Sonu boynuzlanmayla biter. Fixtir. Denendi, onaylandı.
tarabya'da karaya vuran ve yakın mesafeden av tüfeği ile ateş edildiği tespit edilen yunusta 100'den fazla saçma bulunmuş. nesli tehlikede olan hayvanlar sınıfından ''afalina'' türündeymiş bu yunus.
söylenecek çok şey var ama ''ananız s'keyim sizin 'rospu çocukları'' diyerek yetineceğim.
(bkz:başkasının adına utanmak)
http://www.milliyet.com.tr/istanbul-bogazi-nda-av-tufegi-ile-gundem-2469696/
söylenecek çok şey var ama ''ananız s'keyim sizin 'rospu çocukları'' diyerek yetineceğim.
(bkz:başkasının adına utanmak)
http://www.milliyet.com.tr/istanbul-bogazi-nda-av-tufegi-ile-gundem-2469696/
Formatını şu haliyle korumayı başarabilmesi halinde yaşanmayacak olan sorunsaldır. Ancak çok yeni olduğu için her şey olabilmesi ihtimaller dahilindedir.
Sözlük yönetimine ne kadar iş düşüyorsa yazarlara da bir o kadar düştüğü kanaatindeyim. Umarım hepimiz trollük görevimizi yerine getirdiğimiz kadar sözlüğe katkıda da bulunuruz da bu sorunsal ortadan kalkar.
Sözlük yönetimine ne kadar iş düşüyorsa yazarlara da bir o kadar düştüğü kanaatindeyim. Umarım hepimiz trollük görevimizi yerine getirdiğimiz kadar sözlüğe katkıda da bulunuruz da bu sorunsal ortadan kalkar.
insan vücudu, bin yıllardır geçirdiği evrim sonucunda bugünkü formunu almıştır. An itibariyle evrimimiz, türümüzün yok oluşuna kadar devam edecektir. yalnızca vücudumuz değil, tüm evren her an evrimleşmektedir. çünkü evrim, zaman içerisinde gerçekleşen değişimdir.
vücudumuzda, köreldiği en göze batan organ, hiç şüphesiz ki vücut kıllarımızdır. henüz tam olarak körelmesi tamamlanmamış olup, insanoğlu dik yürümeye başlayıp, ateşi bulmasından beridir körelmeye başladığı düşünülmektedir. dik yürüyüp, ateşi bulan atalarımız, alet kullanmayı öğrendikten sonra öldürdükleri hayvanların postlarını giyip, ısınma, kuru kalma, kokusunu gizleme gibi avantajlar sağlamıştır ve bu problemleri artık ortadan kaldırmaya başlamıştır. daha sonra mağaralarda yaşamaya başlayan ilk insanlar, genel olarak ısınma ve barınma gibi ihtiyaçlarını karşıladıkları için kıllara olan ihtiyaç giderek azalmıştır. ancak kıllar yalnız ısınmak ve kamufle olmak için değil başka özelliklere de sahip bir organdır. vücudumuzun ısı dengesini dengede tutarlar ve ısıya ihtiyaç olan, korunması gereken ve hassas bölgelerde daha çok çıkarlar. ısıyı dengeli bir şekilde vücudumuza yayarlar. güneş ışınlarını göreceli olarak engellerler. göz, kirpik, burun, kulak gibi bölegelerimizdeki kıllar toz ve bakteriler gibi tehditleri büyük oranda azaltırlar. eski çağlarda çevresindeki tehlikelere ve yırtıcılara karşı sürekli tetikte olmak zorunda olan atalarımızı, çevresel etkileri sinir uçlarına iletir ve bir uyaran işlevi görür böylelikle dikkatli olmalarını kolaylaştırırdı. ancak günümüze geldiğimizde ise, ısınma ihtiyacımızı ve güneşten korunmamızı kıyafetlerimizle sağlamaktayız. kamufle olmaya ve tehlikelere karşı uyarılma ihtiyacımız yok. zaten olabilecek tehlikeleri bu zaman içerisinde tükettik. bu uzun süre boyunca kıllarımız giderek azaldı ve evrimsel süreç ele alındığında az bir süre daha bizlere eşlik edeceği görülebilir.
organların körelme sebepleri bahsettiğim değişken koşullar nedeniyle kullanılmaması, az kullanılmasıdır.zamanla bu organlara harcanan enerji giderek azalır ve ihtiyaç kalmaz.yok olmaları çok uzun bir süreç gerektirir.bazı insanların da bazı organlar olmadan dünyaya geldikleri olur ve buna agenez adı verilir. genellikle körelmiş veya körelmekte olan organlar eksik olur. işlevini yerine getirmeyen körelmiş organlar kimi zaman, vücuda adapte olarak farklı bir amaç için çalışabilir.
körelmiş organların birden bire yok olmasını beklemek tamamen boşa beklemektir. bunlar yok olan değil körelen organlardır. bu yüzden uzunca bir süre daha bizimle varlıklarını sürdürmeleri gerekmektedir. şu an işimize yaramayan bir körelmiş organ, şartların değişmesiyle tamemen yok olmadan tekrar ihtiyaç dahilinde olabilir ve işlevsel hale gelebilir.
otçul olan ilk insanlar, bitkileri uzun süre çiğnemek zorunda kalmaları sebebiyle 20 yaş dişleri gayet işlevseldi. geniş çene yapısına sahip atalarımızın, besinleri iyice çiğnemeleri, parçalamaları ve ezmeleri gerekiyordu. otçulluktan hepçilliğe geçiş yaptıktan sonra ateşin de bulunmasıyla beraber, daha az çiğnemeye ve daha kolay sindirmeye başladılar. değişen kafatası yapımızda küçülen çenemize artık sığmayan 20 yaş dişlerimiz körelmeye başladılar ve o zamandan beri hala körelmektedirler. günümüzde işlevsizdirler ve genellikle hiç çıkmazlar. çıktıklarında ise ağrılara sebep olarak ağız yapımızı bozarlar
kuyruğa destek oluşturan, kök sağlayan ve vücut dengesine yardımcı olan kuyruk sokumu kemiği, günümüzde körelmiş, ancak tam işlevini kaybetmemiştir. baz kaslarımıza, sırtımıza, belimize ve vücudumuzun oturuken ki pozisyonuna destek sağlar.
primat atalarımızın vahşi doğada seslerin yönüne göre kulaklarını hareket ettirmelerini sağlayan nokta darwin'in noktası'dır. seslere odaklanmaya yaradığı düşünülen bu organ, çoğu memelide mevcuttur. ancak insanlarda tamamen işlevini kaybetmiştir. kulağın kıkırdak kısmının dışında bulunan bir çıkıntı şeklindedir.
eski zamanlarda çok fazla bitkiyle beslenen vücutlarımızın, selülozu işleyip sindirebilmek için apandisi kullandığı düşünülmektedir. pek çok varsayım vardır. tamamen fonksiyonsuzdur ve çalışmadığı için çok sık deforme olur. ciddi sonuçlar doğurabilir. enfeksiyon kaptığı taktirde ölüme kadar götürebilir.
şu an ellerimizle maddeleri tutup kontrol edebiliyorsak, büyük büyük dedelerimiz de ayaklarıyla maddeleri kavrayıp, tutabiliyorlardı. ağaçlar üzerinde hayatlarımızı idame ettirdiğimiz dönem boyunca dengede kalabilmek ve düşmemek adına sık sık kullandığımız ayaklaımızın alt topuğumuzun üstünde bulunan plantaris kası, modern insanda körelmiş ve işlevsizdir. günümüzde doğan modern insanların %10'luk bir kısmı bu kasa sahip olmadan doğmaktadır.
jacobson organı sayesinde cinsel istekte bulunduğumuz zamanlar salgılanan feromon hormonunu algılayabiliyor ve beslenme gibi ihtiyaçlarımız için iz sürmemizi sağlayabiliyorduk. hayvanlarda da bulunan bu organ, günümüzde bizim için işlevini yitirmiştir.
modern insanda, üçüncü göz kapağı ve yukarıda bahsettiğim örnekler gibi 50'ye yakın körelmiş organı vardır. bu organlardan bazıları işlevlerini çok az yerine getirirken kimisi başka bir işleve evrimleşmeye başlamış, kimisi yavaş yavaş yok olmuş, kimisi ise zaman içerisinde yok olacaktır.
