confessions

anabard58

Yazar  · 3 Temmuz 2017 Pazartesi

  1. toplam giri 74
  2. takipçi 1
  3. puan 1135

mahmut esat bozkurt

anabard58
ben türk değilim, benim kimliğimi tanıyın" diyene yapılacak bir tek şey vardır: onu türk sayan nüfus kâğıdı'nı, yani kimlik belgesini elinden alıp, "tamam, şimdi istediğin kimliğe bürün, git kendine başka bir yer bul," demek! "bu devlet benim devletim değil... biz ayrıyız... biz ayrılmalıyız... bize de özel haklar verilsin" diyenlerin hepsi, kendilerine türk kimliği bahşeden nüfus kâğıdı'ndan arındırılmalıdırlar!.." Diyen kişidir.
2

reza zarrab davası

anabard58
Aslında olay gayet açık bir ambargo var sen gidip onu bozdun ve ortada bir para var o para taşeron işçilerin daha güvenli çalışmasına harcanmasına yada eğitim iyileştirilse neyse kendi ceplerine attılar.bazı akp 'li seçmenler yor ki “yeaa
o para senin benim cebimden çıkmadı ne güzel para girdi” iyide olum o para legal değil ki ? ortada chp-fetö'luk bir durum yok yani tamamen ahlak dışı yanlış bir durum.Bunun dışında işin ucu cumhurbaşkanına dokunursa yeni bir cem uzan v2 görmemiz de olası.halkımız bilinçlidir suriye'de olduğu gibi iç savaş beklemeyin darbe de beklemeyin..bakalım ne olucak ?


Tanım:Türkiye için kritik olan olaylar silsilesi.

mustafa kemal atatürk

anabard58
"alman kralı ıı. frederick 1750 yılında potsdam'dan geçerken orayı çok beğeniyor ve 'bana şuraya bir saray yapın" diyor. ertesi gün adamları gidip bakıyorlar, kral'ın beğendiği yerde bir değirmen. adamlar kapıyı çalıyor, yaşlı değirmenci açıyor.

- buyrun?
- bizi kral gönderdi. burayı görüp çok beğendi, satın alacak. kaç para?
- satmıyorum ki ne parası?
- saçmalama kral istedi.
- bana ne. ben satmadıktan sonra kimse alamaz ki.

adamları gelip kral'a diyorlar ki;
- efendim beğendiğiniz yerdeki değirmenci deli. satmıyorum dedi.
- çağırın bakalım bana şu adamı.

değirmenci gelip, kral'ın karşısında duruyor. ıı. frederick;
- yanlış anladınız herhalde beyefendi, ben satın almak istiyorum orayı. kaç para?
- yoo yanlış anlamadım, adamların da dün bunu söyledi. satmıyorum!
- beyefendi inat etmeyin, paranızı fazlasıyla vereceğim.
- sen koskoca kralsın, paran çok. git almanya'nın her yerine saray yap. burayı benden önce babam işletiyordu. ona da babasından kalmış, ben de çocuğuma bırakacağım. satmıyorum!

ıı. frederick ayağa kalkıyor;
- unutma ki ben kralım!

değirmenci bakıyor ve diyor ki;
- asıl sen unutma ki berlin'de hâkimler var!

hiçbir güç, hiçbir siyaset, hiçbir iktidar, kral bile olsa, adaletten üstün değildir. hiç kimse adaletin üstüne çıkamaz. orada oturamaz.
bugün bütün gelişmiş ülkeler hukuk fakültelerinde bu olayı anlatırlar. "berlin'de hâkimler var!"

potsdam'da sansosi sarayı. saray ve değirmen yan yana. kral ve değirmenci komşu oluyor.
sabahları ıı. frederick arka bahçeye çıktığında değirmenci sesleniyor;
- hey frederick, ekmek yaptım göndereyim mi?
ıı. frederick diyor ki;
- adalet her sabah bana, sıcak bir ekmek kokusuyla gelirdi.

bu hikâyeden yüzyıllar sonra ise aynı yerde yaşanan başka bir hikâye daha var…
31 aralık 1917. berlin'de bir otelde yılbaşı kutlamaları yapılacak, osmanlı heyeti var orada. aralarından genç bir subay bu öyküyü anlatıyor. ve;
- hadi potsdam çok yakın. gidip adaletin simgesi olan o değirmen ve sarayı yan yana görelim.
kimse gelmiyor ve o öyküyü anlatan genç subay tek başına kalkıp gidiyor. herkes yılbaşı kutlarken o gidip adaletin simgesini izliyor uzun uzun.

işte o genç subay mustafa kemal atatürk'tür...

adalet, bir kral ile bir değirmenciyi komşu yapmayı başarmıştır almanya'da…"

tanım: adam gibi adam.
3 /