confessions

laiksavar

rom  · 8 Mayıs 2017 Pazartesi

  1. toplam giri 631
  2. takipçi 45
  3. puan 18044

yazarların sahip olduğu en provoke edici görüş

laiksavar
1. Cinsiyet rolleri büyük oranda biyolojik kökenlidir.
2. Bazı medeniyetler diğerlerinden objektif bir şekilde daha üstündür. Her medeniyet ahlaki açıdan eşit kabul edilemez.
3. Kapitalizm süper bir şeydir.
4. Kapitalizm ve anarşizm birbiriyle uyumludur ve hatta birbirlerinin tamamlayıcılarıdır.
5. Irk kavramı biyolojik açıdan kullanışlı bir kavramdır ve bu kavrama yapılan eleştirilerin büyük bir bölümü başarısızdır.
6. Sosyalizm ve/veya kapitalizmsiz anarşizm işleyemez.

kim kardashian

laiksavar
bir popüler kültür ikonu. Kim Kardashian bir dergiye çıplak pozlar vermişti. Kendi tabirleri ile bu olayla "interneti kırmışlardı". Gerçekten de gündeme oturmuştu bu olay. Popüler olan her şey gibi olumlu ve olumsuz binlerce geri dönüş almışlardı. Olumsuz eleştirilerin odak noktası çıplaklığın kullanılmasıydı. Kardashian'ın bunlara cevabı da "Neden bedenimden utanayım ki, o benim, onunla ne istersem onu yaparım olmuştu. Buraya kadar her şey normal. Klasik popüler kültür ikonu ve toplum etkileşimleri diyebiliriz fakat sorun sonrasında başladı.

Üçüncü dalga feministler Kardashian'ı ve onun bu açıklamasını sahiplenmişlerdi. Öyle ki feminist hareket lideri konumuna getirenler bile vardı. Kardashian'ın bu açıklaması temelde feministlerin "Benim bedenim, benim kararım" şiarına uyuyordu fakat yanlış olan bir şeyler var. Kardashian'ın bu hareketi yapmasındaki temel sebep gerçekten de kadınlara bedenlerinin tek sahibi olmalarını öğütlemek gibi görünmüyordu çünkü bu düşünceyi gelen tepkiler üzerine sonradan oluşturmuştu. Üstelik fotoğraf olayının sükse yapması da hedeflenmişti. Yani fotoğraflar üzerinden bir çıkar ve kâr beklentisi mevcuttu.

Evet bir popüler kültür ikonu böyle fotoğraflar çeker bu normaldir, aktivizmi ekleyip dikkat çekmesi de normaldir fakat feministlerin bunu sahiplenmeleri gerçekten de anormal bir durum. Zira Kardashian fotoğrafta "erkek egemen zihniyetin" dayattığı güzellik kalıplarını yeniden üretiyordu, bedenini metalaştırıp görsel bir ürün olarak sunuyordu. Kadının cinselliğini pazarladığı çok açıktı. Kardashian'ın imzası haline gelmiş dolgun kalçalarının fotoğraflarda ön planda olması da bunu gösteriyor. Bunu kendine güven ve kendisini sevmek olarak lanse eden feministler de büyük bir yanılgı ve körlük içerisindedir çünkü fotoğraflarda ön planda olan şey Kardashian'ın kalçasıdır ve kalçalar insanların büyük bir çoğunluğu için cinselliği çağrıştırır. Yani mesele kendini sevmek, kendini beğenmek vs... değildir. Mesele tamamen Kim Kardashian'ın cinselliğini pazarlamasıdır.(Bu arada fotoğraflar aykırı veya şok edici değildi, eğer öyle olsaydı gerçekten farklı alt metinleri olduğu düşünülebilirdi)

Bir kadının kendi bedenini pazarlaması özgürlükler kapsamına alınabilir, özgürlükçü birisi Kim Kardashian'ı savunabilir de fakat ne yazık ki feministler savunamaz. Bu mantıken tutarsızdır. Çünkü Kardashian, kendilerinin çokça bahsettiği o ataerkili beslemiştir. Götü üzerinden kadının cinselliğini satmaktan başka bir şey yapmamıştır ve moda haline gelmiş "Kardashian götü"nün koltuğunu pekiştirip bunu güzel olarak sunup insanlara görünmez bir edinme zorunluluğu da dayatmıştır.

