insanın kendi zihniyle başbaşa kalması

deayri
Eskilerden karaladıgim bi şeyler. Başlığı gorunce aklıma geldi.Uzun bir hastalık dönemi gecirdim ben bu olay yüzünden. Umarım anlatabilmişimdir kendimi


İç sesini susturmaya çalışıyorum. Ne kadar beceriksiz oldugumu tekrar ediyor beynim Antideprasanlarima bakiyorum sonra aynaya. Bu çok trajik bir sahne defter. Calmayan telefonumun olmayan sesi, her sabah sevdigim o kahverengi sokak kopegi bile sustu şimdi . Ama siktiğimin zihni susmuyor . Neden varsın diyor bana Ne beceriyorsun kimin hayatında ne oldun neleri değiştirdin? Düzende tüketici bir sülük olmak hariç ne yaptın? 600 liralık kiralık evinde 10 liralık sigaranla tek başına yapamadigin pişen yemekle yasiyor musun gerçekten? Küfür ediyorum. Başka bir şey çıkmadı zaten ağzımdan bir kaç gundur
Sikeyim yemek yapmayı bile beceremiyorum.

Olay yemek değil ben de o içimdeki p*ç ses de biliyor. Neden sorusu. İnsanlığı, teknolojiyı bilimi her şeyi bu bu seviyeye getiren bu soru benim içimi curutuyor. Neden sorusunda ziyade o bildiğim sonuç. "Çünkü ... " işte o üç nokta. Şişmanim, çalışmadım , korktum, çirkinim, aptalım. İşte bu kısım. Kendime hesap veremeyen bir aptal olduğumu hatırlıyorum tekrar. Tekel yolu gözüküyor bana yine içindeki ses de bu bulutlu gecede son sözlerini fısıldıyor "sarhoş ol ,dünyan yalandan güzelleşsin şimdilik. Gerçeklere dönünce gorusuruz"

Siktigimin sesini her gün duyuyorum. Gerçekler çok çirkin.


Kendini sevmek en guzeli dostlar. Doktorum hep derdi kendini annenin seni sevdigi gibi sev diye. Ruh sagligi en buyuk varlik.
.
bu başlıktaki tüm girileri gör