weed

Hocam bunu boşuna koymamışlar diyip her fırsatta çalarlar. Gerek birisi hatalı hareket yapınca gerek öndekiyle tartışırken çeşitli sebepleri vardır ışığın altında 1 sn fazla kalır arkadaki anında daaaaatttttt diye kornayı dayar.


4-5 ay gibi bir süredir başka bir ülkede yaşayan bir insan olarak daha korna sesini burda en fazla 3 kere duymuşumdur.

-komşunun oğlu bu sene taktir almış
-komşunun kızı şurda şunu kazanmış
+ama anne bende zamanında halk oyunlarında türkiye birincisi olmuştum
- sus onada bizim zorumuzla gittin zaten

Problem biraz da olsa aileden kaynaklanıyor olabilir. Belkide ailemizin beklentilerini karşılayamamışızdır bu yüzden içimizde hafif bir ben diğerlerinden eksikmiyim duygusu vardır.

Belkide maddi durumunuz iyi değildir. Karşı komşunun oğlu üniverstesine 20 bin tllik arabayla gider siz hala toplu taşımayla gidersiniz.

Bu tarz şeyler bu komplekse itiyor insanı herkesin her alanda başarılı olması beklenemezdir. Her insanın kendince başarılı olduğu noktalar vardır. Ama sizden herşeyi yapabilmenizi isteyen mükemmeliyetçi topluma ayak uydurmaya çalıştığınız için bu tarz bunalımlara girebilmeniz normaldir.

Hayatım boyunca bulunduğum tespitlerden biridir. Nedeni ise şudur; hani adam dediğimiz insanlar var ya böyle göğsünü gere gere yürür insanların saygı duyduğunu düşünür etrafta aha ben buna şöyle kaydım böyle düzdüm diye anlatır işte bu tip yüzündendir. Bunlar öylelerdirki birlikte olduğu kişi ile nasıl seviştiğini ortada anlatır. Arkadaşlarına söyler. Bu yüzdendir kızların çekingen olması bugün benim gözlemlediğim çevreye bakınca doğaldır. Bu kendine artık adam olmuş gözüyle bakan kişiler bakir olmadıkları gerçeğiyle övünürler. Aslında her şey küçükken başlamadımı hadi amcaya çükünü göster ile ama kızlarada her zaman oranı kapat buranı kapat deniyordu. erkeğin bakir'liğini kaybetmesiyle gurur duyan baba kızının artık bakire olmadığını öğrenince evlatlıktan atıyor bazen öldürüyor. Namussuz erkekler kendilerine namuslu kız arıyor. Bu döngü böyle sürüp gidiyor.

Okumaya çalışıp çocuklarına iyi eğitim veren iyi bir insan olmaya çalışan hiç bir insana karşı kin güdemem. Ama gelelimki bunun tersine benim büyüdüğüm mahallede kürt çeteleri vardı bilmem kaç kere dayak yemişimdir bilmiyorum. Çete halinde dolaşırlar senden 2-3 yaş küçük 10-15 kişi sana saldırırlar bir şey de diyemezsin bir yandan ulan ben bunlardan dayak mı yiyorum dersin. Kötü bir durumdur ben ırkımı en iyi en nezih şekilde sergilemeye çalışırken çoğu kürt'ün çocuklarına gerekli eğitimi vermemesi sinirimi bozmaktadır.

Bakın genelleme yapmıyorum. Sadece çoğunuzun önceden gördüğü gerçeği söylüyorum.

2007 de piyasaya açılan amacın ritim tutarak oyun oynamak olan 4 çeşit bölmeye ayrılan oyun.

Normal osu olarak geçende yapmanız gereken ekrana gelen yuvarlaklara mouse imlecini getirerek tıklanması gereken zamanlarda tıklamaktır başlangıçta aşırı zor görünsede oynadıkça alışılabilecek oyun türüdür.

Oynaması zevklidir. Her türlü şarkı türünü görebilirsiniz ama bu platformda yoğun olarak kullanılanı japonca müziklerdir. Oynarken şu seviyeye geleyim bırakacağım bu seviyede olsam ilah gibi olurum denir. Ama seviyeye gelince insanın kendini dahada ilahlaştırmak istediği oyun türüdür.

