cumhuriyetin yetiştirdiği en büyük sanat adamlarından biridir haldun taner. sanat adamı olarak niteliyorum zira kendisini kabareci, yazar, gazeteci yahut öğretim üyesi diye tekil sıfatlarla tanımlamak mümkün değildir. yazı dili ve üslubu türk öyküsünü ve türk tiyatrosunu baştan aşağı etkilemiş, yenilemiştir ve çeki düzen vermiştir. taşlama mizahını en iyi uygulayan isimlerin başında gelir.
ayrıca bize ferhan şensoy gibi bir abideyi hediye eden adamdır haldun taner. onun tarafından keşfedilmiş onun elinde pişmiş onun elinde büyümüştür. haldun taner sanatında ferhan şensoy'u tabiri caizse bir ana gibi doğurmuştur. öte yandan ferhan şensoy kendisini "babam" olarak nitelerken sanatında ise "tiyatro peygamberi haldun taner" diyerek onore eder.
biz de onu çocuğundan yani ferhan şensoydan dinleyelim;
simülasyon argümanı ya da bilinen adıyla matrix teorisine göre günlük hayatlarımızda yaşadığımız deja vu duygusunun hissedildiği anda gerçekleşir. matrix adlı filmde de işlenmiştir. şöyle ki; yazılımdan kaynaklı bir hatadan ötürü oluşan zaman kaymasını simülasyon, içinde var olan karaktere deja vu olarak yansıtır.
sleepy hollow
