birbirimizi kandırmaya gerek yok, çoğu zaman mümkün olmayandır. buna neden olan pek çok şey var tabii. empati yeteneği gelişmiş bir insansanız, çoğu zaman içinizden geçen şeyleri, en kötü ihtimal bir filtreden geçirmek durumunda kalırsınız. öte yandan, yukarıda bir yazar arkadaşımızın dediği gibi, öznel açıdan, sonuçlarına katlanmak gibi bir durum da söz konusu. yani, bazen karşı tarafı düşünerek, bazen de kendi açımızdan bakarak içimizden geçen her şeyi söylemiyoruz. bazı insanlar bunu "samimiyet derecesi ile ilişkilendirir. ben ise, "her içimizden geçeni söylememeyi"; soğukkanlılığı korumak, empati kurabilmek ve zeka faktörlerinin devreye girmesi ile ilişkilendiriyorum.
bazı kavramları birbirinden ayıran nüanslar var. ama söz konusu nüanslar, aslında birbirine iki yakın kavrammış gibi algıladıklarımız arasında, 180 derece farklılıklar yaratacak kadar önemli. mesela dobralık ile patavatsızlık arasında belirleyici olan şey de, aslında içimizden geçen her şeyi söylememekte yatar. bir de üslup önemli tabii. ilk paragrafta bahsettiğim filtreleme işlemi, sizin kullandığınız üslubu da etkiler. doğru ve sağlıklı iletişim kurabilmek için, bence içinden geçeni söylemek hususunda daha özenli davranmakta fayda var.