Küfürlerin bile ataerkili beslediğini savunan düşünce özgürlüğü düşmanı feministlerimizin ataerkili bu kadar besleyen Kim Kardashian ve avanesini adeta önder olarak görmeleri ya ikiyüzlülüklerindir ya da aptallıklarındır. Zira Kim Kardashian ve ekürileri, Kerimcan Durmaz'ın LGBT bireylerine yaptığının aynısını kadınlar üzerine yapmaktadır. Nasıl ki Kerimcan Durmaz yüzünden toplumda eşcinsel=oynak, işe yaramaz algısı pekişiyorsa Kardashiangiller de topluma kadını "belli bir güzellik standardında olması gereken cinsel meta" olarak tanıtıyor.(Bu arada isteyenler oynak, cinsel obje vs... olabilir fakat bütün bir insan grubunu bu kategori altında toplamak bir çeşit faşizm olur)

Üstelik hayatı boyunca güzelliğiyle ilgilenmek ve ünlü erkeklerle seks kasetlerini yayınlamak dışında bir başarısı olmayan Kardashian'ı feminist lider olarak benimsemek Ortadoğu'da mücadele eden pek çok kadına yapılmış bir haksızlıktır.
3

veganizm

laiksavar
çok karmaşık bir konu. Destekçi kitlede kalitesizlik görmekle beraber eleştiren kitlenin de genelde ödevini yapmadığını düşünüyorum. Veganizmle ilgili fikirlerimi özet geçeyim burada hazır fırsat bulmuşken.

1. Sağlık: Vegan beslenmenin sağlıklı olmaması için hiçbir sebep yok. Evet, bazı hastalıkların riskleri artabilir, bazı şeylerin alınması (demir-kalsiyum vb.) zorlaşıyor olabilir ama iyi planlanmış vegan bir diyetin herhangi bir temel besin maddesi bakımından eksik olması -B12 dışında- ya da ortalama bir omnivorun diyeti kadar sağlıklı olamaması için hiçbir sebep yok. Tek problem vegan diyetlerde planlama yapmanın vegan olmayan diyetlere kıyasla çok daha zor olması. Dengesiz beslenmek dikkatsiz olunursa vegan beslenerek çok daha kolay. O yüzden sürekli olarak ne yediğini dikkatli bir şekilde takip etmen gerekiyor. Bu çoğu insanın yapmaya kafasının basmayacağı bir şey. Vegan diyetlerle ilgili tek büyük sağlık riski de bu. Sağlıklı bir şekilde beslenmek -B12 takviyesi alınırsa- mümkün olsa da uyulması gereken bir sürü ek kural var. Mesela aldığın omega 3 ve omega 6 oranına dikkat etmen, aldığın proteinin daha az bir miktarı emildiği için aldığın proteini 0.8 ile çarpıp ona göre hesaba katman falan gerekiyor. Vegan beslenme yayılsaydı genele vurduğumuzda sağlık problemlerinin daha fazla olması ihtimali var bu nedenle. Şu anda veganların çoğunun eğitimli olduğunu düşünürsek yaygınlaşmasının ne etki yaratacağını kestirmemiz pek mümkün değil.

2. Ahlaki argümanların bir miktar çekiciliği var. Sonuçta karşımızda debelenen, zihinsel yetenekler gösteren canlılar var. Ancak hayvanların büyük bir bölümü birey olmadıkları için -frontal korteks ciddi bir şekilde gelişmediği için ve farkındalık sahibi olmadıkları için-öldürülmelerine cinayet diyemeyeceğimizi düşünüyorum. Tam da bu nedenle hak kavramının hayvanların çoğuna uygulanamayacağını kabul ediyorum. Faydacılığı genel olarak reddettiğim için refahçı argümanlar da ikna edici gelmiyor. Veganizm lehine en iyi ahlaki argüman bence erdem etiğinden yola çıkıyor. Erdem etiği belli davranışların bizi "daha iyi insanlar yapmaları"ndan yola çıkılarak ahlaki ya da ahlaki olmadığını öne sürer. Vegan olmak insanların genel empati kurma yeteneğini artırır mı? Bizi daha duyarlı yapar mı? Muhtemelen evet. Sonuçta hayvanlara karşı bu türden bir duyarlılığa sahip olmak, acı çekmeye karşı çıkmak insanlar için ahlaki gelişmeye neden oluyor denebilir. Pek çok katilin de hayvanlara işkence ettiği verisi bunu destekliyor. O halde erdem etiği vegan olmanın bir sorumluluk olmasa bile iyi bir şey olduğunu gösteriyor olabilir.

3. Çevreyla ilgili argümanlar da bence fena değil. Sera gazı üretiminin bütün dünyanın vegan olmasıyla ciddi oranda azaltılması mümkün. Bu da bence veganizm lehine nispeten iyi ahlaki argümanlardan biri.

Özet: Vegan olmak olmamaktan bazı açılardan daha iyi olabilir. Sağlıklı bir şekilde de yaşanabilir. ben kendim vegan değilim.

bilim

laiksavar
Bence gereksiz, hatta gereksizin de ötesinde zararlı olan uğraş. çünkü bilim doğruyu bulmaya değil sistem egemenlerinin isteklerine göre çalışıyor, bu durumda evreni anlamak için kullanılan bir araç olmaktan çıkıp ideolojik aygıta dönüşüyor. Bir an önce bilim merkezleri (CERN, Nasa gibi) kapatılmalı.
1
15 /