bir realite. esasında Hakaret çok sıkıntılı bir kavram. Mesela dinleri eleştirdiğin zaman çoğu insanın inancına hakaret etmiş oluyorsun. Bu o kişilerin şahsiyetlerini çok ciddi bir şekilde yaralayabilir. Ya da bir siyasi görüşü eleştirdiğinde de aynı şekilde. Neredeyse herkes her şeyi hakaret olarak kabul edebiliyor. Ya da bazı araştırmalar belli bir grubun belli bir gruptan bazı yönlerden daha üstün olduğunu gösterirse ne olacak? Bunu hakaret olarak görenler mutlaka olacaktır. Bilimi mi sansürleyelim? Ayrıca kimse kimseyi sevmek zorunda da değil, saygı göstermek zorunda da değil. İnsanlar istedikleri kişiye karşı istedikleri tavra sahip olabilir. Bunu da dile getirebilir. Cana/mala kasıt olmadığı sürece, insanları bir şeyler yapmaya zorlamadığımız sürece hakareti hoşgörmeliyiz. İSTEYEN ANAMA DA SÖVEBİLİR ARKADAŞLAR AYNEN.
hakaretin bir ifade özgürlüğü olması
Atatürk'e sövüp saydıracak ben buna ifade özgürlüğü diyeceğim öyle mi? Kesinlikle katılmıyorum düşüncene. Kimse kimseyi sevmek zorunda olmayabilir ama Atatürk gibi büyük bir lideri, türk'ün kurtarıcısına saygı duymak zorunda. Başlarım ifade özgürlüğüne.