confessions

lemmykillmister

Gazoz  · 10 Haziran 2017 Cumartesi

  1. toplam giri 1
  2. takipçi 0
  3. puan 10

atatürk'ün müslüman olmadığı gerçeği

lemmykillmister
bir çomar söylediğinde ölümüne karşı çıktığım ama mantıklı bir insanla konuşurken katıldığım önerme. bir çomar söylediğinde karşı çıkma nedenim onların insanları dini görüşlerine göre yargılıyor oluşlarıdır ama normal insanlarla bu konuda konuşacak olursam direkt olarak Atatürk'ün kendi yazmış olduğu medeni bilgiler kitabından bir kısım okurum onlara;"İnsanlar ilk devirlerinde pek acizdi. Kendilerini koruyamıyorlar, hiçbir hadisenin de sebebini bilmiyorlardı. Kendilerini koruyacak bir kuvvet aradılar. Nihayet insanlık vicdanında bir kuvvet yarattı. O da işte Allah'tır. Her şeyi ondan istediler. Hastalıktan, felaketten korunmayı hep Allahlarından istediler. Fakat modern çağlarda insan her şeyi ancak toplumdan bekledi. Her şeyin koruyucusu insan cemiyetidir. Bizi koruyan, refah içinde yaşatan toplumdur.". Adam net olarak insanların ilk çağlarda gelişmemiş teknoloji ve bilgisizlikten doğan korkularını yenmek için Allah(Tanrı) dediğimiz kavramı ortaya attıklarını, diğer bir deyişle tanrının insanları değil de insanların tanrıyı yarattığını söylüyor. Net bir biçimde belli bence her şey. Bu yetmezse aynı kitapta şöyle bir şey daha yazmış:"Gerçekte dinleri konusunda halkın hiçbir fikri yoktur; din dediği şey, bilinmeyen inanç dizgelerine ve gizle karışık emellere kör bağlılıktan başka bir şey değildir. Tarih bize öğretir ki, bütün dinler, milletlerin cehaletlerinin yardımıyla, utanmaksızın Tanrı tarafından gönderildiğini söyleyen adamlar tarafından tesis olunmuştur. Tüm dönemlerde toplumun kutsallaştırdığı boş düşüncelerden tehlikesizce sıyrılmak imkansızdır.". Bence bu sefer kabullenilmiştir artık. Eğer bu da yetmedi diyorsanız:"Zamanında kitaplar karıştırdım. Hayat hakkında filozofların ne dediklerini anlamak istedim. Bir kısmı her şeyi kara görüyordu. “Mademki hiçiz ve sıfıra varacağız, Dünya'daki geçici ömür sırasında sevinç ve mutluluğa yer bulunmaz” diyorlardı. Başka kitaplar okudum, bunları daha akıllı adamlar yazmışlardı. Diyorlardı ki: “Mademki sonu nasıl olsa sıfırdır, hiç olmazsa yaşadığımız sürece şen ve neşeli olalım.” Ben kendi karakterim bakımından ikinci hayat görüşünü beğeniyorum.". Eğer bu da yetmedi diyorsanız:"Muhammed'in koyduğu esasların toplu olduğu kitaba Kur'an denir. Bu esasları ihtiva eden cümlelere ayet, ayetlerden mürekkep parçalara da sure derler. İslam an'anesinde bu ayetlerin Muhammed'e Cebrail adında bir melek vasıtası ile Allah tarafından vahiy, yani ilham edildiği kabul olunur. Muhammed birdenbire 'Allah'ın resulüyüm' diye ortaya çıkmamıştır. O, Arapların ahlak ve âdetlerinin pek fena ve pek iptidai ve ıslaha muhtaç olduğunu anlamış, bunları ıslah için tenha yerlere çekilerek senelerce düşünmüş ve yıllarca tefekkürden sonra kendisinde vahiy ve ilham fikri doğmuştur.Vahiy insanda fikir olarak doğmaz ve bir insan hiçbir şekilde vahiy almaya karar veremez. Bir insanın kendisinde vahiy fikrinin doğması, ancak çevresine böyle bir telkinde bulunarak insanlar üzerinde etki sağlamaya çalışması fikrine kapılması şeklinde açıklanabilir. Burada da Muhammed'in aynı kavram içinde bulunduğu çok açık bir şekilde belirtilmektedir. Tenha yerlere çekilerek, yıllarca tefekkürden kastedilen Hira dağında geçirdiği zamandır. Vahiy ilham fikri Muhammed'den evvel de Araplarca meçhul değildi. Bütün iptidai kavimler gibi, Araplar da, şairlerin akıl erdiremedikleri kuvvetlerden ilham aldıklarına inanırlardı. Bu kuvvetler Araplar için cinlerdi. Cinler güya, kahinlere gaipten haber vermek kudretini ilham ederlerdi. Bu nevi itikatlar Arabistan'da her zaman o kadar canlı ve derin olmuştur ki, Muhammed dahi cinlerin vücuduna samimi olarak inanmıştır.Araplar şairleri bir kahin gibi telakki ederlerdi. Muhammed'in Musa, İsa dinlerine dair öğrendikleri de, kendisinde bu itikadı kuvvetlendirmiştir. Bu peygamberler de melekler vasıtası ile ilham aldıklarını söylemişlerdi. Muhammed, uzun bir devirdeki tefekkürlerin mahsulü olan ayetleri lüzum ve ihtiyaçlara göre takrir ediyordu. Bununla beraber kendisini tahrik eden kuvvetin tabiat fevkinde bir mevcudiyet olduğuna samimi surette kani idi. Muhammed'i harekete getiren ilk amil bu samimi heyecanlar olmuştur." Bu sefer yetmiştir sanırım artık.

