müzik ve toplumsal siyaset dinamikleri

kanellos
Müzik kültürü toplumların sosyal psikolojisinin en saf şekilde yansımış hallerindendir. Mezopotamya ve Asya gibi sıcak savaş ve tarihsel katliamların bolca yaşandığı coğrafyalarda arabesk kültür, ağıt kültürü yaygınken gözümüzü Avrupa'ya çevirdiğimizde bunlardan eser göremez hale geliyoruz. 1. Dünya Savaşının 'efsanevi' özelliklerini vurgulayan marşları saymazsak Fransızların müzik kültürlerinde herhangi bir ağıdın olmayışı veya Almanların arabesk kültürü ülkelerine gelen Türklerden öğreniyor olmaları konuyu özetliyor sanırım.

Mekanlar kültürle paralelleşirken çoğu zaman toplumun yabancısı olan kültürlerde sonradan mekana girip mekanın dönüşmesini sağlayabiliyor veya mekanın geçmişindeki kültürle yeni öğrenilen kültür birleşip ortaya yepyeni şeyler çıkabiliyor. Amerika'nın varoş semtlerinden çıkan Rap, Hip - Hop kültürünün sınıf eşitsizliğinden ortaya çıktığı dönemde Türkiye'ye girmesi ve mekanlarda yer yer Amerikadakine benzer bir şekilde 'ezilenlerin' müziği olarak yankı bulurken yer yer popüler kültürün ve piyasanın müziği halinede geldi, arabesk müzikle birleşerek apayrı bir alanda yarattı. 70lerin sonunda Türkiyede temelleri atılan protest rock, 90 başlarındaki punk kültürü apayrı algısallıklar ortaya çıkarttı denebilir. Türkiye coğrafyası bütün bu yenilikleri karşılayabilecek, sahiplenecek grupları bir şekilde yaratmayı başardı ancak çoğu insanda ortaklaşan müzik geleneği, bir nevi arabesk kültürü çoktan temellerini atmıştı ve bir kültürün tek tip öznellikleri oluşmak yerine çok kültürlü yapılarda insanlar ortaya çıkmıştır. Son zamanlarda yazılan birçok araştırma metninin atfettiği, klişeleşen bir olgu olan evrensel kültür ve global iletişim ağları bahsettiğimiz çok kültürlü yapıyı güçlendirmiştir. Bu sürecin ilk başladığı yıllarda Türkiye'nin muhafazakar kültürü yeni kültürleri 'öteki' olarak değerlendirip yabancılaştırmaktan öte aşağılamaya endeksliydi. Kültürel anlamda toplumun uzlaşmayacağı pratikleri hiç alakası olmamasına rağmen yeni müzik kültürleriyle ortaklaştırmışlardı. Rock kültürünün satanizm ile, hip-hop kültürünün ise müzik olarak bile görülmediği bir dönemin sonunda gelenekselliğin zayıf olduğu bölgelerde kırılmalar yaşandı ve en sonunda TRT orkestrasının Mozart'ın Turkish March eserini ve Requiem'i çalmasıyla birlikte resmi ideolojininde yeni akımları kucaklamaya başladığını görmüş olduk. Keza radyonun ve televizyonun hayatımıza girdiği dönem ile yeni kültürlerin kapılarının açıldığı dönem birbirine çok yakındır.

Günümüzde içinde bulunduğumuz coğrafyada tamamen ikircikli yapıda bir kültür olduğunu söylememiz yanlış olmaz. Bir yandan geleneksellikle desteklenen arabesk kültür, diğer yandan 'başka' kültürlerden öğrenilen eğlence kültürü bireylerde farklı hazlarla farklı ihtiyaçları yaratmıştır. Yerellik ve yabancılık arasındaki uçurumlar zamanla eridi ve artık tek bedende birlikte yaşayabilir hale geldi.