Edit:imla
vücudumuzda, köreldiği en göze batan organ, hiç şüphesiz ki vücut kıllarımızdır. henüz tam olarak körelmesi tamamlanmamış olup, insanoğlu dik yürümeye başlayıp, ateşi bulmasından beridir körelmeye başladığı düşünülmektedir. dik yürüyüp, ateşi bulan atalarımız, alet kullanmayı öğrendikten sonra öldürdükleri hayvanların postlarını giyip, ısınma, kuru kalma, kokusunu gizleme gibi avantajlar sağlamıştır ve bu problemleri artık ortadan kaldırmaya başlamıştır. daha sonra mağaralarda yaşamaya başlayan ilk insanlar, genel olarak ısınma ve barınma gibi ihtiyaçlarını karşıladıkları için kıllara olan ihtiyaç giderek azalmıştır. ancak kıllar yalnız ısınmak ve kamufle olmak için değil başka özelliklere de sahip bir organdır. vücudumuzun ısı dengesini dengede tutarlar ve ısıya ihtiyaç olan, korunması gereken ve hassas bölgelerde daha çok çıkarlar. ısıyı dengeli bir şekilde vücudumuza yayarlar. güneş ışınlarını göreceli olarak engellerler. göz, kirpik, burun, kulak gibi bölegelerimizdeki kıllar toz ve bakteriler gibi tehditleri büyük oranda azaltırlar. eski çağlarda çevresindeki tehlikelere ve yırtıcılara karşı sürekli tetikte olmak zorunda olan atalarımızı, çevresel etkileri sinir uçlarına iletir ve bir uyaran işlevi görür böylelikle dikkatli olmalarını kolaylaştırırdı. ancak günümüze geldiğimizde ise, ısınma ihtiyacımızı ve güneşten korunmamızı kıyafetlerimizle sağlamaktayız. kamufle olmaya ve tehlikelere karşı uyarılma ihtiyacımız yok. zaten olabilecek tehlikeleri bu zaman içerisinde tükettik. bu uzun süre boyunca kıllarımız giderek azaldı ve evrimsel süreç ele alındığında az bir süre daha bizlere eşlik edeceği görülebilir.
organların körelme sebepleri bahsettiğim değişken koşullar nedeniyle kullanılmaması, az kullanılmasıdır.zamanla bu organlara harcanan enerji giderek azalır ve ihtiyaç kalmaz.yok olmaları çok uzun bir süreç gerektirir.bazı insanların da bazı organlar olmadan dünyaya geldikleri olur ve buna agenez adı verilir. genellikle körelmiş veya körelmekte olan organlar eksik olur. işlevini yerine getirmeyen körelmiş organlar kimi zaman, vücuda adapte olarak farklı bir amaç için çalışabilir.
körelmiş organların birden bire yok olmasını beklemek tamamen boşa beklemektir. bunlar yok olan değil körelen organlardır. bu yüzden uzunca bir süre daha bizimle varlıklarını sürdürmeleri gerekmektedir. şu an işimize yaramayan bir körelmiş organ, şartların değişmesiyle tamemen yok olmadan tekrar ihtiyaç dahilinde olabilir ve işlevsel hale gelebilir.
otçul olan ilk insanlar, bitkileri uzun süre çiğnemek zorunda kalmaları sebebiyle 20 yaş dişleri gayet işlevseldi. geniş çene yapısına sahip atalarımızın, besinleri iyice çiğnemeleri, parçalamaları ve ezmeleri gerekiyordu. otçulluktan hepçilliğe geçiş yaptıktan sonra ateşin de bulunmasıyla beraber, daha az çiğnemeye ve daha kolay sindirmeye başladılar. değişen kafatası yapımızda küçülen çenemize artık sığmayan 20 yaş dişlerimiz körelmeye başladılar ve o zamandan beri hala körelmektedirler. günümüzde işlevsizdirler ve genellikle hiç çıkmazlar. çıktıklarında ise ağrılara sebep olarak ağız yapımızı bozarlar
kuyruğa destek oluşturan, kök sağlayan ve vücut dengesine yardımcı olan kuyruk sokumu kemiği, günümüzde körelmiş, ancak tam işlevini kaybetmemiştir. baz kaslarımıza, sırtımıza, belimize ve vücudumuzun oturuken ki pozisyonuna destek sağlar.
primat atalarımızın vahşi doğada seslerin yönüne göre kulaklarını hareket ettirmelerini sağlayan nokta darwin'in noktası'dır. seslere odaklanmaya yaradığı düşünülen bu organ, çoğu memelide mevcuttur. ancak insanlarda tamamen işlevini kaybetmiştir. kulağın kıkırdak kısmının dışında bulunan bir çıkıntı şeklindedir.
eski zamanlarda çok fazla bitkiyle beslenen vücutlarımızın, selülozu işleyip sindirebilmek için apandisi kullandığı düşünülmektedir. pek çok varsayım vardır. tamamen fonksiyonsuzdur ve çalışmadığı için çok sık deforme olur. ciddi sonuçlar doğurabilir. enfeksiyon kaptığı taktirde ölüme kadar götürebilir.
şu an ellerimizle maddeleri tutup kontrol edebiliyorsak, büyük büyük dedelerimiz de ayaklarıyla maddeleri kavrayıp, tutabiliyorlardı. ağaçlar üzerinde hayatlarımızı idame ettirdiğimiz dönem boyunca dengede kalabilmek ve düşmemek adına sık sık kullandığımız ayaklaımızın alt topuğumuzun üstünde bulunan plantaris kası, modern insanda körelmiş ve işlevsizdir. günümüzde doğan modern insanların %10'luk bir kısmı bu kasa sahip olmadan doğmaktadır.
jacobson organı sayesinde cinsel istekte bulunduğumuz zamanlar salgılanan feromon hormonunu algılayabiliyor ve beslenme gibi ihtiyaçlarımız için iz sürmemizi sağlayabiliyorduk. hayvanlarda da bulunan bu organ, günümüzde bizim için işlevini yitirmiştir.
modern insanda, üçüncü göz kapağı ve yukarıda bahsettiğim örnekler gibi 50'ye yakın körelmiş organı vardır. bu organlardan bazıları işlevlerini çok az yerine getirirken kimisi başka bir işleve evrimleşmeye başlamış, kimisi yavaş yavaş yok olmuş, kimisi ise zaman içerisinde yok olacaktır.
Edit:imla
Kış akşamlarında, sobanın üzerinde çay demlemiş, kestane kızartmış, üzerinde su ısıtıp, çamaşır kurutmuş nesildir. O sobanın çatırdıları eşliğinde sıcacık oda da mis gibi uyumak özlenen şeylerdendir.
Başka bir odaya geçilecekse genelde donmamak için koşarak geçilir.
Başka bir odaya geçilecekse genelde donmamak için koşarak geçilir.
İmkanı yoktur. Sebebi;
alak suresi 2. ayet : allah insanı bir kan pıhtısından yarattı!
nur suresi 45 ayet : allah bütün canlıları sudan yarattı. işte bunlardan bir kısmı karnı üzerinde sürünür, kimi iki ayak üzerinde yürür, kimisi dört ayak üzerinde yürür. allah dilediğini yaratır. çünkü allah her şeye hakkıyla gücü yetendir
hicr suresi 26. ayet : andolsun, biz insanı kuru bir çamurdan, şekillendirilmiş bir balçıktan yarattık.
Şeklinde kendi içerisinde olan tutarsızlıklardır. Şimdi hangisi kesin doğru?
alak suresi 2. ayet : allah insanı bir kan pıhtısından yarattı!
nur suresi 45 ayet : allah bütün canlıları sudan yarattı. işte bunlardan bir kısmı karnı üzerinde sürünür, kimi iki ayak üzerinde yürür, kimisi dört ayak üzerinde yürür. allah dilediğini yaratır. çünkü allah her şeye hakkıyla gücü yetendir
hicr suresi 26. ayet : andolsun, biz insanı kuru bir çamurdan, şekillendirilmiş bir balçıktan yarattık.
Şeklinde kendi içerisinde olan tutarsızlıklardır. Şimdi hangisi kesin doğru?
Yaklaşık bir aydır kadın psikolojisi üzerinde araştırmalar yapıyorum. Beni bunu yapmaya tetikleyen de hiç beklemediğim bir kadın tepkisi oldu. Benimle alakası olmayan bir konu hakkında yapılan bir yorum, aslında tüm kadınlar için oldukça normal ve tüm erkekler için oldukça rahatsız ediciydi. 1 ayda ne öğrenilir orasını bilemeyeceğim ama doğru kaynaklar baz alınıp tamamen objektif bir gözlemlemeyle cinsiyetimi bir kenara bırakarak yaptığım araştırma sonucu hemen tüm kadınların, kabul etmeseler dahi, aldatmaya çok çok daha meyilli olduklarını, güce, erkeklerden daha istekli olduklarını, kalıpları aşmakta çok zayıf kaldıklarını ve bunun farkında olarak, kasıtlı bir biçimde kalıpların dışına çıkmak istememelerini ( ki bunu üremesini gerçekleştirebilmek adına doğru eş için yüksek kriterlerin aranması gibi milyon yıllık bir iç güdünün evrimiyle zıt bir şekilde çarpışan son 100 yılda ki toplumsal psikoloji ve üstün olma arzusunun bir ürünü olarak yorumluyorum ), bilidindiği üzere beyinlerinin erkeklerden daha tekrarlı çalışabilmesinin etkisiyle bir hareketin sonucunu erkeklere nazaran daha önceden çok daha rahat bir şekilde kestirebilmeleri sayesinde tamamen fizyolojik etkenlerin de etkisi doğrultusunda erkeklerden çok daha içten pazarlık olmaları, eylem-sonuç ilişkisine göre söyleyecekleri/yapacakları kendilerinin çıkarındaysa düşünmeden karşı tarafı ateşe atabilme potansiyelleri ( ki bu beni gerçekten korkuttu ), yalan veya iftira gibi kavramları erkeklerden çok daha etkili algılayıp kullanabildikleri ve bunun sonucunda çıkar elde etmeyi beklemeleri gibi sonuçlara vardım ki kadın ve erkek beyinlerinin çalışma prensipleri ve fonksiyonları hakkında bir kaç saatlik bir araştırmayla bu çok rahat bir şekilde görülebilir.
