mehmet pişkin

jakoben
bugün ölüm yıl dönümüymüş. adam 20. yüzyılın oğuz atay'ı resmen ama özenilecek bir durumu yok. bu ibnelerin düzenine teslim olmaktır intihar etmek. kalıp mücadele etseydi keşke. çevresini değiştirseydi belli ki çok lümpen bir çevrede var olmuş sonradan duygularının esiri olunca umarsız kariyerizm portresini psikolojisi kaldırmamış. benimde başıma bu geldi çevremi değiştirdim. gittim devrimcilerle vakit geçiriyorum. ölmek kolay. her gün insanlar ölüyor. üzücü ama özenilecek bir hareket değil. ışık içinde uyusun.
böyle güzel adamsın intiharı düşünüyorsun ama sen ve senin gibilerin gittiği dünya'nın, terk ettiği ülkenin leş çocuk pornocusu orospu evlatlarına kalacağını biliyorsun.bu da bir nevi sorumsuzluktur bana göre. örgütlü kötülük sadece yurtlarda, cemaatlerde değil örgütlü kötülük iş hayatında bile var. çalışma şartları iş arkadaşlarını birbirine düşman ediyor, birbirinin kuyusunu kazmaya çalışan ahlaksızlıklara itiyor. bu kadar bunalımın içinde nefes alamıyorsan terk edip gitmeyi değil, sebepleri kavramaya çalışıp mücadele etmeyi seçmeliydi. bu bile yaşamak için bir güç kaynağı olmalı. ben neden ölüyorum? hayata yaşama saygılıyım onlar ölmeli diyebilmeli en azından insan. evet. onlar ölsün demeli. çünkü onların varlığı yaşanmaz kılmaya yetiyor toplumsal alanda
bu başlıktaki tüm girileri gör