vay anasını avradını dediğim olaydır. ne kadar ilkel bir yöntem olsa da gayet başarılı ve önümüzde ki günlerde örneklerine sıkça rastlayacağımızı düşündüğüm durum.
mantık biter, duygular başlar.
çalışma hayatına başladım başlayalı para isteme mevzusu bittiği için ortada konuşacak pek bir şey de kalmıyor açıkçası. rutin olarak 'iyi geceler, kapılarını kilitlemeyi unutma, köpeğin mamasını verdin mi, ne olacak bu fener'in hali' gibi standart konuşma durumumuz var.
bunlar cennete gidecek, bizler inanmadığımız için cehenneme gideceğiz değil mi bunların fındık beyinlerine göre. vay anasını ya.
''buluşalım işim yok :))''
anlatılan konuyla başlıkta ki konu arasında bir bağlantı kuramasam da, erkeklik veya kadınlık gururu ülkemizde sıkça rastlanan bir konu şüphesiz. mesela çeşitli lise/üniversite çıkışlarında çokça ''kız kavgası'' adı altında erkeklik gururunun ön planda olduğu durumlarla karşılaşılabilmekte. erkeklik gururu denilen his, kişiyi adam öldürmeye kadar bile götürebilecek düzeyde olabiliyor ki bu tip olaylar gazetelerin 3. sayfalarında bol bol bulunmakta.
karede sırıtan kişi kesinlikle eşcinsel olan lüksemburg başbakanı'nın sevgilisi değil.
bir motosiklet kullanıcısı olarak desteklediğim kampanya. motosikletlerin de vergisinin ödendiği, onların da yol haklarının bulunduğunun bilincine varalım.
Toplum olarak bu tip olaylarda iş makinasını izler gibi donup kalırsak bunlar artarak devam edecektir. Böyle bir durumla karşılaştığımızda elimizden geldiğince tepki göstermeliyiz. Birlikten kuvvet doğar, orada olanı biteni izleyip, mağdur olan insanları yalnız bırakmamız, bu olayları kabul ettiğimiz anlamına geliyor. Unutmayın.
Bizi sınamasınlar, fetheder cuma namazını orada kılarız.
ürkütücü sonic boom sesleri.
günümün yarısından fazlasını geçirdiğim bu güzel platform için tabiki de destek olacağım. öneri olarak da twitter hesabını biraz daha aktif kullanmanız hiç fena olmaz, bizler de sıkça retweet yaparız.
unutulmaz sevgili dostlar sadece alışılır. onunla olan tüm anılar, seni o şehirde kaldığın müddetçe rahat bırakmaz. hep hatırlarsın beraber yürüdüğünüz, sarıldığınız, öpüştüğünüz yerleri. sana aldığı hediyeleri falan atmakla silinmiyor yani. kalpte kalmaya devam ediyor ve en berbat olan şey ise sesini unutmak. sana, seni seviyorum derken kullandığı tonu unutuyorsun, saatlerce kurcalasan da kafanı hatırlamak için olmuyor maalesef.
büyük olasılıkla islamiyetten hızlı yayılmış, reklamı için büyük paralar harcandığı iddaa edilen et restoranı.