kapitalizmden sonra

kanellos
Geçmişten günümüze güç kavramı toplumların ihtiyaçlarına göre biçimlenmiştir ve toplumsal düzenler de her seferinde bu ihtiyaçlar üzerinden şekillenmiştir. ilkel komünal hayattan feodalizme ve kapitalizme olan geçişler uluslar üstü ihtiyaçların doğru veya yanlış yorumlanmalarıyla belirlenmiştir ve kazanımlarını beraberinde biriktireret günümüze taşımıştır. Nüfus, hammadde arasındaki denklemi üretim araçlarını geliştirip çoğaltarak dengeleyen kapitalizm bir ihtiyacı giderirken yüzlerce ihtiyaç yaratmıştır lakin bunların en büyük dinamiği psikolojik ihtiyaçlarımızdır. Kapitalizmden sonraki evreyi belirleyecek olan yegane dinamik psikolojik ihtiyaçlarımız olacaktır. bunun yegane yegane karşılığını marx yabancılaşma olarak anlatmıştır. Artık yabancılaşmanın son evrelerine yaklaştığımız aşikar; tükettiklerimizin ne kullanım, ne de tüketim değerini bilmiyoruz. Sanal mekanlarda yapılan alışveriş miktarı artık daha fazla; dolayısıyla hem üretenler, hem de tüketiciler hem birbirleriyle, hem de kendi içlerinde tamamen yabancılaşmış durumdalar. Tek güven referansımız ise semboller. bütün bunlar sosyal bir varlık olan insanların benliğiyle çelişmektedir, öznelerin kendilerine içkin buhranlarını yaratmaktadır. Her tezin bir anti tezi; kendi sentezini yarattığı aşikarken bu ihtiyacın sonunda çıkacak devrimin temel ihtiyaçlarının en öncül nedeni yabancılaşma olgusu olacaktır. Artık en özel alanlarımızı bile sanal mekanlarda paylaşabilirken bu sosyal mekanlar nasıl kurulacak, akabinde toplumsal ilişkiler nasıl biçimlenecek; tariflemek çok zor. Akla gelen en sağlıklı sonuçlardan biri devasa yığınlar halinde yaşamayı bırakmak olacak sanırım.
bu başlıktaki tüm girileri gör