Müzik kültürlerinin biçimlenişindeki siyasallıklar hareketlerin yapısıyla kontrol edilmektedir ki bunun doğruluğu ve yanlışlığı kesinlikle tartışılmalıdır. Örneğin milliyetçi ve islamcı geleneklerin yapıları gereği muhafazakar oluşları müzik kültürlerini denetlemektedir, algısal olarak hayata salt olarak var olanı koruma odaklı yaklaşan bireylerde bütün hayatsal motivasyonlara aynı yönde yaklaşıldığını görürüz. Bu belki koşullanma belkide sadece alışkanlıktır, bireysellikler ve deneyimlerle değişebilir. Onun dışında herhangi bir muhafaza haline ihtiyaç duymayan algılarda öğrenilen yeni kültür yapıları kolaylıkla yer bulabilmiştir. Sol hareketlerde ise zaman zaman krizler yaşanmasına rağmen kent öznellikleri ve pratikleri zamanla sınıfsal noktalarda ortaklaşarak kültürel yapıyı (metropollerde) esnetmiştir. Ancak kent kültürünün global bağlarının geleneksel yapıdan zayıf olduğu yapılardan zayıf olduğu yerlerde her esneklik deneyimi ilk başta krizle karşılanmıştır. Zamanla metropol ve yerellikler arasındaki ilişkiler yakınlaşmasıyla bu krizlerin geçiş süreçleri kısalmıştır ve son haliyle yer yer Nemrudun Kızı'nı bilen, Eminem'in ve Noir Dêsir'in şarkılarını bilen bir yapı ortaya çıkmıştır.

Bütün bunları hesaba kattığımızda içinde bulunduğumuz mekanın kendi kültürünü yaratırken mekana yabancı kültürlerin mekanı biçimlendirme gücünün olduğunu görmüş oluyoruz. Bu durum insanların pratik alışkanlıklarını ve düşünce tarzlarını bile değiştirebiliyor. Arabesk kültürün durgunluğu ve derin protestliği yerini biraz daha radikal duygu yansımalarına bırakmıştır. Cumhuriyet'in başlangıcında yaşanılan zorunlu batılılaşma sürecinde ortaya çıkan en büyük krizlerde pop kültürünün resmi piyasa tarafından desteklenmesiyle ortaya çıkmıştır. Arzulanan 'gamsız', eğlence odaklı ve toplumsal siyasallaşmaya tamamen zıt, bireysel duygusallıklara, hazlara odaklanan müzik kültürü toplumun muhafaza ettiği yapıya her ne kadar tamamen zıt olsa bile bir o kadarda kapitalist modernitenin engellenemeyen arzulanışıyla popüler hale gelmiştir. Bir çok mecranın pop kültürünü halkı oyalamak ve uyutmak üzerine oluşuyla eleştirmesi sürecin siyasi tarafını vurgulamıştı. İşin siyasi ve psikolojik alanına girdiğimizde kapitalist ekonominin en güçlü olduğu ülkelerde pop müziğin tek el piyasalar tarafından desteklenmesi ve resmi bünyelerde de talep edilmesini bir nevi çıkar ilişkisiyle ve sistemin desteklenmesiyle yorumlayabiliriz. Sonuçta pop müzik haricinde kalan her müziğin temellerinde eleştirel ve protest özellikler mevcut. Aynı zamanda pop müzik dışında kalan kültürlerin popülerleştiği mekanları düşündüğümüzde de aynı durumu açıkça görmüş oluyoruz. Bu mekanlarda küresel kapitalist kültürün kırılmalar yaşadığını ve alternatif kültürlerin kendini var edebildiğini görüyoruz.

Müziğin toplumların iç hesaplaşması olduğu gerçeğini hesaba kattığımızda tarihin eğitici yanınında bu kültürlerle geldiğini görmekteyiz. Gerek ağıt parçaları olsun, gerek özgün tarz müzikler olsun; genellikle yerelliklerin genele olan tepkisiyle ortaya çıkmaktadır. Türkiye'de muhafazakar kültürün Cumhuriyet sürecinde devlet tarafından tehdit edilmesinden sonra yaşanılan en büyük çelişki günümüzde devletin muhafazakar öznelliğe bürünmesidir.