Şimdi öncelikli olarak yazımda kadınları kötülenmiş gibi algılarsanız başa dönüp bir kez daha okumanızı tavsiye ediyorum. Burada kadınların bu özelliklikleri tamamen baskın olan erkek/eril egemenliğin ve baskılarla dayatmaların sonucu olarak geliştirilen savunma mekanizması olarak tanımlıyorum. Olumlu özellikler olmayabilirler. Erkeklerin ihtiyaçları olmaması/daha az olması sebebiyle insan ilişkilerinde kötü olarak kabul gören bu davranış ve algı biçimlerini kadınlar daha başarılı bir biçimde geliştirmişler ve geliştirmeye devam ediyorlar. Kötü olarak yorumlanan özellikler aslında onların tüm insan türdaşlarına karşı olan savunma güdülerinden kaynaklanıyor. Beni korkutan bu değil. Bu tamamen gelişen dünyanın verdiği bir kalkandır. Evrimsel bir adımdır. Beni korkutan bu kalkanı silah olarak kullanabilmeyi çok hızlı bir şekilde keşfedebiliyor olmaları. Çok rahatlıkla sıradan bir kadın, sıradan bir erkeğin kararlarını manipüle edebilir ve kendi kararlarını ona sanki hiç değişmemiş gibi de empoze edebilir. Zorunda olduğu için değil, yaptırabilceği içindir. Ve bunu artık hayatımızın her anında görüyoruz ama ne kadar görüyoruz. Realistlikten ışık yılı uzaklaşan ve sahteliğini bize "sıradanlaştıran" kadın erkek ilişkilerinin bu hale nasıl geldiğini bilmem anlatabildim mi?
Şimdi öncelikli olarak yazımda kadınları kötülenmiş gibi algılarsanız başa dönüp bir kez daha okumanızı tavsiye ediyorum. Burada kadınların bu özelliklikleri tamamen baskın olan erkek/eril egemenliğin ve baskılarla dayatmaların sonucu olarak geliştirilen savunma mekanizması olarak tanımlıyorum. Olumlu özellikler olmayabilirler. Erkeklerin ihtiyaçları olmaması/daha az olması sebebiyle insan ilişkilerinde kötü olarak kabul gören bu davranış ve algı biçimlerini kadınlar daha başarılı bir biçimde geliştirmişler ve geliştirmeye devam ediyorlar. Kötü olarak yorumlanan özellikler aslında onların tüm insan türdaşlarına karşı olan savunma güdülerinden kaynaklanıyor. Beni korkutan bu değil. Bu tamamen gelişen dünyanın verdiği bir kalkandır. Evrimsel bir adımdır. Beni korkutan bu kalkanı silah olarak kullanabilmeyi çok hızlı bir şekilde keşfedebiliyor olmaları. Çok rahatlıkla sıradan bir kadın, sıradan bir erkeğin kararlarını manipüle edebilir ve kendi kararlarını ona sanki hiç değişmemiş gibi de empoze edebilir. Zorunda olduğu için değil, yaptırabilceği içindir. Ve bunu artık hayatımızın her anında görüyoruz ama ne kadar görüyoruz. Realistlikten ışık yılı uzaklaşan ve sahteliğini bize "sıradanlaştıran" kadın erkek ilişkilerinin bu hale nasıl geldiğini bilmem anlatabildim mi?
Derine indikçe yaşayan canlıların ne kadar farklı oldukları ve ışığın yokluğuyla beraber nasıl buna göre en evrimleştikleri gözler önüne serilir. Gözleri olmayan ve ciltleri tamamen saydam ve transparan olan balıklar görebilirsiniz. Bugüne kadar hala en derinine inilememiş olması ve inilen en derin noktalarında da uzun süre kalınamamış olunması sebebiyle çok fazla soru işareti vardır hala.
Ve şunlar gibi canlılar şimdilik keşfedilmiştir.
Ve şunlar gibi canlılar şimdilik keşfedilmiştir.
Dizilerden kesinlikle avrupa yakası, filmlerden ise spawn. Aklıma gelen efsolar olursa editlerim.
En güzel aktivitelerden biri. İster haftasonu kısa bir kaçamak yapın, ister sırt çantanızla düşün yollara. En sevdiğiniz yere atın kampınızı. Doğanın, huzurun, yıldızların sesini dinleyin. Gökyüzünü izleyerek uyuyun. İstediğiniz gibi, kalacak yer sıkıntısı çekmeden gezebilirsiniz. Özgürlüktür efenim. Ayrıca minik bir arkadaş grubuyla gerçekleştirdiğimiz eylemdir. Katılmak isteyen, kamp ateşi sohbeti yapmak isteyen vs. Olursa çekinmeden bir tık mesaj.
Adama helal olsun ağzının üstüne vurduğu gibi pekmezini akıttı. Kadına vurduktan sonra zaten yamultmustur eleman onu. Umarım sakat kalır yerden bitme çomar yumağı.
Ayrıca bayana da anlam veremedim, o olayın ortasında kalsam o şemsiyeyi silaha çevirirdim ben.
Ayrıca bayana da anlam veremedim, o olayın ortasında kalsam o şemsiyeyi silaha çevirirdim ben.
Mensubu olduğum psikolojik rahatsızlık.
Sevdiğimiz kişiyi extrem derece de kıskanırız. Deli gibi her boktan şüpheleniriz. Ama genel kanının aksine, öyle baymak, sıkıştırmak, hayatı zehir etmek şeklinde değil, kıskançlığı ve şüpheyi kendi zihnimizde kendimize yaşatırız.
Arkadaşlara ve aileye bile güvensizlik vardır. Kendimiz dahil kimseye güvenemeyiz ve bazen yaptığımızın doğru olup olmadığı konusunda şüpheye bile düşebiliriz. Arkadaş veya aileye karşı kıskançlık olmuyor bende mesela, çünkü herkes kendi dalgasında kafasındayımdır o konuda. Ve bence bu rahatsızlık, geçmişte yaşanılan bir olay sonucu ortaya çıkmakta. Çünkü ben aşık olduğum kişi tarafından, çocukluk arkadaşlarımla aldatıldığım için genelde sevgili konusunda paranoidin dibi şeklinde oluyorum.
Obsesiflikte dahil oluyor hatta sevgili konusunda. O yüzden diğer insanlar pek ipimde değil.
Her ne kadar kendi kafamda binbir türlü senaryo geçse de, gerçek olup olmadığını anlayabilmek için, müthiş bir gözlem yeteneği geliştirdim. Vücut dilini ve dudak okumayı bir miktar biliyorum. Doğru ile yalanı hemen ayırt edebilirim. Birçok artı katmıştır yani bana. Eksileri ise samimi insan ilişkileri kuramamak(ki iletişimin kuvvetlidir). Zihin içerisinde süregelen bir mindfuck durumunda kalmak ve geceleri yoğun şekilde şüphe, intikam duygusuyla boğuşmak diyebilirim. Dışarıdan herhangi bir insan ile fark göremezsiniz yani dizlik bir durum yoktur. Kişi kendisiyle yaşar herşeyi. Ancak ona zarar verirseniz, sizinle ilgili olur.
Sevdiğimiz kişiyi extrem derece de kıskanırız. Deli gibi her boktan şüpheleniriz. Ama genel kanının aksine, öyle baymak, sıkıştırmak, hayatı zehir etmek şeklinde değil, kıskançlığı ve şüpheyi kendi zihnimizde kendimize yaşatırız.
Arkadaşlara ve aileye bile güvensizlik vardır. Kendimiz dahil kimseye güvenemeyiz ve bazen yaptığımızın doğru olup olmadığı konusunda şüpheye bile düşebiliriz. Arkadaş veya aileye karşı kıskançlık olmuyor bende mesela, çünkü herkes kendi dalgasında kafasındayımdır o konuda. Ve bence bu rahatsızlık, geçmişte yaşanılan bir olay sonucu ortaya çıkmakta. Çünkü ben aşık olduğum kişi tarafından, çocukluk arkadaşlarımla aldatıldığım için genelde sevgili konusunda paranoidin dibi şeklinde oluyorum.
Obsesiflikte dahil oluyor hatta sevgili konusunda. O yüzden diğer insanlar pek ipimde değil.
Her ne kadar kendi kafamda binbir türlü senaryo geçse de, gerçek olup olmadığını anlayabilmek için, müthiş bir gözlem yeteneği geliştirdim. Vücut dilini ve dudak okumayı bir miktar biliyorum. Doğru ile yalanı hemen ayırt edebilirim. Birçok artı katmıştır yani bana. Eksileri ise samimi insan ilişkileri kuramamak(ki iletişimin kuvvetlidir). Zihin içerisinde süregelen bir mindfuck durumunda kalmak ve geceleri yoğun şekilde şüphe, intikam duygusuyla boğuşmak diyebilirim. Dışarıdan herhangi bir insan ile fark göremezsiniz yani dizlik bir durum yoktur. Kişi kendisiyle yaşar herşeyi. Ancak ona zarar verirseniz, sizinle ilgili olur.
Laiksözlük platformunun ileride çıkması muhtemel mobil uygulamasıdır.
Şu an için uzak bir ihtimal olsa da, milyonlar tek yürek oldu, akıllar da tek bir soru.
Ne zaman çıkacak?
Şu an için uzak bir ihtimal olsa da, milyonlar tek yürek oldu, akıllar da tek bir soru.
Ne zaman çıkacak?
arşivimizde bulunması gereken, ufku milyon katına çıkarabilme potansiyeline sahip belgesellerdir.
