gazi mustafa kemal atatürk

jitemci
İlber Ortaylının 1 hafta önce yayımladığı ilk biyografi kitabı. Ön sipariş verip imzalı aldım daha sonra dün İstinye parkta gidip ayrıyetten adıma imzalattım :)

Kitabın kapağının kalpaklı olması ayrı bir güzellik katıyor.




pencere
ben bir kemalist değil sosyalistim. büyük ihtimalle gazi paşayla aynı dönemde yaşasak kendisine siyasi açıdan muhalefet ederdim. lakin her koşulda ne kadar büyük vatansever bir lider olduğunun hakkını teslim ederdim.
gazi paşa genç türkiye cumhuriyetini burjuva bir ekonomik kalkınmayla inşa çabasındaydı. bu çaba bugünden bakılınca gerçekten tutarlı, ayakları yere basan ve disiplinli bir çabadır.

ekonomide burjuva bir kalkınma modeli benimsiyorsan her şeyden önce bir milli burjuvan olması gerekir. bunun da yolu günümüz uyanık sağcılarının yaptığı gibi büyük inşaat hamleleri değildir. her modeldeki sağlam bir ekonomik kalkınmanın başat rolü ihracat kaleminde olmalıdır. o dönem devlet eliyle kurulan fabrikalarla ürünler maliyetinin biraz üzerine özel sektöre satılmış, özel sektör de bu ürünleri dış piyasaya pazarlamıştır. bunun dönüşü vergi ve döviz yoluyla yine ülkemize olmuştur.

büyük ve ciddi sanayi hamleleri geliştirilirken zirai kalkınma atlanmamıştır. gazi paşa, müreffeh bir ülkenin temelinde ülke nufusunun önemli bir bölümünün köylerde yaşaması gerektiğinin farkındaydı. insanların köyde tarımıyla mutlu yaşamasının en önemli yolu, tarımı günün koşullarının getirdiği teknoloji ve bilimle yapmalarıdır. köy enstitüleri'nin kurulma amaçlarından biri de budur. köy enstitüleri vasıtasıyla eğitim ülkemizin en uzak köylerine kadar ulaştırılmıştır.
pencere
son zamanlarda kemalist olduğunu iddia edip aynı zamanda turancılığa övgüler düzen çokça cahil türedi. oysa teşbihte hata olmaz, gazi paşanın genç cumhuriyeti kurarken ömrü bu ittihatçı tayfanın pisliklerini temizlemekle çürüdü.

gazi paşa daha 1913 yılında bulgaristan'da ateşeyken istanbul'a bir mektup yazarak balkan harbinin vatanı ne büyük felaketlere sürüklediğine işaret eder. ve içi boş hayallerle, almanya'nın kuyruğunda bir savaşa girilmemesini vurgular.
cumhuriyetin kuruluşundan sonra da bu ittihatçı, turancı tayfanın burnunu bile memlekete sokturmaz.