berkayoz

Hala arasındaki farkı çözemediğim bir olaydır. Örnek veriyorum, karşı cinsten birinden çok hoşlandık ama kim olduğunu bilmiyoruz. Biz bu kişiyi araştırsak ,takip etsek bu bizi sapık mı kılar yoksa aşık mı? Bana sorarsanız bu biraz niyete bağlı masum duygularla yapılıyorsa sapıklık olmadığını düşünüyorum ama bu insanın kendi içindeki tutumu bunun birde toplumsal boyutu var. Ne yazık ki bu daha acımasızca geliyor bana. Bu yapılan eylem karşıcins tarafından farkedildiğinde iki farklı tepki veriliyor. Ya bunu romantik buluyor. Beğenilmek hoşuna gidiyor ya da sapık olarak nitelendiriliyorsunuz. Acımasız olan kısmı bu kararı verirken tipiniz en büyük etmen olması. göze hitap eden bir tipiniz varsa verilen tepki çok yumuşak hatta olumlu oluyor ama göze hitap etmiyorsanız aynı şiddette yargılanıyorsunuz amacınız ne olursa olsun. Filmlerde dizilerde kitaplarda hoş gelen bir şey (hırsız yavuzun sevdiği kızı takip etmesi) günlük hayatta nasıl karşılanıyor. İnsanların tiplerine göre yargılanması her ne kadar doğru gelmese de günümüzün gerçeğidir. Ne kadar inkar etsek de biz de yapıyoruz. Bu yüzden kimseyi eleştirmeye hakkım olduğunu düşünmüyorum. Ben bu konuda en azından karşı tarafı dinleme taraftarıyım.

"Sound of silence" bu temaya bu kadar uyan başka bir şarkı olamaz. En azından benim kafamda

Kamyonetten bozma olan modelleri sık sık karşıma çıkıyor ve çok orijinal. İçindeki insanların yaşamdan zevk aldığını dışarıdan anlayabiliyoruz. İnsanı özgür hissettiren bir araç ve hayallerimden birisi
Not:Hayalime yoldaş aranır

Oğuz Atay teması üzerine kurulmuş mafyatik dizi. Böyle diyince çok ilginç oldu ama zaten ilginç bir diziydi. Emekli albay hüsamettin tambay ve hikmet yerine albay cevher ve poyraz var. Samimi kimi zaman gülümseten kimi zaman ağlatan,diğer orijinal karakterleriyle kendine bağlayan bir dizi. Ilk sezon severek izleyeceğiniz dizi sonraki sezonlarda artan mantık hataları ve tesadüflerle yavaş yavaş kendinden soğutup fazla zorlamadan final yapmıştır. Farklı bir yapım bende bir yer edindi

Insan bir kez doğar. O gün onun doğum günüdür. Roma takvimine göre her 365 günden birinin sizin gününüz olmasını beklemeyin. Ertesi gün veya başka bir gün mutlu olursunuz. Sırf o gün dogdunuz diye mutlu olmak zorunda değilsiniz. Yıl içinde çok daha mutlu olacağınız günler olacaktır. Kendinizi üzmeye değmez. Özel olduğunuzu asla unutmayın. Seviliyorsunuz

Prizin yanında yaşıyorsanız ios, açıkçası bir hücresel veriyi açmak için onca uğraşılmaz ki. Birde sd kart desteklememesi ayrı bir dezavantaj. İphone alanlar genellikle donanıma bakmıyor. Önemli olan şekil olsun diye düşünüyorlar. Bir de aşırı pahalı.

2. kyoto vakası olarak gördüğüm durumdur. zamanında iklim değişikliği yalan diyen trump, amerikanın ekonomisine zarar verdiği için paris iklim sözleşmesini kabul etmediğini belirtti. kapitalizmin kalesinden beklenen davranış. üstelik enerji olarak fosil yakıtlara yöneleneceğini söylemiş

Yorumumuza yanıt geldiğinde bildirim gelmesini sağlardım buna bi el atın admin bey

Bugün başıma gelen olay ile örneklendiricem. Bugün kütüphaneye gittim ve seviyeli seviyeli bilgisayardan çözdüğüm denemenin çözümlerine bakıyorum. Daha sonra yan masaya oturan 2 çalışan internete girdi. Pornografik sitelere falan girdiler. Bunun muhabbetini hiç utanmadan seslerini alçaltmaya bile tenezzül etmeden yaptılar. Bu nasıl bir yobazlıktir bari işine saygın olsun. Bir de kütüphane de çalışıp sabahtan akşama kadar internetten dizi izleyenler var. Bilmiyorum bunu abartıyor olabilirim ama kütüphane de kitapların arasindasin biraz insan biraz merak eder. Uzun lafın kısası daha çalışanlar kütüphaneyi amacına uygun kullanmıyorken halkın kullanması ne kadar olanaklı bilinmez

Çetin tekindor (Nazımın şiirlerini çok iyi okuyor)
Osman sonant (göğe bakma durağı ve palyaçoyu bi dinleyin)
Tuncel Kurtiz (herkes öldürür sevdiğini)
Mehmet Yıldırım (adamın her işi güzel youtubeda kanalı var takip edin)

Bazen ihtiyacın olan 20 saniyelik deli cesareti

(bkz:neyse hayırlısı)

Kitap:Tehlikeli Oyunlar
Film:matrix serisi
Şarkı: in a manner of speaking
Şarkıcı :Teoman
Grup: guns n roses
Dizi:leyla ile mecnun
Tiyatro: haybeden gerçeküstü aşk (küçükken gitmiştim onun dışında güzel diyebileceğim fazla tecrübem olmadı)
Spor dalı:Basketbol

(bkz:yol)

Saçım uzun, kız arkadaşım bir konuştuğum kız yok. Arkadaşlarla(hemcinsim) şakalaşmalar falan aşırı samimi. Arada kendime diyorum acaba ben eşcinsel miyim. Daha sonra izlediğim bazı videolar aklıma geliyor(hani şu bir arkadaşınızın izlediği) rahatlıyorum.