(bkz:planet earth)
(bkz:planet earth 2)
(bkz:cosmos a spacetime odyssey)
(bkz:journey to the edge of the universe)
(bkz: "great migrations" rhythm of life)
(bkz:ancient aliens)
(bkz:speed of life)
(bkz:iklim meselesi)
(bkz:life after people)
(bkz:the true story of the internet)
(bkz:mankind the story of all of us)
(bkz:planet dinasour)
(bkz:life)
(bkz:wonders life)
(bkz:arctic tale)
(bkz:the truth behind)
(bkz:cosmic collisions)
(bkz:pyramid)
(bkz:home)
(bkz:horizon)
(bkz:aftermath)
(bkz:clash of the gods)
(bkz:wonders of the universe)
(bkz:how the universe works)
(bkz:trough the wormhole)
(bkz: hidden kingdom)
(bkz:evolve)
(bkz:mutant planet)
(bkz:humanseses)
(bkz:march of the penguins)
(bkz:stephen hawking's the grand design)
(bkz:life story)
(bkz:nature's great events)
(bkz:how the earth was made)
(bkz:nutuk)
(bkz:veda)
(bkz:gizlenen atatürk)
(bkz:ben atatürk'ü gördüm)
(bkz:alien mysteries)
(bkz:life in a day)
(bkz:true horror)
(bkz:dark matters twisted but true)
(bkz:ist it real)
(bkz:polar bears)
(bkz:Dreams of a Life )
(bkz:Hell House )
(bkz:The Imposter )
(bkz:The Institute)
(bkz:Killer Legends)
(bkz:taboo)
(bkz:the unexplained files)
(bkz:genius)
Edit: bu giri sürekli güncellenecektir.
(bkz:planet earth)
(bkz:planet earth 2)
(bkz:cosmos a spacetime odyssey)
(bkz:journey to the edge of the universe)
(bkz: "great migrations" rhythm of life)
(bkz:ancient aliens)
(bkz:speed of life)
(bkz:iklim meselesi)
(bkz:life after people)
(bkz:the true story of the internet)
(bkz:mankind the story of all of us)
(bkz:planet dinasour)
(bkz:life)
(bkz:wonders life)
(bkz:arctic tale)
(bkz:the truth behind)
(bkz:cosmic collisions)
(bkz:pyramid)
(bkz:home)
(bkz:horizon)
(bkz:aftermath)
(bkz:clash of the gods)
(bkz:wonders of the universe)
(bkz:how the universe works)
(bkz:trough the wormhole)
(bkz: hidden kingdom)
(bkz:evolve)
(bkz:mutant planet)
(bkz:humanseses)
(bkz:march of the penguins)
(bkz:stephen hawking's the grand design)
(bkz:life story)
(bkz:nature's great events)
(bkz:how the earth was made)
(bkz:nutuk)
(bkz:veda)
(bkz:gizlenen atatürk)
(bkz:ben atatürk'ü gördüm)
(bkz:alien mysteries)
(bkz:life in a day)
(bkz:true horror)
(bkz:dark matters twisted but true)
(bkz:ist it real)
(bkz:polar bears)
(bkz:Dreams of a Life )
(bkz:Hell House )
(bkz:The Imposter )
(bkz:The Institute)
(bkz:Killer Legends)
(bkz:taboo)
(bkz:the unexplained files)
(bkz:genius)
Edit: bu giri sürekli güncellenecektir.
Şu an içinde bulunduğum durum.
Mahsur kalma editi: hala çıkamadım help.
Mahsur kalma editi: hala çıkamadım help.
En yakın zamanda açılıp, sözlükteki forumcuların şutlanması gereken mecra.
Laik sözlük kutsal kitabında ibretlik olay olarak bulunmalıdır. İleride sözlüğün gelecek jenerasyonu bu konu hakkında hadis şeklinde bahsedecektir.
edirne'de küçük kardeşlerimiz atatürk heykelinin etrafında oynuyorlar ve giderken elini öperek vedalaşıyorlar. yerim onları. küçük laikler geliyor alttan alttan. bu çocukları yazar olarak istiyorum yönetime duyurulur.
http://www.izlevideo.net/edirnede-ataturk-heykelinin-elini-open-cocuklar-yorumsuz--1033971.html
http://www.izlevideo.net/edirnede-ataturk-heykelinin-elini-open-cocuklar-yorumsuz--1033971.html
Laik sözlük facebook sayfasından paylaşılan emektarlardır. İçinde bulunmaktan mutluluk duydum. Kimseyle bir problemin olmadığı için de diğer yazarları tebrik ediyorum. Sözlüğü daha iyi yerlere taşımaya...
Şöyle iki örnek bırakıyım.
Şöyle iki örnek bırakıyım.
Maddenin 3 hali vardır safsatası. Maddenin net olarak kaç hali olduğu halen daha bilinmemekte. Çünkü madde dediğimiz olguyu net olarak hala anlayabilmiş değiliz. Maddenin teoride olan birçok hali olmasına karşın kesin olan 16 tanesini aşağıya bırakıyorum.
1- Sıvı Kristal
Sıvı ve katı arasında özelliklere sahip bir hâl(sıvıya daha yakın). Nasıl yani derseniz bir sıvı gibi akışkandır ama molekülleri katı gibi yönlüdür. Sıvı kristallerin kendi aralarında fazları vardır ama fazla değinmeyecem. Mesela; Hücre zarı, proteinler(bazı), sabun ve deterjan köpükleri gibi.
2- Amorf Katı
Katı ve Sıvı arasında bir hâl. Atomları kararlı kristal yapıya sahip olmadığı katılara denir, belirli şekilleri yok. Cam bunlara örnek olarak verilebilir ve Cam katı gibi olmasına karşın sıvıdır başka bir değişle katı olan tek sıvıdır. Pamuk helva, ruj gibi.
3- Üstüniletken
Bazı element ve alaşımların belirli sıcaklık (kritik sıcaklık) seviyesine veya kritik sıcaklığın altına doğru soğutulduğunda üstüniletkenlik özelliği kazanır. Elektirik akımı hiçbir dirençle karşılaşmadan üstüniletken maddelerden geçebilir.
4- Bose-Einstein Yoğusması
Maddenin bu hali ilk olarak Satyendra Nath Bose ve Albert Einstein tarafından 1924-1925 yıllarında genel olarak tahmin edildi. Bozonların seyreltilmiş gaz hâllerinin mutlak 0 sıcaklığına (0 K veya -273.15 C'ye çok yakın ) yakın değerlere soğumasıdır. u şartlar altında, bozonların büyük bir kısmı nicem etkisinin Makroskobik ölçekte olduğu en düşük nicem durgusu halinde bulunurlar.
5- Plazma
Plazma, kimya ve fizikle iyonize oluş gaz anlamına geliyor. Mikroskobik açıdan plazma, sürekli hareket eden ve etkileşen yüklü parçacıklar topluluğu olarak ifade edilir. Yıldızlar, florasan örnek olarak gösterilebilir.
6- Kuark - Gluon Plazma
Bu hâl sadece yüksel sıcaklık, yoğunluk yada 2 si bir arada olursa bulunabilecek bir özellik. Big bangten sonra evrenin birkaç milisaniye boyunca kuark - Gluon Plazma halinde bulunduğu düşünülüyor.
7- Manyetik Düzenli
Geçiş metal atomlarının sahip olduğu(genellikle) manyetik hareketinden dolayı elektronlar eşleşemiyor ve kimyasal bağın oluşumunu engelliyor.
8- Üstünakışkan
Mutlak 0 sıcaklığa yakın bazı sıvılar 2. bir sıvı fazına geçerler - ki buda "üstünakışkan"lıktır - çünkü sıvı "sonsuz akıcılık" özelliğine sahip olur.
"Nasıl yaa" dediğinizi duyar gibiyim bu resimde olduğu gibi mavi olan sıvı helyumdur ve mutlak 0 sıcaklığına yakındır ki "sonsuz akıcılık" özelliği kazanmıştır ve kaba tırmanıp içine doğru akar hatta ve hatta helyumun kapatılmış olduğu kabın tavan kısmına bakın helyum orayı bile kaplamıştır.
9- Rydberg Molekülü
Zıt düşünceli plazmanın yarıkararlı hâlinden biridir. Uyarılmış atomların yoğuşması sonucu oluşur. Bu atomlar iyonlara ve elektronlara dönüşebilirler tabi yeterli bir sıcaklığa ulaştıklarında.
10- Dejenere Madde
Yüksek basınç altında sıradan madde bu hâle geçer. Yüksek basınç durumları yaktını bitirmiş yıldızların içinde olduğuna inanılıyor mesela; "mavi cüce" (yıldız türü) ve "nötron yıldızı" nın.
11- Üstünkatı
Uzaysal düzenli maddelerdir(katı yada kristal) ve "Üstünakışkan"ın özelliklerine sahiptirler. Mutlak 0 sıcaklığına yakın katılar bu özelliğe sahip olurlar.
12- Sicimsi Sıvı
Atomlar görünüşte düzensiz özelliğe sahiptirler - sıvı gibi - ama hâlâ bir uçtan diğer uca bir kalıp gibi sabittirler - katı gibi-.
13- Üstüncam
Karakteristik anlamda "üstünakışkan" ve "donmuş şekilsiz" özelliklerini aynı anda kapsarlar.
14- katı
15-sıvı
16-gaz
Maddenin halleri için kaynak(bkz:technopat).
Antimadde'nin ise maddenin bir formu olup ol adığı tartışılmakta.
