sonucunda ultra laik çıktığım testtir. şuradan: https://onedio.com/haber/ne-kadar-laiksin--707963
allah'la kontak kurduğunu iddia eden bir arap lideri.
atam
izmir'den çıkacağına inandığım dayaktır. şaşırt beni izmir.
bireysellik kültürüdür.
başlık açmaya acilen ara vermesi gereken yazar birimi.
türkiye insanının duygusal tepkilerinden biri. Zamanında "İçilen her kola İsrail'e bir kurşun mu?" başlıklı bir post atmıştım facebok'ta. o postuma özellikle muhafazakar kesimden çok tepki gelmişti.
Birgün TRT'nin başarılı savaş muhabiri Mehmet Akif Ersoy okulumuzun davetlisi olarak bir konferans için yaşadığım şehre gelmişti.
konferans sırasında Uzun yıllar Gazze'de, Filistin'de bulunmuş olan muhabire meşhur boykot meselemizi sordum. "İçilen her kola İsrail'e bir kurşun mu gerçekten?"
Verdiği cevap çok manidardı. Türkiye'de bu tarz tepkilerin duygusal olarak verildiğini, bu davranışların rasyonel bir temeli olmadığını söyledi ve ekledi "Türkiye'de boykot çağrıları yapılırken biz Gazze'de mücahitlerle birlikte kola içiyorduk."
Birgün TRT'nin başarılı savaş muhabiri Mehmet Akif Ersoy okulumuzun davetlisi olarak bir konferans için yaşadığım şehre gelmişti.
konferans sırasında Uzun yıllar Gazze'de, Filistin'de bulunmuş olan muhabire meşhur boykot meselemizi sordum. "İçilen her kola İsrail'e bir kurşun mu gerçekten?"
Verdiği cevap çok manidardı. Türkiye'de bu tarz tepkilerin duygusal olarak verildiğini, bu davranışların rasyonel bir temeli olmadığını söyledi ve ekledi "Türkiye'de boykot çağrıları yapılırken biz Gazze'de mücahitlerle birlikte kola içiyorduk."
en büyük goygoy makinesi. Darbe girişiminden sonra darbe kadar büyük karanlığın geleceği kilometrelerce uzaktan belli oluyordu. Demokrasi kadar büyük goygoy makinesi yok, her yerin ismini "Demokrasi Parkı" "15 Temmuz Şehitler ve Demokrasi Meydanı" diye değiştirince özgürlükçü olunmuyor, bilakis demokratik olduğunuzu göstermeye bu kadar çok ihtiyaç duyuyorsanız demokrasiyle aslında çok ilginiz yok demektir. Demokrasi pek iyi bir sistem değil de İslamofaşist bir devlet düzeni katbekat daha kötü.
bir Niyazi Sakar şiiri. https://www.antoloji.com/ataturk-siiri-atam-atam-sen-kalk-da-topraga-ben-yatam-siiri/
atamın "ayy valla hiç kalkamam" diye esprili bir şekilde karşılık vereceği istek. kendisi çok espritüeldi.
hem ekomonik hem de ahlaki boyutu olan kavram. Özel mülkiyetin ekonomi ve ahlak için olmak üzere iki temel önemi var. Ekonomi için önemi, iyi bir şekilde tanımlanmış mülkiyet haklarının insanları mülklerinin değerini artırma yönünde teşvik etmesi ve bu sayede üretim yapma, eleman alma, yatırım yapma gibi konularda mülk sahiplerini teşvik etmesi. Ayrıca iyi tanımlanmış mülkiyet hakları iyi bir hukukla birleştiği zaman çatışma çözümünün en etkili araçlarından biri haline gelir. Mülkiyet kişilere ait olduğunda sorunların çoğu -özellikle de ahlaki problemler- çok kolay çözülüyor. Ama kamu mülkiyeti ya da her şeyin herkesin olduğu bir toplumsal düzende pek çok çatışma çıkıyor. Bir şeyin üzerinde herkesin hakkı varsa onu kimin kullanacağına nasıl karar vereceğiz? İnsanların büyük bir bölümü kamu mülkiyeti üzerinde belli bir eylemin yapılmasını istemiyorsa ne yapacağız? İnsanları rahatsız eden hangi davranışlara kamu mülkiyetinde izin vereceğiz? Bu tarz sorular sırf kamu mülkiyetinin muğlaklığından kaynaklanan bir sürü ahlaki-ekonomik problem çıkarıyor. Ama özel mülkiyette bu tarz problemlerin çözümü çok daha kolay.Bir de meselenin farklı bir ahlaki boyutu var. Liberteryenler genelde mülkiyete insanın kendi bedeni üzerindeki tasarruf hakkından başlar. Yani ben elime, koluma, organlarıma sahibim. Onlarla istediğimi -başkalarının bedenleri üzerindeki tasarruf hakkını zedelemedenyapabilirim. Buradan ve şeylerin doğal durumunun "sahipsizlik" olduğundan yola çıkarak, kendi bedenimizle manipüle ettiğimiz şeylere sahip olabileceğimize varırız. Yani özel mülkiyet hakkı insanın kendi bedeni üzerindeki tasarruf hakkının bir uzantısı olarak ortaya çıkar bize göre.
annesi hayatta olmayan facebook kullanıcılarını hüzne boğan simgedir. (bkz:annesi hayatta olmayanları üzen şeyler)
"ne bileyim yani ne diyeceksin ne diyeceğine! diyip demiyeceğine hiçbişeyine deye de di ii kimse kimseyi dinlerr ne bişey anlatabilirsin ne dinleyen oluur" olan sözdür.
bildirim kutusunu kırmızılaştıran olay. eksici yine iş başında. moderatörlerden biri diye düşünüyorum.
kimi kime gammazlıyorsun diye karşılık vermelerini beklediğim olay. sözlüğün omurgası bile formata aykırı başlık açıp entry giriyor. biri yol göstersin ben başımı alıp nere gidem??