Peki Atatürk'ün ateist oluşu neyi değiştirir? Esasında bugün pek az şeyi değiştirir ama öncesi için, özellikle de cumhuriyetin ilk yıllarını düşünürsek çok şeyi değiştirebilirdi. Her şeyden önce akıl denen şeyden uzak olan halkımız genel olarak imamların dediklerine göre hareket ediyordu Anadolu'da. Ve dolayısıyla din çok önemliydi bu yüzden Mustafa Kemal'in "Muhammed çok iyi bir insandır.", "Dinimiz çok iyi bir dindir." gibisinden sözlerine rastlıyoruz. Ayrıca o SSCB'den umudunu kestikten sonra, komüntern'e katılma talebimiz reddedildikten sorna, 33-34-35 yıllarında, bu emperyalist Avrupa'ya karşı bir birlik oluşturmak için İslam devletleriyle yakın ilişkiler kurmaya başladılar. Ve tabi halkın gözündeki Mustafa Kemal imajını daha büyütmek ve halkı inkılaplara daha çok motive etmek için de bu yola girildi. Sadece bunun sözlere bakarak son derece dar bir bakış açısıyla karar veren bu arkadaşlara da şu soruyu yöneltmek isterim:""Efendiler, bütün insanlığın görgü, bilgi ve düşüncede yükselip olgunlaşması, Hıristiyanlığı, Müslümanlığı, Budizmi bir yana bırakarak basitleştirilmiş ve herkes için anlaşılacak duruma getirilmiş saf ve lekesiz bir Dünya dininin kurulması ve insanların, şimdiye kadar kavgalar, çirkeflikler, kaba istek ve iştahlar arasında bir sefalethanede yaşamakta olduklarını kabul ederek, bütün vücutları ve zekâları zehirleyen zararlı tohumları yok etmeye karar vermesi gibi şartların gerçekleşmesini gerektiren «birleşik bir Dünya devleti» kurma hayalinin tatlı olduğunu inkâr edecek değiliz." ve "Müslüman kardeşlerim, Komünist yoldaşlar! büyük devletler yeni bir Müslüman kurbanını boğazlıyorlar. Onu yok etmek azmindedirler. Fakat biz, elde silahımız, anavatan topraklarını savunarak ve haklarımızı haykırarak ölmesini bilenlerdeniz. Köylülerimiz topraklarını, yurtlarını ve köylerini istilacılara karşı müdaafa ederken, şehit düşerken emin olabilirler ki, yakın bir zamanda bütük islamiyet, komünizmle birlik olarak onların intikamını alacaktır." sözlerinden yola çıkarak komünist olduğu sonucuna varır mıyız? İşte o sözlerden müslüman olduğunu çıkaranlar buradan komünist olduğunu da çıkarırlar herhalde? Bence o dar bakış açısıyla bakılırsa çıkar, evet. Ama gerçekler değişmez tabi.