ses çıkarmamak

allahuakbar
az önce aklıma geldi de çoğu kişi bosna hersek soykırımını bilmez. bilenlerde ses çıkarmadı. soykırımı incir kuşları adlı bir kitaptan öğrenenler araştırıp öğrenenlerden bir hayli fazla. kimse yakın geçmişte yaşanmış bu olayı konuşmadı. bir anda geldi aklıma bu olay. yarın bir gün dedim bizi de kapatıp sikseler bir yerde dünyanın haberi olmayacak. bırak dünyayı akraban bile öğrenmez seni kapatsalar bir yere. he bir de bunu yapan yada yapılmasının önünü açan yada yapılma emri veren kişinin elinde yetki ve yüzde ellilik bir güruh varsa vay halimize. biraz edebiyat yapmış gibi olacağım ama küçük bir a harfi her şeyi değiştiriyor. ses çıkarmamak ve ses çıkar"a"mamak arasındaki o derin farkı şu sıralar çok kez görür oldum. 70 çocuğa tecavüz, 9 aylık çocuğa tecavüz, 3.5 yaşındaki çocuğa tecavüz, 8 yaşında tacize uğradığı 70 yaşındaki adam kapısının önünden geçiyor diye sinir krizi geçiren o kız... ki bir kaç gün önce intihar etti o yavrucak. ve biz bunlara ses çıkarmıyoruz. yarın bir gün bizi de sikecekler. çünkü ülkenin şebeke suyuna viagra atılmış gibi. yada ortalık kanı bozuk kaynıyor. iletişim yollarımız kesiliyor ve herkes vpn ehehe diye gülüyor vpn ler kapatılıyor yine gülüyorlar. ben anlam veremiyorum bazen şu sessizliğe. devlet açık açık kapıya gelip muhalifleri topladığı zaman mı ses çıkartacaz bunun zamanı ne zamandır bileniniz var mı ben bilmiyorum. Şu aralar sıçarken bile martin niemöller in sözü kulağımda. üzülüyorum açıkçası. bosna soykırımına değinmemin nedeni ise hadi orası uzaktı(!) yurdumuzda olan bitene bile dur diyemiyoruz. otobüste tekme atan şahıs bile vatandaşın sesi ile tekrar göz altına alınıyor. her gün takip ettiğim gazetelerde vahşet manşeti görmekten içim kurudu yeminle. ama asıl içimi kurutan faillerinin serbest olması. bir gün hepimizi sikecekler arkadaşlar o zaman sesini çıkaracak kimse kalmayacak.