milliyetçilik

neptune
şimdi bazı arkadaşlar, tıpkı dini argümanlarda kullanıldığı gibi, "gerçek milliyetçilik" bu değil diyecektir ama, siyasi literatürde tanımı yapılmış bir kelime için, ekstradan milliyetçilik şu değildir, aslında budur gibi tanımlamalar içine girmek, beyhude çabalardır bence. yani çok basit bir örnek vereyim, elma diye br meyve var. sayısını bilmesem de çok çeşiti olan bir meyve bu. çoğu diğer meyve gibi. türleri, renkleri, boyutları, yetiştirildikleri coğrafyaları, tatları farklı olsa da, elma elmadır arkadaşlar. milliyetçiliğin de, farklı yorumlamalara açık olması veya öznel olarak yani kişilerin bakış açısına göre değişkenlikler göstermesi, onun siyasi literatürde, ya da sözlük tanımındaki açıklamasına ters düşemez.

mesela ben yaşadığım ülkeyi seviyorum demek, milliyetçilik değildir. zira milliyetçilik siyasi bir ideolojidir ve "içinde sevgi" kelimesini barındırmaz. sosyalizm de böyledir mesela. sizin sosyalist görüşü algılama biçiminiz ya da sosyalizmi seviyorum demeniz, sosyalizmi açıklamaya yetmez. bir ideolojiyi, bir görüşü benimsersiniz, doğru bulursunuz, başkalarından farklı yorumlarsınız ve hatta seversiniz vesaire ama, tüm bunlar öznel yaklaşımlardan öte bir anlam taşımaz. mustafa kemal atatürk'ün milliyetçiliğe bakış açısı ile winston churchill'in bakış açısı farklı olabilir ama, gerçek milliyetçilik budur dediğinizde, söz konusu kelimenin tanımına birebir olarak uyup uymadığınız önemlidir aslında. yani işin içine ben ülkemi seviyorum gibi bir cümle ile başlarsanız, bu sizi milliyetçi değil, ülkesini seven insan yapar sadece.

ben sözlüksel tanımına, ideolojinin çıkış noktası olan fransız ihtilaline bakınca, net olarak diyebilirim ki, milliyetçilik, kişişel dünya görüşüme ters bir siyasi ideolojidir. bu mustafa kemal atatürk'ü sevmediğim anlamına gelmez (malum 6 ilkesinden biridir) ancak o günün ortamı ne olursa olsun, bu konuda onunla aynı fikirde olmadığımı gösterir sadece.
bu başlıktaki tüm girileri gör