1 mayıs 2013

atticus finch
1 mayıs'ın kutlanmasının türkiye genelinde yasaklanması üzerine, istanbulda bütün sendikaların, solcu partilerin ve örgütlerin beşiktaş'tan taksime kadar barikatlar kurup çatıştığı gündür. bu günden sonra bakırköy pazar alanını vermeye başladılar zaten.

o gündeki en süper anımı anlatayım. liseden birkaç arkadaşla katılmıştık 1 mayısa. her yerde gaz fişeğinin atılma sesleri, ara sokaklarda koşuşan, tomadan kaçan insanlar. biz de barikattaki abilerin suya falan ihtiyacı olur diye kendimizi bir tekele attık, girer girmez de aklıma geldi hatta tedirgin oldum "ulan ya tekelcinin sağcısına denk gelirsek, polis çağırırsa" diye. çünkü elimizde kalın işçi eldivenleri, sırtımızda çanta, yüzümüzde eczaneden alınan maskeyle direkt belli oluyor 1 mayısa katılmaya geldiğimiz. neyse girdik tekele, içeride yaşlı, beyaz saçlı, zayıf bir adam bide daha genç duran hafifçe göbekli bir adam var. 7-8 tane suyla birkaç gofret aldım. parayı beyaz saçlı adama uzattım, yüzünde hafif bir gülümsemeyle aldı. tam içimden "neyse iyi birine denk geldik" diye düşünüp dükkandan çıkarken parayı verdiğim yaşlı adam hayran olmuş bir sesle bizim duyabileceğimiz şekilde yanındaki göbekliye "gençlere bak be, ellerinde taşla koskoca devlete kafa tutuyorlar" dedi. o sırada grupça yaşadığımız haklı gururu, içimize dolan motivasyonu anlatamam. ben olsam biraz daha alçakgönüllü davranırdım, sonuçta ortada tam olarak bir "devlete kafa tutma" durumu yoktu. ama üstünde 20 kilo zırh, elinde gaz tüfeği, belinde cop, yanında toma olan bir orduyla barikat kurup taş atarak kapıştığımız düşünülürse söylediği bir bakıma doğruydu da. sonradan düşününce o adamla biraz konuşmam gerektiğini fark ettim ama o sırada acelemiz olduğu için hemen dışarı çıkmıştık. günün kalanında neler olduğunu az çok tahmin edersiniz zaten, bu da böyle bir anımdır.