ismet özel

pencere
türkçemizde sayısız muhteşem nitelikte şairlerimiz vardır. sevdalı veya sevdadan harlı, acılı zamanlarımızda anamız, bacımız bize yabacılaşmışken o hallerde canımıza simit olurlar. bazı şiirleri her şeyimiz olurlar.
benim bahsettiğim zamanlarda can yarenim ahmed ariftir mesela. yanılıyor olabilirim fakat yine de cesaretle söylemem lazım ki ahmed arif'in yazdıklarına ne kadar şiir denilebilir? veya süreya'nın? veya şükrü erbaş'ın falan. adamlar üzerimize metafor sıkıyorlar sadece.

kanaatimce ismet özel, edip cansever ve bir kaç isim daha ekleyebilirz ki dilimizin hakiki şairleridir.

biz şehir ahalisi,kara şemsiyeliler!
kapçıklar! evraklılar! örtü severler!
çığlıklardan çadır yapmak şanı bizdedir
bizimdir yerlere tükürülmeyen yerler

nezaketten,haklılardan yanayızdır hepimiz
sevinmemiz çapkıncadır,ağlatır bizi küpeşteler
yaşamak deriz-oh,dear-ne kadar tekdüze
katliamlar ne kötü be birader

güneş neredeysek orada bulur bizi
ya cünup ve yalancı veya miskin ve ülser
falımız neyse çıksın diye açarız indeksleri
sayılar bizi bulur,o ayıp işaretler

saframızla kesemizi birleştiren anatomi bilgisi
hadım tarih,kundakçı matematik,geri kafalı gramer
evet bunlar gizlice örgütlenerek alnımıza
verem olmak üretimi düşürür ibaresini çizer

biz şehir ahalisi,üstü çizilmiş kişiler
kalırız orda senetler,ahizeler ve tren tarifesiyle
kimbilir kimden umarız emr-i b'il-ma'ruf
kimbilir kimden umarız neyh-i ani'l-münker
bize yalnız oğulları asılmış bir kadının
memeleri ve boynu itimat telkin eder.
bu başlıktaki tüm girileri gör