kemalist türkiye'nin nazi almanyası'yla işbirliği

frantz fanon
Fevzi çakmak şahsında (turancı, militarist olması sebebiyle) sembolleşen (ve öncekii entrilerimde de değindiğim) bir işbirliğidir ama derine inince çok daha kapsamlı olduğunu, tarihsel-ekonomik kökleri olduğunu görüyoruz.

öncelike şu konuda anlaşalım: bir kişin en son söylediği sözlere ve yapmaya çalıştığı şeylere bakılır. Geçmişte çok olumlu şeyler yaptı diyelim daha sonra zararlı şeyler yapıyorsa bu kabul edilemez. Yani f.çakmak kurtuluş savaşı paşası diye kendisinin militarizmini, kürt-zaza düşmanığını, nazi işbirlikçiliğini mazur görecek değilim. Kemalistlerin geneli çerkez ethem'i bağrına şimdi neden basmıyorsa, Mehmet akif ersoy ve kazım karabekir'e nasıl soğuk yaklaşıyorsa ben de elbette fevzi çakmak'a kendi açımdan bakarım. Herkesin bir tartısı vardır; Aynı tartı mahmut esat bozkurt, kemal atatürk veya başka herhangi bir tarihsel kişiliği de tartar.

Gelelim konuya:
Nuri paşa, papen'in yardımıyla 1941'de berlin'e giderek müsteşar weizsacker ve yardımcısı woermann ile uzun görüşmeler yapmış general hüsnü erkilet papen'e başvurarak turancılık alanında kendisine görev verilmesini istemiş, hentig ile birlikte doğu cephesine yaptığı geziler sırasında alman-türk işbirliği ie kurulacak büyük turan imparatorluğuna ilişkin amaçlarını açıklamış, genelkurmay başkanı fevzi çakmak berlin'de dr harun ve papen ile ilişki kurmuştur.
mayıs 1942'de ise zaten fevzi cakmak nazilere türkiye'nin savaşa nazier tarafında gireceini söylüyor ve türkiye'nin sscb'ye ne şekilde sadıracağını anlatıyor

Hayır naalakası nazi işbirikçiiğiyle var tc taktik-maktik yaptı diyenler yok mu? ne çeşit bir takitktir böyle? türkiye'nin o dönemki başka ''tuhaf'' hareketlerine bakınız

1940'ta ise Fransa'nın teslim olmasından sonra Nazi Almanya'sıyla yakınlaşmaya başladı ve 18 Haziran 1941'de Türkiye, Büyük Britanya ile olan antlaşmayı koruyarak Nazi Almanyası arasında dostluk ve saldırmazlık paktı imzalandı.
eh ne var bunda canım sovyetler de saldırmazık paktı imzalamamış mıydı denilebilir ama türkiye nazilerin sscb'ye saldırmasından sonra türkiye güya tarafsızdı ama almanya'ya çeşitli yardımlar da yapıyordu: krom cevheri ve başka stratejik materyaller satıyordu. Almanya ve italya'nın savaş gemilerini boğazlardan geçiriyordu. ''keyfinden değil'' elbet bunun ekonomik bir temeli vardı: II. Dünya Savaşı öncesinde tc dış ticaretinin neredeyse yarısını Nazi Almanyasıyla yapıyor bu da kimi tutacağını belirliyor.
(kaynak https://www.wikisosyalizm.org/T%C3%BCrkiye_Cumhuriyeti)

Balkanlar ve Ortadoğu'da iktisadi genişleme politikası güden Nazi Almanyası, 1930'ların sonuna doğru Türkiye'nin ticaretinin yarısını kendine kanalize edebildi. Nazi Almanyası'nın, Türkiye'nin ihracatının cari değerindeki payı 1932'de %15'ten, 1934'te %39'a çıktı; 1935-1938 ortalaması %44'ü buldu. Almanya'nın Türkiye'nin ithalatının cari değeri içindeki payı ise 1932'de %25'ten 1934'te %36'ya yükseldi; 1935-1938 ortalaması %46 oldu. (Cumhuriyet Döneminin İktisadi Tarihi 1923-1950, Y. Sezai Tezel, s. 160).

I. Dünya Savaşı yıllarında ordu ve donanmadaki başlıca komuta yerlerinde Liman Von Sanders ve Von Der Golts başkanlığındaki Alman subayların etkin olarak bulunması, bu duruma zemin hazırlamıştır. II. Dünya Savaşı öncesinde ve savaş sırasında, Türkiye Bakanlıklarında giderek daha fazla Nazi yanlısı danışman ve uzman bulunuyor ve gerçekte bu bakanlıkları onlar yönetiyorlardı. Savaşın sonuna doğru Türkiye'de 800 Nazi subayı ve 18 bin Nazi askeri vardı. kaynak https://www.wikisosyalizm.org/T%C3%BCrkiye_Cumhuriyeti)

Madem nazilerle iyi geçiniyordu ırkçılık-turancılık davası da ne ola ki deniyorsa eğer tarihe bakınız:
dava 7 Eylül 1944' ve 29 Mart 1945 arasında açılmıştır bu dava ve ebette politiktir. çünkü anca faşist devleter yenilmeye başayınca ''jeton düşüyor'' yani tc yine büyük britanya ve abd'yle yakınlaşıyor ve tc'nin –müttifiklerin ambargo tehditiye- almanya'ya krom sevkiyatı durdurduğu tarih: 20 Nisan 1944. Bulgaristan'a Kızıl ordu'nun girdiği tarih ağustos 1944. Eh şu saaten sonra artık şu ırkçı-turancıları tasfiye edelim dimi ama: 7 eylül 1944. Yargılananlar sadece dar dışlanmış veya atatürk-inönü diktasını yeterince ırkçı bulmadığı için kendini dışamış bir gruptu. Tek parti iktidarı'nın alamancılıkla irtibatı kopardığını göstemek için itelenen bir günah keçisiydi onlar. Hoş iktidar o keçileri 1940'ların başında dinleseydi çoktan almanya tarafında savaşa girerdi diye spekülasyon yapabiliryoruz. inönüzmün enverizmden niceliksel de olsa bir farkı olacak elbet.
Yani bariz bir ideolojik işbiriği ve ekonomik işbirliği var burada. Ve elbette taa birinci dünya savaşı'na dayanan ekonomik işbirliği de var onun için kusura bakmayın taktik-maktik yaptı diyemiyoruz.


3
atticus finch atticus finch
kemalist türkiye'nin günahları üzerine bu kadar eğilmek yerine akp'nin ve genel olarak siyasal islamın tarihiyle, türkiye'de 12 eylül'den sonra kurumsallaşan ve hala daha etkilerini gösteren faşizmle ilgilensek, bununla nasıl mücadele edeceğimizi ve siyasetin güncel olaylarını konuşsak daha mantıklı olmaz mı?
atticus finch atticus finch
sosyalist teorinin ve sosyalist pratiğin incelikleri de olabilir. türkiye tarihindeki devrimci örgütler ve mücadeleler de. konuşacak bu kadar çok ve daha önemli konu varken neden inatla kemalizmin yaptıklarından bahsediyorsun anlamıyorum.
frantz fanon frantz fanon
çünkü
ilgilendiğim konulardır
ve burası laik sözlük diye yani insanların tabuları bu yönde diye
buraya taşıyorum bazen

bu başlıktaki tüm girileri gör