evrende mükemmel düzen ahenk olmaması
yıldızların birbirine olan konumlarından dolayı oluşan gezegen yörüngelerini, süpernova patlamalarının yaşam olan bir sisteme uzaklığını, dünyanın atmosferi sayesinde engellenen gök taşlarını, ozon tabakası sayesinde engellenen zararlı ışınları vb sayebileceğimiz olgular olmasaydı katılacağım durum olabilirdi.
Big bang itibari ile genişlemesi an itibari ile de devam eden evrenimizin ilk 3 milyar yılına kadar etrafa sadece ışık, enerji, madde özleri (atom ve sicim gibi) belirli maddeler saçılmış ve elementleri oluşturmuşlardır. Elementlerin yoğun olarak bulunması, çarpışması ve bir araya toplanması ile ilk antik yıldızlar oluşmaya baslamıstır. Bu yıldızlar dengeli değillerdir, merkezlerinde çeşitli elementlerin oluşumunu sağlamış ve genellikle bir kaç yüz milyon yıl içerisinde patlayarak tüm evrene bu elementleri saçmaya başlamışlardır. Bu patlamalardan çıkan radrasyon elementlerin ve maddelerin evrimine katkıda bulunmuş ve çeşitli hale getirmiştir. Yeni yıldızlar oluşmaya başladıkça daha dengeli ve daha uzun ömürlü olmuşlar, böylelikle çekim kuvvetleri daha güçlü olup daha uzun süreler çevrelerinde ki parçaları kendilerine çekmişlerdir. İlk yılduz sistemleri de bu şekilde oluşmaya başlamıştır. Evrenin bu zamanları oldukça hareketlidir ve oluşan hiç bir kümenin ömrü çok uzun değildir. Sürekli olarak bir araya gelip, tekrar parçalanarak evrene enerji ve yeni element takviyesi yapıp, su ana kadar bildiğimiz tüm maddelerin evrenin hemen her köşesini yayılmalarını sağlamıştır. Kimi zaman kara delikler, kimi saman quasar ve pulsarlar, kimi zaman süper ve hipernovalar evrende gezegenlerin, sistemlerin, galaksilerin ve galaksi kümelerinin oluşumunda rol oynamışlardır. Güneş sistemimiz de aynı bu şekilde oluşmuş olup, sürekli bir kaos içinde varlığını sürdürmektedir. Bir kaç bin yıldır sakin sakin yaşıyor olmamız, güvende olduğumuzu ve her şeyin bir ahenk İçerisinde olduğunu düşündürmemelidir. Çünkü evrenin genişleme hızının hala ışık hızından fazla olduğu sanılmaktadır ve 95 milyar ışık yılı çapında olduğu düşünülen evrenin bu muazzam büyüklüğü göz önünde bulundurulduğunda, dünyamızın ve güneş sistemimizin henüz tehlike altında olmaması gayet normal karşılanmalıdır ki bundan tam olarak emin değiliz ve kesinlikle güvende olmadığımızı da biliyoruz. Zira yakınlarda gerçekleşecek bir kozmik felaketi fark edemeden yok olmuş oluruz.