bittiğinde "biraz önce ne okudum ben?" diye sorduran değişik roman. yazarı da değişiktir bana kalırsa. (bkz:Yusuf Atılgan) Aylak Adam, Zebercet'in kültürlüsüydü, anılar harabesinin altında kalmamış olanıydı, kendini ifade edebileniydi. Aylak Adam romantikti, yalnızdı ama hayatının kadınını bulduğunda her şeyin yoluna gireceğini düşünürdü. Anayurt Oteli 'ndeki Zebercet, bir anadolulu. "kadın"a bakış açısı sabit. aslında istediği tek şey beğendiği, hatta sonraları beğenmeyi de geçti, herhangi bir kadın tarafından arzulanmak. Zebercet vicdani ve insani unsurlardan yoksun ve savaştığı yalnızlığında bu daha belirgin oluyor. kim bilir kaç erkek vardır Zebercet kişiliğinde de hasbel kader birlikte olabildiği, kahrını çeken bir kadın sayesinde içinde beslediği kötücül niyetleri eyleme dökülmeden sadece "niyet" olarak kalabilmiştir. Zebercet onu çekip çevirecek bir kadını olmaması şanssızlığına sahipti; şanssızdı, o yüzden kötüydü. anayurt oteli kitabı "ne ölü ne sağ" olan bir adamın ikisi arasında bir seçim yapması, özetle.
Ömer Kavur'un aynı isimle uyarladığı 1987 yapımı filmi de vardır.