gece mezarlıkta horlama sesi duymak

pencere
üniversite yıllarında nereden edindiğimi bilmediğim çok lumpen ötesi bir çevrem vardı. bu çocuklarda pedofoli ve ırkçılık hariç her türlü itlik puştluk vardı ama çok ilginç bir şekilde hiç bir cumayı kaçırmayacak kadar müslümanlardı. ramazanlarda 30 gün oruçlarını tutar ve içki içmezlerdi.

benim ateist olmamı bir türlü akılları almıyordu. kafalar güzelken evrim biyolojisi, diyalektik materyalizm seviyesine kadar yüksek seviyelere çekmeyi başarmıştım sohbetleri. hayret verici bir dikkat ve şaşkınlıkla dinlerler ama yine de kafaları yatmazdı bu işe.

bir gün konu nasıl geldi hatırlamıyorum, gecenin bir vakti mezarlığın bir ucundan girip diğer ucundan tek başıma çıkamayacağım üzerine bir kasa birasına bahse girdik. elime bir soppa aldım ve daldım kafam güzel bir şekilde mezarlığın bir ucundan. lumpen arkadaşlarım soppayı karşıma bir ruh çıkarsa dövmek için aldığım temelli bir fikre kapıldılar. tabii ki değil. siz de bir gün böyle bir bahse girerseniz mutlaka vahşi köpek sürülerine karşı bir tedbir amaçlı böyle yapın.

o saatlerde kafayı çekmiş ve yakınlarının mezarında ağlayan en az iki kişi gördüğümü hatılıyorum. yazın gündüzleri de içmek için ağaçlı ve serin yerlerdir mezarlıklar. duyulan horlama sesleri mutlaka bu seslerdir.

mezarlığın diğer ucundan çıkarken lumpen ve varoş arkadaşlarımın bana duyduğu saygı tarihte george washington'a duyulmamıştır. kazandığım bir kasa birayı dostlarla komün bir şekilde içtik.

bu da böyle bir anım ve hikayemdir.