the crown

pencere
daha önce bu ortamlarda bir çok yönden defalarca övdüğüm dizidir. lakin ikinci sezonda, büyük halkçı lider cemal abdul nasr'ı histerik bir manyak gibi göstermeleri beni çok üzmüştür. cemal abdul nasr, her zaman halklarının çıkarını gözeten vatansever güzel bir arkadaşımızdı. the crown gibi bir diziye bu oryantalist bakış açısı hiç yakışmamıştır.
bizim siyasal islamcılarımız, ekseri müslüman kardeşler geleneğinden geldiği için, nasr'ı sevmezler. zaten siyasal islam ve vatan severlik kavramları çok da yan yana gelecek kavramlar değildir.

bir de demek istiyorum ki; eyyy prens philip , sen kimsin yaaa? senin haddine mi düşmüş benim genç ve güzel kraliçemi bu kadar üzmek? altın dişin kırılsın senin it oğlu it. kraliçem insan gibi insan ki seni boğdurtmuyor. gerçi boğdurtmak falan tarzı değildir sayın elizabeth'in. genelde cinayetlerine trafik kazası süsü verir.

londra beni bul, londra beni bulsun.
bu başlıktaki tüm girileri gör