1- Sıvı Kristal
Sıvı ve katı arasında özelliklere sahip bir hâl(sıvıya daha yakın). Nasıl yani derseniz bir sıvı gibi akışkandır ama molekülleri katı gibi yönlüdür. Sıvı kristallerin kendi aralarında fazları vardır ama fazla değinmeyecem. Mesela; Hücre zarı, proteinler(bazı), sabun ve deterjan köpükleri gibi.
2- Amorf Katı
Katı ve Sıvı arasında bir hâl. Atomları kararlı kristal yapıya sahip olmadığı katılara denir, belirli şekilleri yok. Cam bunlara örnek olarak verilebilir ve Cam katı gibi olmasına karşın sıvıdır başka bir değişle katı olan tek sıvıdır. Pamuk helva, ruj gibi.
3- Üstüniletken
Bazı element ve alaşımların belirli sıcaklık (kritik sıcaklık) seviyesine veya kritik sıcaklığın altına doğru soğutulduğunda üstüniletkenlik özelliği kazanır. Elektirik akımı hiçbir dirençle karşılaşmadan üstüniletken maddelerden geçebilir.
4- Bose-Einstein Yoğusması
Maddenin bu hali ilk olarak Satyendra Nath Bose ve Albert Einstein tarafından 1924-1925 yıllarında genel olarak tahmin edildi. Bozonların seyreltilmiş gaz hâllerinin mutlak 0 sıcaklığına (0 K veya -273.15 C'ye çok yakın ) yakın değerlere soğumasıdır. u şartlar altında, bozonların büyük bir kısmı nicem etkisinin Makroskobik ölçekte olduğu en düşük nicem durgusu halinde bulunurlar.
5- Plazma
Plazma, kimya ve fizikle iyonize oluş gaz anlamına geliyor. Mikroskobik açıdan plazma, sürekli hareket eden ve etkileşen yüklü parçacıklar topluluğu olarak ifade edilir. Yıldızlar, florasan örnek olarak gösterilebilir.
6- Kuark - Gluon Plazma
Bu hâl sadece yüksel sıcaklık, yoğunluk yada 2 si bir arada olursa bulunabilecek bir özellik. Big bangten sonra evrenin birkaç milisaniye boyunca kuark - Gluon Plazma halinde bulunduğu düşünülüyor.
7- Manyetik Düzenli
Geçiş metal atomlarının sahip olduğu(genellikle) manyetik hareketinden dolayı elektronlar eşleşemiyor ve kimyasal bağın oluşumunu engelliyor.
8- Üstünakışkan
Mutlak 0 sıcaklığa yakın bazı sıvılar 2. bir sıvı fazına geçerler - ki buda "üstünakışkan"lıktır - çünkü sıvı "sonsuz akıcılık" özelliğine sahip olur.
"Nasıl yaa" dediğinizi duyar gibiyim bu resimde olduğu gibi mavi olan sıvı helyumdur ve mutlak 0 sıcaklığına yakındır ki "sonsuz akıcılık" özelliği kazanmıştır ve kaba tırmanıp içine doğru akar hatta ve hatta helyumun kapatılmış olduğu kabın tavan kısmına bakın helyum orayı bile kaplamıştır.
9- Rydberg Molekülü
Zıt düşünceli plazmanın yarıkararlı hâlinden biridir. Uyarılmış atomların yoğuşması sonucu oluşur. Bu atomlar iyonlara ve elektronlara dönüşebilirler tabi yeterli bir sıcaklığa ulaştıklarında.
10- Dejenere Madde
Yüksek basınç altında sıradan madde bu hâle geçer. Yüksek basınç durumları yaktını bitirmiş yıldızların içinde olduğuna inanılıyor mesela; "mavi cüce" (yıldız türü) ve "nötron yıldızı" nın.
11- Üstünkatı
Uzaysal düzenli maddelerdir(katı yada kristal) ve "Üstünakışkan"ın özelliklerine sahiptirler. Mutlak 0 sıcaklığına yakın katılar bu özelliğe sahip olurlar.
12- Sicimsi Sıvı
Atomlar görünüşte düzensiz özelliğe sahiptirler - sıvı gibi - ama hâlâ bir uçtan diğer uca bir kalıp gibi sabittirler - katı gibi-.
13- Üstüncam
Karakteristik anlamda "üstünakışkan" ve "donmuş şekilsiz" özelliklerini aynı anda kapsarlar.
14- katı
15-sıvı
16-gaz
Maddenin halleri için kaynak(bkz:technopat).
Antimadde'nin ise maddenin bir formu olup ol adığı tartışılmakta.
Benim şu dönem yaşadığım problem. Benim gibi pek çok metropol insanına da yetmediğini düşünmekteyim. Tarım devrimi, sanayi devrimi ve teknoloji ve internet devrimi derken modern insana 24 saat gerçekten yetmeyebiliyor.
Ortalama 3-5 saat uyku, 1-2 saat kitap okumak, 1-2 saat takip ettiğin dizi veya film izlemek, 9 saat çalışmak ve çalışırken boş vakitlerde sözlük veya ilgi alanlarında araştırmalarla uğraşmak, 2-2.5 saatin yolda geçmesi, 2 saat kahvaltı, öğlen ve akşam yemekleri, 2 saat spor, 2 saat dans, 1-2 saat ders çalışmak/dil öğrenmek ve kalan diğer tüm zamanı ki eğer kalırsa, oyun geliştirmeye yönelik çalışmalarla geçirmek... Arkadaşlara/kız arkadaşa vakit ayırmadım bile!
Gerçekten hayat ne ara bu kadar kısa oldu, günler nasıl bu kadar hızlı geçiyor, anlamıyorum sözlük... Göz açıp kapayıncaya kadar çoluk çocuk sahibi olmazsak iyidir... Tabii ona vakit bulabilirsek...
Ortalama 3-5 saat uyku, 1-2 saat kitap okumak, 1-2 saat takip ettiğin dizi veya film izlemek, 9 saat çalışmak ve çalışırken boş vakitlerde sözlük veya ilgi alanlarında araştırmalarla uğraşmak, 2-2.5 saatin yolda geçmesi, 2 saat kahvaltı, öğlen ve akşam yemekleri, 2 saat spor, 2 saat dans, 1-2 saat ders çalışmak/dil öğrenmek ve kalan diğer tüm zamanı ki eğer kalırsa, oyun geliştirmeye yönelik çalışmalarla geçirmek... Arkadaşlara/kız arkadaşa vakit ayırmadım bile!
Gerçekten hayat ne ara bu kadar kısa oldu, günler nasıl bu kadar hızlı geçiyor, anlamıyorum sözlük... Göz açıp kapayıncaya kadar çoluk çocuk sahibi olmazsak iyidir... Tabii ona vakit bulabilirsek...
Toplumumuzda belli bir yaş üstünde varlığını idame ettiren at gözlüklü dünyadan bi haber gulyabanilerin muzdarip olduğu durum.
Öyle bir psikolojik yıkım yaratır ki sonrasında çoluğa çocuğa hallenir bu pezevenkler.
Dışarıdan son derece normal olarak görülse bile içlerinde her zaman kendinden, erkekliğinden şüphe ederler ve bu şüphe doğrultusunda aşağılık psikolojisini içten içe beslerler. Kendilerini hemen her konuda yetersiz hissetmeleri ne sebebiyet verir. Bu zamanla aile içinde çatışmalara sebebiyet verir. İşin içine din ve inançlarda girdiği zaman, zaten doğasından gelen köşeye sıkıştığında saldırıya geçme güdüsüyle birleşince son derece tehlikeli olurlar. Aile içindeki çatışmalar giderek şiddete dönüşebilir. Bunun uç örnekleri kendi kızına, yeğenine hallenen bok böcekleridir.
Herhangi bir doktora, psikologa gidip profesyonel destek almayı kendilerine yediremezler. Bunun sonucunda yasadıkları iç karmaşayla başbaşa kalırlar ve bu toplum için son derece tehlikelidir. Bana kalırsa ülkemizde yasanan çocuk taciz ve tecavüzlerinin en büyük sebeplerinden biri iktidarsızlık problemidir. Veya bununla baş edemeyecek kadar cahil olmak.
Eczaneden sertleştirici istemeyi kendine yediremeyen yavuşşaklar dışarıda fırsatını buldukları zaman yaş fark etmeksizin herkese taciz/tecavüzde sakınca görmezler. Hatta çoğu zaman cinsiyet bile fark etmeksizin.
Öyle bir psikolojik yıkım yaratır ki sonrasında çoluğa çocuğa hallenir bu pezevenkler.
Dışarıdan son derece normal olarak görülse bile içlerinde her zaman kendinden, erkekliğinden şüphe ederler ve bu şüphe doğrultusunda aşağılık psikolojisini içten içe beslerler. Kendilerini hemen her konuda yetersiz hissetmeleri ne sebebiyet verir. Bu zamanla aile içinde çatışmalara sebebiyet verir. İşin içine din ve inançlarda girdiği zaman, zaten doğasından gelen köşeye sıkıştığında saldırıya geçme güdüsüyle birleşince son derece tehlikeli olurlar. Aile içindeki çatışmalar giderek şiddete dönüşebilir. Bunun uç örnekleri kendi kızına, yeğenine hallenen bok böcekleridir.
Herhangi bir doktora, psikologa gidip profesyonel destek almayı kendilerine yediremezler. Bunun sonucunda yasadıkları iç karmaşayla başbaşa kalırlar ve bu toplum için son derece tehlikelidir. Bana kalırsa ülkemizde yasanan çocuk taciz ve tecavüzlerinin en büyük sebeplerinden biri iktidarsızlık problemidir. Veya bununla baş edemeyecek kadar cahil olmak.
