sokrates

pencere
öykü herkesin malumudur. sokrat'ı idama götürürlerken karısı arkasından ''seni suçsuz yere idam ediyorlar bu beni mafh ediyor'' diye bağırır.
sokrat'da ''haklı yere idam etseler o zaman daha fazla yanardın üzülme'' der.

sokrates'den 3000 yıl sonra cezaevinde düşünceleri yüzünden yatan on binlerce hakikat savunucusuna sezen'den bir şarkı bırakıyorum;

ter döküyor dört duvar ter bense beklerim bir gün mutlaka
ters dönecek anahtarlar bir gün elbet çıkacaksın ışığa
sen aydınlığa ben sana hasret
gel eritir demirleri bendeki ateş

bir gün açılır açılmaz sandığın kapılar vurunca güneş
bir karanlık daha erişti güne saat neredeyse beş
sen aydınlığa ben sana hasret
gel eritir demirleri bendeki ateş

gün bizim güneş bizim, göğsümüzde ateş bizim
el ele olduğumuz o gün gülmek bizim
dün bizim yarın bizim, yana yana sevmek bizim
hasrete vurduğumuz göz göz yürek bizim

süsledim gelin misali gençliğimi sandığıma kaldırdım
sensiz geçen yılları sildirdim sana yeni zaman aldırdım
sen aydınlığa ben sana hasret
gel eritir demirleri bendeki ateş

gün bizim güneş bizim, göğsümüzde ateş bizim
el ele olduğumuz o gün gülmek bizim
dün bizim yarın bizim, yana yana sevmek bizim
hasrete vurduğumuz göz göz yürek bizim

gün bizim güneş bizim, göğsümüzde ateş bizim
el ele olduğumuz o gün gülmek bizim
dün bizim yarın bizim, yana yana sevmek bizim
hasrete vurduğumuz göz göz yürek bizim
bu başlıktaki tüm girileri gör