ana dilde eğitim

zirvedekicahil
Konu oldukça çarpıtılmış, gereksiz yere tartışmalar olmuş. Düzgün versiyonu, tüm dünyada olan ve çok normal olan bir uygulamadır.

Öncelikle türkiyede yaşayan herkes, türkçe bilmek zorundadır. Bilmelidir değil, bilmek zorundadır. Ancak kimse türkçe konuşmak zorunda değildir. başlıktaki onca tartışmanın nedeni de bu tezat görünen şeylerin tam olarak anlaşılmaması.

Türkiyenin resmi dili türkçedir, bu nedenle herhangi bir resmi işlemde herkesin bildiği bir dili kullanmanız gerekmekte. Zira konuşacağınız doktor, mühendis, memur batılı olabilir, kürtçe bilmiyor olabilir. 112'yi aradığınızda, acil durumunuzı anlatabilmeniz lazım. Bu nedenle ülkenin her yerinde herkesle anlaşabileceğinizi dili bilmek zorundasınız.

Günlük hayata gelirsek, iki çocuk düşünün. Bir adet batılı türk ve doğulu kürt. İkisi de okula başlıyor.

a) batılı türk, anadilinde öğrenim görüyor. Anlatılan her şeyi kavrayabiliyor, ekstradan bir şey öğrenmek zorunda değil.
b) doğulu kürt, ailesinden sadece kürtçe öğrenmiş. Okulda ekstradan türkçe öğreniyor. Batıdaki akranları okuma yazmayı öğrenirken, o hiç tanımadığı bir dil öğreniyor. Öğretmenin anlattıklarından bir kelime bile anlamıyor. Türkçeyi sökene dek akranlarından oldukça geri kalıyor.

Lozanda ele alınan meselelerden birisi de azınlık okullarıdır. Buna göre azınlıklar kendi dillerinde eğitim verebilirler. İki şartla;

a) Türkçe dersi vermek ve bu derse türk öğretmen görevlendirmek.
b) Tarih dersi vermek ve bu derse türk öğretmen görevlendirmek.

Ben batıda büyüdüm, anadilim türkçe. Okulda ingilizce ve fransızca öğrettiler. Şu anda anadilim derecesinde ingilizce kullanabiliyorum. Neden aynısını ana dilde eğitim veren okullar yapamasın?

Bu okullardan mezun olacak çocuklar hem türk tarihini, hem de türk dilini bizim kadar iyi bilecek, hem de kendi dillerinde öğrenim görecekler. Sahi, bunun neresi kötü? Gerçekten merak etmekteyim.


bu başlıktaki tüm girileri gör