şuan her şeyi kenara bırakıyorum. bakalım geriye bir şey kalıyor mu? mesela veronica avluv'un ağzına işeyen adamın hazzını merak etmek yüzünden kaybettiğim çalışma konsantremi geri kazanma ivmemi kenara koyuyorum. kimse çalmasın. sikerim,o benim ekmeğim.ekmeğimle ve şeyimle oynanmasını tavsiye etmiyorum. herkese edip bir tek benim uymadığım tavsiyelerimi de kenara koyuyorum. evet ben koyu bir rumum işte. afrika'da ıstıraplar içinde çocuğumu siken ingiliz askerlerinin, ispanyollara zenci amını ayırmanın yöntemini çevirmen aracılığıyla gösterirken kapı arasından bakan ve menteşe gıcırdaması yüzünden yerimi belli ettiğim için karımı çocuğumu orada bırakıp götüme bakmadan kaçtıktan sonra kendimi kıbrıs harekatı düzenlendiği esnada mülteci botunu sahile oturtacak kadar talihsiz ve beceriksiz zenci bir rumum. türk askeri sorsun kimsin diye? tabi ki rumum. buna inanmadıkları için ve patates soğan neymiş,bahane değil, bir merminin kaç para olduğunun bilincinde de oldukları için onu kafama harcamadan yanımdan geçip gittikleri rumum. geçip giderlerken tabi saygıda kusur etmeyen bir mumum,sonra tekrar rumum. ecevit amca ver sikini öpeyim. evet. türk halimle zenci olamam. afrika'dan ithal olmalı, californiya'ya aktarmalı olarak elimi kolumu sallaya sallaya gidebilmek içinde avrupa pasaportu sahibi olmalıyım.en yakın pasaportu da rumlardan alabileceğim için savaşı göze alacak kadar alcak olmalıyım. demek ki ancak ve ancak zenci bir rum olursam veronica avluv'un içine dalan on beş zenciden biri olabilirim. derhal motivasyonumu geri alıyorum çişimi de tuvalete yapıyorum.benden adam olmaz beni sike sike madam yapsınlar