Eczaneden sertleştirici istemeyi kendine yediremeyen yavuşşaklar dışarıda fırsatını buldukları zaman yaş fark etmeksizin herkese taciz/tecavüzde sakınca görmezler. Hatta çoğu zaman cinsiyet bile fark etmeksizin.
Muhtesem bir durus sergileyen sertab erener'in, halkin parasiyla duzenledigi festivalle halka hava atan bir belediye baskanina verdigi ayardır.
Protokolu genis tutan yetkililerle tartisip sahneden iniyor, ardindan sunucu cikiyor ve sertab'i seyircilere akli sira yuhalatmaya calisiyor. Baskan tarafina tezahurat almaya calisiyor ama seyirciler baskani yuhaliyor. Ardindan baskan kara cikiyor ve seyirciler onu da yuhaliyor.
Isin komik yani belediye baskaninin halkin karsisinda ezilip buzulmesi gerektigi yerde halen daha "sabaha kadar da yuhalasaniz, isliklasaniz, gelmeyecek, bu organizasyonu size ben sundum" Tarzi soylemlerine devam etmesi. Zaten sertab erener katlanamamıs olacak ki cikiyor ve baskani sahneden indirip seyircileri sahneye aliyor ve "onlari ben cagiriyorum" diyor.
Sanatin ve sanatcinin durusu her zaman bu olmali. Saygimi kazandi sertab erener son derece. Tebrik ediyorum.
http://www.diken.com.tr/sertab-erener-protokolu-genis-tutup-halki-azarlayan-belediye-baskanina-posta-koydu-sahneden-indirdi/
Protokolu genis tutan yetkililerle tartisip sahneden iniyor, ardindan sunucu cikiyor ve sertab'i seyircilere akli sira yuhalatmaya calisiyor. Baskan tarafina tezahurat almaya calisiyor ama seyirciler baskani yuhaliyor. Ardindan baskan kara cikiyor ve seyirciler onu da yuhaliyor.
Isin komik yani belediye baskaninin halkin karsisinda ezilip buzulmesi gerektigi yerde halen daha "sabaha kadar da yuhalasaniz, isliklasaniz, gelmeyecek, bu organizasyonu size ben sundum" Tarzi soylemlerine devam etmesi. Zaten sertab erener katlanamamıs olacak ki cikiyor ve baskani sahneden indirip seyircileri sahneye aliyor ve "onlari ben cagiriyorum" diyor.
Sanatin ve sanatcinin durusu her zaman bu olmali. Saygimi kazandi sertab erener son derece. Tebrik ediyorum.
http://www.diken.com.tr/sertab-erener-protokolu-genis-tutup-halki-azarlayan-belediye-baskanina-posta-koydu-sahneden-indirdi/
Ağrı'nın patnos ilçesinde gerçekleşen olayda mehmet şakir isimli bir mahluk, eşine bir peçete içerisinde dışkı yedirmeye çalışıyor, hakaret ediyor ve vuruyor. Resmen şiddet uyguluyor. Sosyal medya hesabından paylaşılan video büyük tepkilere yol açınca cumhuriyet baş savcılığına tekabül ediyor ve videodaki faşik Piç, cezaevine yollanıyor.
Olayın daha önceden çekildiği ve kayın pederinin eline geçmesiyle ortaya çıktığı belirtiliyor.
Bu insan müspetteleriyle aynı havayı soluyoruz ya, amçökeleklerle, or*spu çocuklarıyla. Bi bitmediniz aq.
Not: hassas olan arkadaşlar izlemezse daha iyi olur sanırım.
https://www.google.com.tr/amp/m.milliyet.com.tr/amp/esini-dovup-zorla-diski-yedirdi-gundem-2477473/
Olayın daha önceden çekildiği ve kayın pederinin eline geçmesiyle ortaya çıktığı belirtiliyor.
Bu insan müspetteleriyle aynı havayı soluyoruz ya, amçökeleklerle, or*spu çocuklarıyla. Bi bitmediniz aq.
Not: hassas olan arkadaşlar izlemezse daha iyi olur sanırım.
https://www.google.com.tr/amp/m.milliyet.com.tr/amp/esini-dovup-zorla-diski-yedirdi-gundem-2477473/
Bir kaç gündür yaşanan hadise. Sanırım içeri alınırken hero yazan t-shirtle görüntüleri alınan kişi yüzünden. Bu arada de facto da üretimini durdurmuş ve depolardan toplatılmış. Kriptocular da hero'nun açılımının "hoca efendi razı olsun" şeklinde bir şifre olduğunu belirtiyorlar mis.
Ossuruk live'da bu gece banko bizlerle.
İçerisinde 1260 kelime bulunduran Eminem şarkısı. Kendisi bu parça ile tanrılığını ilan etmiştir.
Guiness rekorlar kitabına da girmiştir. Şarkının en can alıcı kısmını bırakıyorum.
Uh, summa-lumma, dooma-lumma, you assuming I'm a human, what I gotta do to get it through to you? I'm superhuman Innovative and I'm made of rubber so that anything you say is ricocheting off of me and it'll glue to you and
I'm devastating, more than ever demonstrating, how to give a mothafucking audience a feeling like it's levitating
Never fading, and I know the haters are forever waiting
For the day that they can say I fell off, they'll be celebrating
Cause I know the way to get 'em motivated, I make elevating music you make elevator music.
Guiness rekorlar kitabına da girmiştir. Şarkının en can alıcı kısmını bırakıyorum.
Uh, summa-lumma, dooma-lumma, you assuming I'm a human, what I gotta do to get it through to you? I'm superhuman Innovative and I'm made of rubber so that anything you say is ricocheting off of me and it'll glue to you and
I'm devastating, more than ever demonstrating, how to give a mothafucking audience a feeling like it's levitating
Never fading, and I know the haters are forever waiting
For the day that they can say I fell off, they'll be celebrating
Cause I know the way to get 'em motivated, I make elevating music you make elevator music.
Destek verilmesi gereken başlık. Karşıma çıktığında ben de paylasıcam. Son zamanlarda aklım a takılıyordu baya böyle bir problem var neden bunları
İfşa ettiğimiz bir yer yok diye. Açıldığı çok iyi olmuş. İlerleyen zamanlarda yasal işlemler De yapılabilir bu baslık altından.
İfşa ettiğimiz bir yer yok diye. Açıldığı çok iyi olmuş. İlerleyen zamanlarda yasal işlemler De yapılabilir bu baslık altından.
cevabım: dünya haritası.
Bu fikri beyan eden alkol türünü kanalizasyona dökmek sözlükte huzuru sağlayabilir.
Temelde doğada ki 4 elementi kullanarak ölümsüzlüğü veya sıradan cisimleri altına çevirmeyi bulmayı amaçlayan eski bir bilim dalı. Günümüzde bilim olarak kabul edilmese de modern kimyanın temellerin atılmasında çok büyük rol oynamıştır. Ruh ve beden dünyevi özelliklerinden arınması için filozof taşına ihtiyaç duyar ve bu taş rivayetlere göre ölümsüzlüğü De beraberinde getirir. Maddeleri farklı formlara dönüştürmeyi de amaçlarlar ve ölüleri hayata geri döndürmeyi de denerler. İlk mısır'da ortaya çıktığı sanılsa da sümer ve babil lahitlerin de ve eski çin'de bile ilk simyanın öğretilerine rastlanılabilir. Simyalık cadıcılıkta da popülerdir. Orta çağ'da avrupa ve çevresinde cadıların ve cadı oldukları düşünülen kişiler ve toplulukların büyü yaparken simyadan yararlandıkları bilinmektedir. Ruhani güçlerle, ulaşamadığımız boyutlarla simya aracılığı ile bağlantı kurdukları söylenmektedir. Eski İslam alimlerinin de simyayı cinlerden öğrendikleri ve simyayı da bizim boyutumuza ait olmayan bir bilim olarak tanımladıkları söylenir. Islam coğrafyalarında bilim-büyü-din karısımı olarak tanımlanabilir. Hristiyan ve yahudi din adamları ise simyayı daha çok diğer tarafa açılan bir pencere olarak görürler. Şamanizm ve bazı doğa dinlerinde simya yoktur ama simyanın etkisinde kalmış bazı topluluklar Astral seyahatin henüz adının bile konulmadığı dönemlerde, çeşitli ayinler yapıp ruhlar ve tanrılar diyarlarına gidip kendileriyle iletişim kurar ve öğretilere vakıf olmuş bir şekilde dönerlerdi. Tabii bunların hepsi rivayetlerden öteye geçmiyor. Simyanın herhangi bir bilimsel dayanağı yoktur.
Edit:imla
Edit:imla
Tekirdağ uçmakdere. Gitmişken paraşütle atlamadan gelmeyin.
Tanıdık görünce arabayı üzerine sürmek ve yabancı birisiyle konuşurken sesi yükseltmekte dahil edilebilir.
Bilmemek değil, öğrenmemek utanç kaynağıdır.
Zannımca 11 ile 5 arası 6 saatlik zaman birimidir. Hem sabah erken uyanıp zombi gibi ortalarda gezinmeyiz, sporumuzu yapar, kendimize geliriz. Hem de hava kararmadan çıkar, güneş alır ve kendimize vakit ayırmış oluruz. Bu şekilde çalıştığımız sürede ki verimimiz de artar.
