Komünizm

laik bir hanim
Ortak mülkiyete ve servetin gereksinimine göre bölüştürülmesine dayalı toplumsal düzen ya da siyasal sistem. Komünizm, bu tür bir toplumsal düzen kurmayı amaçlayan Marksist-Leninist ilkelerden esinlenmiş siyasal program ve hareketleri kullanmak için de kullanılır.

“Marksçı sosyalizmin üst ve yetkin aşaması: bütün üretim ve değişim araçlarını toplumsal iyelikçe, değer biçimlerince bireysel gereksinimlerin karşılanmasına olanak veren kollektif varlıkların bolluğuyla, ayırıcı niteliği belirlenmiş, sınıfsız toplumsal düzen. Komünizm: üretici güçler-üretim ilişkileri karmaşasından oluşan bir üretim yöntemiyle varolur.”

Komünizm düşüncesinin kökleri batı düşünce tarihinde çok eskilere değin uzanır. Bütün üretim ve bölüşüm araçlarını bir bütün olarak toplumun mülkiyetinde olduğu ve devletin tümüyle ortadan kalktığı sınıfsız bir toplum düşüncesi öteden beri insanlara çekici gelmektedir. Eski çağlarda genellikle dinsel tarikatların oluşturduğu komünist toplulukların varlığından söz edilebilir. Komünizmin bir gerçeklik durumuna gelmesi için bilim ve tekniğin son derece belirgin ilerleyişi temeli üzerinde, toplumsal üretim araçlarının çok büyük bir gelişme göstermesi gerekir. “Komünizm yüksek düzeyde gelişmiş toplumda insanların doğa üzerindeki egemenlik gücünü anlatan bir teknik temeli gerektirir. Yalnızca insanın insan yüzünden sömürülmesi ortadan kaldırılmakla kalmaz toplumsal sınıflar ve bunlarla birlikte, toplumsal işbölümü de ortadan kalkar.”

Komünizmin teknik temele karşı olan bu toplumsal temeli,nin öğeleri şöyle belirlenebilir; kol emeği ile düşünsel emek arasındaki ayrılıkların ortadan kalkmasıyla, kentle köy arasındaki belli başlı uzaklıkların yok edilmesiyle bu toplumsal temel maddesel yaşam bakımından toplumsal ve töresel davranış bakımından değişik kavramlara bağlı yeni bir insanın doğuşunu hazırlar. Emek yalnızca bir yaşama aracı değil, insan varlığının başta gelen gereksinimi olur. Özgür ve yaratıcı bir emektir bu.

“Üretici güçlerin düzeyinin üstün ve aşkın katı, insanlık tarihinde ilk kez azlık iktisadından çokluk iktisadına geçiş olanağı verir. Meta ve para biçimleri silinip gider. Toplumsal hesaplaşma doğrudan doğruya emek, birim ve boyutlarıyla dile getirilir. Yeni dağılım ilkesi ile herkes yeteneğine ve herkesin gereksinimine göre olacaktır.”5 Burjuva hukukunun dar ufku böylece aşılır.

Komünizm, özgür ve bilinçli emekçilerin yüksek düzeyde örgütlenmiş bir toplumu, kamu-oto yönetiminin kendisini yansıtacağı bir düzen olacaktır. Komünizmde önce devletin zayıflaması, sonra insanların yönetiminden, eşyanın yönetimine geçişi sağlayacaktır.
bu başlıktaki tüm girileri gör