Ha bu arada şu sıralar oynayamıyorum ama kullanıcı adım:Kaori-chan'dır

Bir oluşumun sadece hayran kitlesiyle yargılanması üzücüdür. Şimdi asıl konumuza gelirsek anime nedir? Anime bundan bilmem kaç yıl önce bir çizerin ilk olarak manga tarzı bir karikatür çizmesiyle oluşmaya başlamış bir kültürdür amcamız bu karakterleri kendi istediği şekilde çizer ve manga kültürünü oluşturur bunu takip eden yazarlar karakterleri kendi zevklerine göre çizmeye başlayınca birde içerisine güzel hikaye eklenince oluşan sanat dalına manga denmiştir. Ardından teknolojinin ilerlemesiyle ve manga nın japonyadaki topluma etkisi artınca anime ismi verilen çizgi film ler oluşturulmaya başlanmıştır. Geçen yıllar sonrasında günümüzdeki hayran kitlesinin cidden kötü olduğu geçerlidir ama birde eskilerden gelip en güzel serileri izlemiş insanlar vardır. Bunlar anime izleyenlerin bordo berelileridir. Günümüzde sao tokyo ghoul gibi seriler övülürken bu bordo berililer gerçek anime kültürünü tattıkları için haliyle bu serilere çöp gözüyle bakmaya başlamışlardır. Kısacası anime kişiliğinizi bozmadıkça izlenmesi zevkli şeylerden biridir.

Müzik zaten sanattır başlık eksiktir.

Aşırı soğuk kanlıyım galiba. Önümde araba kazasından ölmekte olan iki insana bakarken tepki bile vermeyip daha yakınlarına gidip nerelere darbe alınmış diye baktığım vardır. Onun dışında zorunda kaldığımda her şeye bir çözüm bulabilmemdir. Ormana atın 2 ay sonra gecekondumu dikmiş oturuyor olurum. Bunların dışında sanata ilgiliyimdir.

Bu grup hala duruyormu? Duruyorsa alın benide gruba

http://steamcommunity.com/id/kaorimain/

Sabah kalkar kalkmaz tuvalete gidilir bi işenir. Ardından dün geceki içme durumunuza göre çıkarılır.

Bundan seneler önce izlediğim ilk başlarda japonyada içerisine kapanmış dışarı çıkmaktan korkan bir adam'ı ele alıyor. İlk başta bu kişi kendine dünyadaki her şeyin komplo olduğunu söyleyerek kendini kandırıyor ama ardından bir kızın hayatına girmesiyle her şey değişiyor

Normal başlayıp efsaneliğe doğru tırmanan japon çizgi filmidir. İçerisinde gayet güzel repliklerede yer vermiştir.


"İnsanlar işe yaramaz olduklarını itiraf etmek istemez.
Bu yüzden sürekli kendinden değersizleri ararlar.
İşte bu sebeple internette herkes birbirini aşağılıyor.
Kendilerinden daha değersiz birilerini bulamayanlar,
hiç tanımadıkları kişileri sırf başkalarından iyi olduklarına,
inanmak istedikleri için değersiz görüyor.
Başkaları hakkında kötü konuşurken kendileri düzgünmüş gibi rahatlarlar.''

Ailesi tarafından istemediği mesleği oldurmaya çalışılıp işin sonunda ailesinden senden bir bok olmaz dediğini duymasıdır.

Berk isimli arkadaşım animeye bailamıştı bundan 3 sene önce neyse bunu bir şekilde one piece başlatmıştım yaz döneminde çocuk azim edip 2 hafta gibi bir sürede 500 bölüm fln izlemişti.

Neyse anime sizi asosyal yapmaz. Gençliğimi verdiğim şeylerden biridir ama istediğiniz zaman arkadaşlarınızı arayıp hadi çıkalım bir şeyler içelim diyebilirsiniz yani asosyalliğin animr ile alakası yok.

Şimdi asıl konuya dönelim asosyal olan insanlar animeye başlıyor zaten olay aslında bu. Yapacak bir şeyi olmayan insanlar sosyal altiviteleri sevmeyen insanlar oturup boş vakitlerinde dizi anime gibi şeyler izliyorlar. Tabi bu durumda benim gibi izleyip sosyal olanda yada izleyip dış dünyayı sevmemeye başlayanlarda bulunuyor yani genelleme yapılamaz.

Bunlar iyi insanlardır paranın kıymetini bilirler.

Not:Evde masa bile yok mk bir tek yatağım var başka ciddi ciddi hiç bir şey yok yakın zamanda kendi masamı yapıp heykeltraşlık ile uğraşmaya başlayacağım.

Hayatında hiç ciddi bir dert, acı veya ciddi aşık olmamıştır. Ama müslüm babamız öyle her ortamda dinlenilecek birisi değildir. Genelde içki masasında dinlenilir. Onun dışında günlük yaşamında boş boş oturup dinleyenlerin cidden keko olabileceği düşünülebilir.