demokrasiyi bize öğretilen şekilde açıklarsak halkın kendi kendini yönetmesidir. Lakin uygulamaya baktığımızda ülkemizde 100 parti faal durumda bunları 27'si seçimlere katılmak için onay alabilmiş. Bırakın 100 partiyi 27 partinin bile çoğunun adı,parti başkanını,parti tüzüğünü bilmiyoruz. Bize gösterilen 3,4 parti dışında diğer partilere oy vermiyoruz.(nasıl olsa barajı geçemezler ya da bizim partiyi kimse bilmiyor.) Ayrıca seçimileri kazanmasını tahmin ettiğimiz partiler, sözde parti üyelerinin(iş adamlarının ve medya patronlarının) maddi desteği ile gerekli propagandayı yapıyor. Ayrıca barajı geçen partiler devlet hazinesinden büyük bir destek alırken,diğer partilere şube binasının kirasını bile zor ödüyor. Seçimlerde bizim önümüze koyulan 3,4 partiden haberdar oluyoruz. ayrıca bazılarının yaptığı hatalar,skandallar medya patronları tarafından kapatılıyor,lakin diğer partilerin var olduğundan bile haberimiz yok. liberal demokrat partinin beşiktaş'ta yaptığı mitinge 50 kişi katılması üzerine parti başkanı cem toker: '' cenazem kalksa daha fazla katılım olurdu'' dedi,herkes dalga geçti. bu ülkemizde demokrasinin geldiği durumu gösteriyor aslında.demokratik bir ülke olduğumuza,herkesin parti kurup seçimleri kazanabileceğine ve seçimlerdeki tercihlerimizin bize ait olduğuna inanıyoruz. Aslında bu sadece ülkemizde değil diğer ülkelerde de böyle. Sizce ülkemizde ve dünyada gerçekten demokrasi var mı?