2017 yapımı korku fimi. Sony ve universal pictures ortak yapımı, dark universe başlangıç filmi. Filmi taze izledim ve oldukça beğendim. Tom cruise rolüne cuk oturmuş. Ayrıca devam filmlerinde kendisini seth olarak izlemek ayrı bir keyif verecektir.
Benim gibi antik mısır tarihini seviyorsanız kaçırmayın.
Benim gibi antik mısır tarihini seviyorsanız kaçırmayın.
Gözümüzün içine sokmaları lazım, yoksa kabul olmuyormuş. Yukarıdan update aldım, kesin bilgi yayalım.
(bkz:show time)
(bkz:show time)
İnanmıyosan saygı duy oç
sadece benim değil, tüm dünyanın, gerek bilinmezlikleriyle, gerek gelişmişlik seviyesiyle, gerek inançlarıyla cezbetmiştir. Hakkında binlerce kitap yazılmış, binlerce araştırma yapılmış ve yüzlerce filmi çekilmiştir. Musa peygamber'in firavun ile olan münakaşası da burada geçmiştir. Ancak mitolojiler de olduğu gibi bu hikayeler de değişkenlik gösterir. Pek çok tanrı inançları vardır ve tanrıları evlenebilir, doğurabilir ve ölebilirdi. Hatta bazı tanrılarının zaman içerisinde şekil, form ve isim değiştirdilerine bile rastlanılabilir. Teknolojileri oldukça ileri bir seviyedeydi ve o zamanın şartlarıyla nasıl yapıldıkları hala muamma olan, Orion takım yıldızına göre konuşlanmış büyük piramitleriyle zihinlerimize yer etmiştir. Kleopatra ve İmhotep gibi oldukça bilinen liderleri olmuştur.
Komplo teorisyenlerinin sık sık hakkında teoriler ürettikleri bir dönemdir.hiyeroglifler ve piramitler üzerinden sık sık uzaylılarla ilişkilendirilir. Tanrıları kadar, mitleri ve mitolojik canavarları da vardır. Rahipler, kimi zaman firavunlarla beraber yönetimdeyken, kimi zaman daha üst bir rütbede bile olabilmektelerdi. Bunun sonucunda çıkarılan bir yasa ile sürüldükleri ve bir şekilde dünyanın çeşitli yerlerine ulaştıkları, bazılarının amerika'ya ulasıp mayalara, bazılarının avustralya'ya ulaşıp oralardaki topluluklara katıldıkları, bunun sonucunda bu toplumların gelişimine katkıda bulundukları ileri sürülmektedir. Bu bölgelerdeki kutsal tapınakların ve mezarların mısır'da ki piramitlerle benzerliği bununla ilişkilendirilir.
Son olarak antik mısır'dan bahsetmişken sphynx'ten bahsetmezsek olmaz. Bazı kaynaklarda aslan başlı bir yaratık, bazılarında ise tanrı olarak adı geçer. Canavar olanı genellikle çölde yaşar ve bedevilere bilmeceler sorar, bilenlere ödüllerle yollarına devam etmesine izin verir, bilemeyenleri ise yuttuğu rivayet edilir. Tanrı olanı ise kedi başlı olarak tasfir edilir ve bu yüzden kedilerin kutsal sayılmasına sebep olmuştur.
Komplo teorisyenlerinin sık sık hakkında teoriler ürettikleri bir dönemdir.hiyeroglifler ve piramitler üzerinden sık sık uzaylılarla ilişkilendirilir. Tanrıları kadar, mitleri ve mitolojik canavarları da vardır. Rahipler, kimi zaman firavunlarla beraber yönetimdeyken, kimi zaman daha üst bir rütbede bile olabilmektelerdi. Bunun sonucunda çıkarılan bir yasa ile sürüldükleri ve bir şekilde dünyanın çeşitli yerlerine ulaştıkları, bazılarının amerika'ya ulasıp mayalara, bazılarının avustralya'ya ulaşıp oralardaki topluluklara katıldıkları, bunun sonucunda bu toplumların gelişimine katkıda bulundukları ileri sürülmektedir. Bu bölgelerdeki kutsal tapınakların ve mezarların mısır'da ki piramitlerle benzerliği bununla ilişkilendirilir.
Son olarak antik mısır'dan bahsetmişken sphynx'ten bahsetmezsek olmaz. Bazı kaynaklarda aslan başlı bir yaratık, bazılarında ise tanrı olarak adı geçer. Canavar olanı genellikle çölde yaşar ve bedevilere bilmeceler sorar, bilenlere ödüllerle yollarına devam etmesine izin verir, bilemeyenleri ise yuttuğu rivayet edilir. Tanrı olanı ise kedi başlı olarak tasfir edilir ve bu yüzden kedilerin kutsal sayılmasına sebep olmuştur.
Dün aldığım, yaz akşamlarının vazgeçilmez meyvesi.
Yanlız 33 liraya aldım sağlam girdi. Yaz gelmemiş olaki demek.
Yanlız 33 liraya aldım sağlam girdi. Yaz gelmemiş olaki demek.
Bilimsel animasyonlu videolar hazırlayan, gayet eğlenceli ve akıcı anlatımıyla, sıkılmadan dinlenip öğrenilesi bilgiler sunan YouTube kanalı.
günlük 7.5 saat çalışma süresi olarak belirlenmiş mesai saatinden fazla çalışmak/çalıştırılmaktır. Şuan için haftanın beş günü 9 saat, haftanın bir günü 13 saat çalışıyor olsam da, yakın zaman öncesine kadar senelerce haftanın 6 günü minimum 13 saat çalışmaktaydım.
Bunu takiben mesai ücreti alınamaması, sigortanın geç başlaması veya hiç başlamaması gibi problemlerle de sıkça karşılaşılmakta. Bu konu ülkemiz insanının yaşam standartlarını çok alt seviyelere indirgemesi, deyimi yerindeyse karın tokluğuna çalıştırılıp kendine, hobilerine, sanata, spora ve kültürel faaliyetlerine zaman ayıramamasına sebep olduğu için hayati önem taşımaktadır.
Bunu takiben mesai ücreti alınamaması, sigortanın geç başlaması veya hiç başlamaması gibi problemlerle de sıkça karşılaşılmakta. Bu konu ülkemiz insanının yaşam standartlarını çok alt seviyelere indirgemesi, deyimi yerindeyse karın tokluğuna çalıştırılıp kendine, hobilerine, sanata, spora ve kültürel faaliyetlerine zaman ayıramamasına sebep olduğu için hayati önem taşımaktadır.
Muğla'da acayip ikilemde kaldım. Başıma bir şey gelmeyecekse bodrum değil, marmaris-fethiye ikilisinden biridir. Benim oyum fethiye'ye olsun hadi.
Bu arada (bkz:forumunuz mübarek olsun)
Bu arada (bkz:forumunuz mübarek olsun)
Sütü, küçük çocuklar için dencırıs olan meyve.
Küçükken, köyde incir ağaçlarına çıkar oynardık falan. Bir aksam sütü kolumuza bulaşmıştı kuzenimle beraber. Baya bir yanmıştı. Bildiğin su topladı, kocaman kocaman şişti, kabarcık haline geldi, rengi değişti ve büzüştü. Komple kollarımız o haldeydi. Resmen travma. Bir de köy halkının,"gece incir ağacında oyun olmaz, çarpılmış bu çocuklar" söylemleri üzerine psilolojimiz alt üst olmuştu. Zaten o zamanlardan beridir süre gelen bir cin korkusu var. Büyüdükçe kademeli olarak azaldı tabii ki, ateist olduktan sonra da baya azaldı ama olmadığından emin olduğum birşeyden hala az da olsa korkarım. Küçüklükten gelen bir korku işte, ne kadar yenebilirsin ki.
Merak edenler için, çok çok az belli belirsiz iz kalmış gibi sanki birkaç küçük nokta şeklinde.
Küçükken, köyde incir ağaçlarına çıkar oynardık falan. Bir aksam sütü kolumuza bulaşmıştı kuzenimle beraber. Baya bir yanmıştı. Bildiğin su topladı, kocaman kocaman şişti, kabarcık haline geldi, rengi değişti ve büzüştü. Komple kollarımız o haldeydi. Resmen travma. Bir de köy halkının,"gece incir ağacında oyun olmaz, çarpılmış bu çocuklar" söylemleri üzerine psilolojimiz alt üst olmuştu. Zaten o zamanlardan beridir süre gelen bir cin korkusu var. Büyüdükçe kademeli olarak azaldı tabii ki, ateist olduktan sonra da baya azaldı ama olmadığından emin olduğum birşeyden hala az da olsa korkarım. Küçüklükten gelen bir korku işte, ne kadar yenebilirsin ki.
Merak edenler için, çok çok az belli belirsiz iz kalmış gibi sanki birkaç küçük nokta şeklinde.
Adı üstünde, yer yarılsa da içine girsem denilen anlardır.
Aklıma geldikçe tabii ki bende bu başlık altına o anları yazacağım. Şimdilik ufak bir örnek vermem gerekirse;
İşim gereği müşterilerle sık diyaloğa girerdim ve canım sıkılmasın diye trollerdim sürekli. İşte suriyeliyim, afganistanlıyım, babam yeni Zelanda yerlisi annem japon falan, uzay mühendisiyim, fizikçiyim. Bildiğin aklıma ne geliyorsa söylerdim. Ama ciddi ciddi inandırıyordum hani şakasına değil bildiğin sıradan hep yaptığım bir şey olmuştu.
