üniversite anısı

rigmo
insanlar üniversite aşamasına geldiğinde, özgürleşir ve birey olma yolunda en büyük adımı atarlar. tabi bu birey olmanın ilk adımı sorumlulukları da beraberinde getirecektir. bu özgürlük ve artık tek başına ayakta kalma durumu insana birçok macera yaşatır ve yıllar geçtikçe üniversite anısı, öğrencilik anısı olarak hafızalarda yer eder.
benim çok fazla olduğundan, aralarından bir tanesini seçip anlatacağım.
üniversitenin ilk yılında, gider gitmez eve çıkmıştım. orada eskilerden bir arkadaşım olduğundan, zaten bilerek gitmiştim. ev arkadaşım, sokakta bir kuş bulmuş kanarya yavrusu tutmuş eve getirmiş. adını da "başkan" koymuştuk. hiç ötmez, o kadar uğraşlara rağmen gıkını çıkarmazdı.( bilgisayardan kuş sesleri açıp 6-7 saat dinletiyorduk) yani evde öyle bir pozisyon oluştu ki. kafesinin önüne gidip cihanla ben ötüyorduk. sanki bizim sahibimiz o. cik cik cik ıslık çala çala evde dolanıyorduk hayvan alışsın diye. onunda hoşuna gitmiş olsa gerek bana mısın demiyordu. zor yıllar geçirdik tabi. paramız yoktu. akşam pizza mı yesek? balık mı yesek? diye soruyorduk birbirimize. balık krakeri tercih ediyordum ben swh. ama başkanın yemini daima alıyorduk. yani kıt kanaat bile olsa, bizden biri gibi bakıyorduk ona. hatta ara sıra durdugu çubuktan düşüyor " aha lan öldü" diye koşuyorduk ama ölmüyordu (agam bizimle egleniiirr). neyse gel zaman git zaman oldu başka yere taşındık başka ev arkadaşları geldi falan derken bir gün eve geldim bizim çocuklar, bahçede yerde birşeyler arıyor. sağa sola bakıyorlar."ne oldu diyorum" ya bir şey düşürdük falan diyorlar. bende yedim hemen tabi. velhasılıkelam bizim başkanı kaçırmışlar. bu arada ortam şahane ev arkadaşlarımdan can çeçen bir hristiyan, seçil kosovalı bir hristiyan, cihan boşnak bir deist, sefa ıraklı bir müslüman ve bendeniz konyalı rahman. tam bir mozaik. 23 nisan'da toplanmışız da bir daha ayrılmamışız gibi. neyse konuyu dağıtmayalım biz... başkan'ın kaçtığını 3 ay sonra anladım cihanın belki hala haberi yok.swh(bu arada başkanı sefanın odasına koyduk o ilgileniyordu.- sefada rakıdan molotof yapan, hasta beşiktaşlı bir manyak-). pencere açıkken çıkarmışlar direk uçmuş pencereden. bütün enerjisini kaçmak için saklamış hayvan. büyük ihtimal planı yapmış aylar öncesinden, kaçmak için fırsat kollamış. uçmayı bilmediğini zannediyordum demek ki çaktırmamış gizli silahını göstermemiş.
böyle saçma sapan bir anımdır. ilk aklıma bu geldi.
edit: anlatım bozukluğu
1
peygamber cocugu
açıköğretim okuduğum için senenin anca bi kaç gününü hatta saatini üniversitede geçirdiğimden mütevellit pek olmayan anılardır, ama geçen gün yaşadığım bi anektoddan bahsetmek istiyorum. sabahın köründe kalkıp üniversiteye gidilmiştir, sınav için alımlar başlamadan önce yanıma bi eleman geldi, babasının intihar ettiğini nişanlısının öldüğünü söyledi, psikolojim bozuk dedi. ilk başta bişey isteyecek sandım ama eleman bişeyde istemedi üstüne üstlük ben adamdan sigara aldım. çok garip hissetmiştim.