siyaset

liberalist
Toplumun olağanüstü bir kesminin pratik siyaseti ele alış biçimi çocukluğumun erken safhalarından itibaren hep ilgimi çekmekle beraber tuhaf gelmiştir. Siyaset benim için ideologların kıçından uydurduğu kalıplardan ziyade belli bir coğrafyada halkın onayını meşru veya illegal yollarla kazanmış bir takım "siyasi" aktörlerin güç savaşından ibaret olagelmiştir. Elbette bu demek değildir ki ideologların empirik veri vermeye tenezzül bile etmeden uydurduğu bir takım "kalıplar"ın pratik siyasette herhangi bir yeri yok veya önemsiz. Bu kalıplar siyasi aktörler için bir ürün, ortalama vatandaş için ise umutla bezenmiş mal veya hizmettir. Sözünü ettiğim bu sıfır toplamlı oyunda nasıl ki malını haddinden fazla gözünde büyüten bir tüccar satış konusunda hayal kırıklığına uğrayacaksa aynısı politikacılar için de geçerlidir. Toplumun enerjisini doğru zamanda doğru yere kanalize etmek için makul dozlarda esneklik gerekir.
Bu oyunda dogmatik bir şekilde fani kalıpların peşinden giden "dava adamları"na yer yoktur. Fakat bu doğası gereği önündeki her kalıbı ezip geçen pratik siyasetin güzel bir püf noktası vardır: Popülizm. Gücü elde etmek için için halkın "dava adamı" talebini karşılamaması gereken bir siyasetçiye geniş bir oyun alanı sunar. Mamafih benim pratik siyaseti okuyuş şeklim budur. Herkes gibi bir çerçevem olmakla beraber pratik siyaset içinde bunun bir anlam ifade etmeyeceğini fakat yol gösterici olduğunu bilirim. Yeni bir şey yazmadığımın da farkındayım. Günlük siyaset içinde ordan oraya savrulurken bilinçsizce realitenin dışına çıkıyoruz sadece. İçimi dökmek istedim.
bu başlıktaki tüm girileri gör