Bir kadını yine trollerken fizikçi olduğumu söyledim. O da bende profesörüm dedi. Dedim hasss.. Heisenberg. Nerde dedi. X üniversitesi dedim ve tabi ki evrenin kanununa göre o da o üniversite de olduğunu söyledi. Lan ilk kez trolüm ortaya çıkmıştı.
Karıncayiyen görmüş karınca gibi dondum kaldım.bir de gözlerimin içine bakıyor. Yalanın ortaya çıktı der gibi.
Artık kan beynime boşalmıştı ve ter basmaya başladı. Yer yarılsa da yerin içine girsem diyordum.ne yaptım dersiniz? En sonunda şener şen koşuşuyla müşteriyi bırakıp ufka doğru yol aldım.
Aklıma geldikçe tabii ki bende bu başlık altına o anları yazacağım. Şimdilik ufak bir örnek vermem gerekirse;
İşim gereği müşterilerle sık diyaloğa girerdim ve canım sıkılmasın diye trollerdim sürekli. İşte suriyeliyim, afganistanlıyım, babam yeni Zelanda yerlisi annem japon falan, uzay mühendisiyim, fizikçiyim. Bildiğin aklıma ne geliyorsa söylerdim. Ama ciddi ciddi inandırıyordum hani şakasına değil bildiğin sıradan hep yaptığım bir şey olmuştu.
Bir kadını yine trollerken fizikçi olduğumu söyledim. O da bende profesörüm dedi. Dedim hasss.. Heisenberg. Nerde dedi. X üniversitesi dedim ve tabi ki evrenin kanununa göre o da o üniversite de olduğunu söyledi. Lan ilk kez trolüm ortaya çıkmıştı.
Karıncayiyen görmüş karınca gibi dondum kaldım.bir de gözlerimin içine bakıyor. Yalanın ortaya çıktı der gibi.
Artık kan beynime boşalmıştı ve ter basmaya başladı. Yer yarılsa da yerin içine girsem diyordum.ne yaptım dersiniz? En sonunda şener şen koşuşuyla müşteriyi bırakıp ufka doğru yol aldım.
İşinde çok başarılı Hollywood aktörü. Aktörlük, yapımcılık, senaristlik, yönetmenlik yapar. Harika filmleri vardır. 7/24 çalışır bu adam. Bir program da "its a bussinees, and ihate bussiness" demiştir .Ama sevdiği işleri yaptığı için kendisini çalısıyor olarak gördüğünü sanmıyorum. Süper üretken, deli dolu, neyse o olan bir adamdır. Karizma ve sempatiktir. Feyz aldığım kişilerden biridir.
Yer aldığı bazı yapımlar; 127 hours, why Him?, pineapple express, spider man, the interwiew, this is the end, planet of apes, the great And powerfull oz, your highness, true Story, king cobra, date night, zeroville, good time maç ve 11/22/63.
Yer aldığı bazı yapımlar; 127 hours, why Him?, pineapple express, spider man, the interwiew, this is the end, planet of apes, the great And powerfull oz, your highness, true Story, king cobra, date night, zeroville, good time maç ve 11/22/63.
---SPOILER---
Sam ve Dean Winchester kardeşlerin, kayıp babalarını aramaya çıkmalalarıyla başlayan, vampirler, cadılar, kurtadamlar, cinler, hayaletler, şeytanlar, melekler, bazı mitolojik tanrılar ve canavarlar ile uğraşıp, avladıkları, sonu bucağı olmayan yollarda, 67 impalayla bizleri de üçüncü kardeş olarak dahil ettikleri, Mahşerin 4 atlısını öldürüp ki bunların içinde ölümün kendisi de var, zaman yolculuğu yaptıkları, paralel evrenlere geçtikleri, hitleri öldürdükleri, kendileri de kimi zaman ölüp cehennemde lucifer ile aynı kafeste işkence çekip, kimi zamansa cehennemde işkenceci oldukları, cennetten adam kaçırıp, arafa gittikleri, ruhlarını kaybedip, evren öncesi varlıklar leviathanları öldürdükleri, Tanrı'nın kız kardeşi Darkness'i uyandırıp, Tanrı ile tanıştıktan sonra aralarını düzeltip evreni kurtardıkları ve en sonunda güncel olarak Lucifer'ın çocuğuyla uğraştıkları, hala sonları ne olur bilemediğimiz bir maceranın içinde oldukları dizi.
Edit; sonunda beklenilen oldu ve supernatural'in ilk spin-off'u wayward sisters resmi olarak duyuruldu. Şerif jody mills'in başrolde olacağı dizinin yapımı devam ediyor. Söylentiye göre en az bir spin-off daha yolda.
Sam ve Dean Winchester kardeşlerin, kayıp babalarını aramaya çıkmalalarıyla başlayan, vampirler, cadılar, kurtadamlar, cinler, hayaletler, şeytanlar, melekler, bazı mitolojik tanrılar ve canavarlar ile uğraşıp, avladıkları, sonu bucağı olmayan yollarda, 67 impalayla bizleri de üçüncü kardeş olarak dahil ettikleri, Mahşerin 4 atlısını öldürüp ki bunların içinde ölümün kendisi de var, zaman yolculuğu yaptıkları, paralel evrenlere geçtikleri, hitleri öldürdükleri, kendileri de kimi zaman ölüp cehennemde lucifer ile aynı kafeste işkence çekip, kimi zamansa cehennemde işkenceci oldukları, cennetten adam kaçırıp, arafa gittikleri, ruhlarını kaybedip, evren öncesi varlıklar leviathanları öldürdükleri, Tanrı'nın kız kardeşi Darkness'i uyandırıp, Tanrı ile tanıştıktan sonra aralarını düzeltip evreni kurtardıkları ve en sonunda güncel olarak Lucifer'ın çocuğuyla uğraştıkları, hala sonları ne olur bilemediğimiz bir maceranın içinde oldukları dizi.
Edit; sonunda beklenilen oldu ve supernatural'in ilk spin-off'u wayward sisters resmi olarak duyuruldu. Şerif jody mills'in başrolde olacağı dizinin yapımı devam ediyor. Söylentiye göre en az bir spin-off daha yolda.
Yazarların yaşadıkları, normal olmayan olaylar silsilesi.
Benim başımdan geçen olaya gelecek olursak;
Yaklaşık 3 sene evvel, taşınmadan önce güneşli'de oturuyordum. Otelden işten çıktıktan sonra eve uğrayıp arkadaşların yanına çıktım gidiyorum. Saat 19 civarı ve yaz akşamı. Caddenin sonunda bisikletle yanımdan gayet avrupai bir bayan, eski model ama yeni bir bisikletle, alman turist gibi yavaş yavaş geçip gitti. Dedim lan negzel. Bizim güneşli city gelişiyor. Malum, alışık değiliz oralarda böyle estantenelere. Neyse yolun karşısına geçtim, müziğimi değiştirip sigara yaktım. Ve tekrar aynı bayanın karşıdan bisiklet sürerek geldiğini fark ettim. Ama 100 metre karşıdan falan geliyordu. İşin doğaüstü kısmı, 10 saniye önce aynı bayanın, gayet hızlı araçların geçtiği caddenin diğer tarafında görmem ve yine aynı istikamete gidiyor oluşu.
Hadi geçti gitti sokağın üst tarafından dolandı geldi desem, 200 metre en az sokak yok. O hızla gidip yaklaşık 1 kilometre dönüp dolasıp, ben karşıdan karşıya geçene kadar gidip gelmesi imkansız!
Hala bu olay yaşadığım ve oldugundan emin olduğum en doğaüstü olay.
Benim başımdan geçen olaya gelecek olursak;
Yaklaşık 3 sene evvel, taşınmadan önce güneşli'de oturuyordum. Otelden işten çıktıktan sonra eve uğrayıp arkadaşların yanına çıktım gidiyorum. Saat 19 civarı ve yaz akşamı. Caddenin sonunda bisikletle yanımdan gayet avrupai bir bayan, eski model ama yeni bir bisikletle, alman turist gibi yavaş yavaş geçip gitti. Dedim lan negzel. Bizim güneşli city gelişiyor. Malum, alışık değiliz oralarda böyle estantenelere. Neyse yolun karşısına geçtim, müziğimi değiştirip sigara yaktım. Ve tekrar aynı bayanın karşıdan bisiklet sürerek geldiğini fark ettim. Ama 100 metre karşıdan falan geliyordu. İşin doğaüstü kısmı, 10 saniye önce aynı bayanın, gayet hızlı araçların geçtiği caddenin diğer tarafında görmem ve yine aynı istikamete gidiyor oluşu.
Hadi geçti gitti sokağın üst tarafından dolandı geldi desem, 200 metre en az sokak yok. O hızla gidip yaklaşık 1 kilometre dönüp dolasıp, ben karşıdan karşıya geçene kadar gidip gelmesi imkansız!
Hala bu olay yaşadığım ve oldugundan emin olduğum en doğaüstü olay.
Şu an cem yılmaz ile beraber dans kursunda olan oyuncu. Birazdan fotoğraf çektiricem ikisiyle de. Adam karizma ama gerçekten. Nat geo kapsamında bilimle ve doğa ile de iç içedir.
Ayrıca (bkz:kaç yaşındasın sen?
Dalyar*k )
Ayrıca (bkz:kaç yaşındasın sen?
Dalyar*k )