30 temmuz 2008 akp kapatılma davası

minimalist laik
Çocukken hayal meyal hatırladığım olay. O zaman yargının hala bağımsız olduğunun kanıtıdır.


Adalet ve Kalkınma Partisi kapatma davası, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Abdurrahman Yalçınkaya'nın, AK Parti'nin "laikliğe aykırı fiillerin odağı haline geldiği" gerekçesiyle, partinin kapatılması ve ilgili dönemin Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan başta olmak üzere, dönemin Cumhurbaşkanı Abdullah Gül dahil 71 kişinin 5 yıl süre ile siyasetten uzaklaştırılması istemiyle hazırladığı iddianame.

İddianamede altı çizilen bazı hususlar şu şekilde;

+T.C. Devletinin temel ilkelerini değiştirecek zemini oluşturmak niyetini ortaya koyduğu;

-Anayasa ile Yüksek Öğretim Kanunu'nda değişiklik içeren teklifleri
-Başörtüsünün serbest bırakılmasına ilişkin anayasa değişikliği ile anayasanın laiklik ilkesinin ortadan kaldırılmak istendiği savunuldu.
-Devlet kadrolarının, parti yandaşı, siyasal İslami düşünceye sahip kişilerle doldurulduğu.

-""Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün bakan olduğu dönemde Nur cemaatinin liderlerinden Fethullah Gülen ve Milli Görüş'ü desteklediği.""

-Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın bazı sözleri laiklik karşıtı eylemlerin odağı olarak gösterildi.

+Laik sistemlerde dini simgelerin siyasi amaçla kullanılamayacağı;

-Başbakan Erdoğan'ın İspanya'da yaptığı “(Başörtüsünü) velev ki siyasi simge olarak taktığını düşünün. Bir siyasi simge olarak takmayı suç kabul edebilir misiniz?” şeklindeki demeci.

-İstanbul Haseki ve Vakıf Gureba hastanelerinde baş örtülü doktorların çalışması,

-Bazı bölgelerde içkili yerler için 'kırmızı sokak' uygulaması,

-İstanbul'da bazı afişlerin sansürlenmesi.

+Toplumu dindar olanlar – olmayanlar diye ikiye ayırmak;

-Laik Cumhuriyet'i yeni bir yaşam ve Devlet düzenine dönüştürme kararlılığı içinde olduğu söylemleri.

-Danıştay'ın “öğretmenin baş örtülü okula giremeyeceği” yönündeki kararı üzerine, Danıştay'a gerçekleştirilen kanlı saldırıyı da iddianameye koydu.

+Ülkenin laik hukuk yapısını aşamalı olarak yeniden biçimlendirip yönlendirmeye çalıştığı;

-Erdoğan'ın “Başörtüsü konusunda söz söyleme hakkı yargının değil ulemanındır” açıklamasına dikkat çekilerek, partinin şeriat amacı doğrultusunda dini hükümleri referans olarak gösterdiği savunuldu.

-Başbakan Erdoğan'ın Danışmanı ve İstanbul Milletvekili Egemen Bağış'ın Başörtüsü, kamusal alan ve üniversitelerin dışında Meclis'te de geçerli olmalıdır sözleri

-Cüneyt Zapsu'nun Başörtüsünü çıkar demek, sokaktaki bir kadına donunu çıkar demekten farksızdır açıklamasına yer verildi.

+Rejimin ve Cumhuriyet'in geleceğini tartışmaya açtığı;

-AK Parti'nin kapatılan Refah ve Fazilet partileri ile bağını koparmadığı, AK Partinin nihai hedefinin şeriat düzeni olduğu vurgulandı.

-AK Parti'nin eğilimi siyasal İslâmdır. Siyasal İslam'ın temel düsturu şeriattır. AK Parti, şeriatı amaç edindiği için kaynağını şeriattan alan takiyyeyi kullanıyor” denildi.
bu başlıktaki tüm girileri gör