dutch van der linde

avrupa komünist partilerinin çoğu 1956 macaristan olaylarından sonra sscb ile yollarını ayırdı. dolayısıyla ister istemez komünizmden de uzaklaştılar bu bakımdan batı komünizmi gibi bir tabir olamaz, avrupa solu demek daha uygundur. günümüzde de çoğu almanya'nın sdp'si ya da sözde solcu francois hollande gibi kapitalist yalakalığına evrilmişlerdir. baas(arap sosyalizmi) kökenli esad suriye'de selefi teröristleri hoplatırken bunlar o teröristlere maddi yardım yapmakla meşguldürler. kısaca, milyon dolarlık otellerde proletaryayı nasıl kurtarırız diye altın bardakta şarap içen lümpenlerdir.

peşin not: komünist değilim bir insanın sosyal demokratlardan hoşlanmaması için ille de komünist olması gerekmiyor.

not2: stalin'in ölümü ardından yapılan de-stalinizasyon süreci sonrası ''sscb hala bir sosyalist devlet mi?'' tartışmalarına girmeden belirtmek isterim ki sscb 1990'a kadar sosyalist bir devlettir(yıkılışının son bir yılı kapitalisttir.) ve revizyonist bir komünist, lümpen bir sosyal demokrattan çok daha hayırlıdır. (düşündüm de sağcılar bile daha hayırlı olabilir)

bugün hayatını kaybetmiş ex-siyasetçi ve eski başbakan merhum bülent ecevit'in eşi. maalesef türk siyasi tarihinde iyi hatırlanacağı söylenemez.

odatv hariç hiçbir yerli yayını takip etmiyorum. onun yerine deutsche welle, sputnik gibi yabancı haber ajanslarını takip etmeyi daha çok seviyorum bunlar türkiye'de ki gelişmeleri olabildiğince çok taraflı vermeye çalışmalarının yanı sıra kendi ülkelerindeki gelişmeleri detaylı olarak servis ediyorlar. malum, bizim gazetelerde bile dış haberler kısmının fakirliği bilinir. spor, magazin vs. sayfalar dolusuyken dış haberler genelde bir sayfada kısa bir özet olarak geçilir. (diğer fakirlik yaşayan bölüm de ekonomi sayfalarıdır. güncel kur fiyatlarının altına kimsenin hayrına dokunmayacak sözde ekonomi uzmanları tarafından yapılan saçma saçma açıklamalar verilir.)

neyse, konuyu saptırmayayım sputnik o bakımdan bana yeten bir sitedir. okuyucu kitlesi hakkında da haber oylama oranlarına bakıp yorum yaparsak çoğunluğunun muhalif olduğunu söyleyebilirim ama siteye kayıt olup yorum yapanlar ekseriyetle çomardır.(bir insan neden haber sitesine kayıt olur o da ayrı mesele) hatta, öyle bir çomarlık ki gözünüz kanayabilir. bunlar birde nicklerine kemalist vs. koyup öyle çomarlık yapıyorlar baya farklılar yani. büyük ihtimalle perinçek tayfasındalar. anti-emperyalizmden tek anladıkları bağnaz bir amerikan düşmanlığı öyle ki amerikalı sanatçıları bile aşağılayacak seviyeye gelmişler. birde, putin ile bizim hükümet bazı konularda ayrıştığı zaman gene asarız keseriz yorumları yapıyorlar. bunu rus sitesinde yapıyorlar. peki, bunda komik olan ne? kişisel bilgilerini rusya ile paylaşmaları. bizim millet önüne gelen her şeye next, next dediği için sözleşme gibi gereksiz şeyleri okumuyor. sözleşmelerinde kişisel bilgilerinin gerekli durumlarda rusya federasyonu ile paylaşılması gibi bir madde var bunu gönüllü olarak kabul ediyor mallar.

son olarak şunu söyleyip bitireyim. bu site, geçen yaz davutoğlu propagandası yapan gazetecilerini işten çıkarmıştı. bunun üzerine rte karşıtı siyasal islamcılar sosyal medya üzerinden bu site karşıtı propaganda yapmıştı ve her hıyarım var diyene tuzlukla koşan hümanist muhalif kitle destek vermişti. bunun üzerine baya takipçi kaybetmişti bu site (150b civarı) ancak bu kaybını telafi etti ve 900 bin'e doğru yol alıyorlar. bunu neden söyledim? bu site ciddi bir kitle tarafından takip ediliyor ve bildiğim kadarıyla en çok takip edilen sputnik. yani, eski sovyet ülkelerinden ve doğu avrupadan daha çok takip edeni var türkiye'de.

kızlarının güzelliği her tarafa yayılmış olacak ki bulunduğu çevrenin güzeli olan 7 kuşaktır iç anadolulu kezban hanım kızlarımız tarafından ''ayh bizde bulgarlık var aslında biliyoo musun'' şeklinde özenilen göçmenliktir.

not: bu giri güzel balkan insanlarını tenzih eder. iç anadolu ise durumun anlamsızlığını ifade etmesi açısından sadece bir örnek olarak kullanılmıştır herhangi bir bölge cümlede kullanılabilir.

bir bakkal turşusu değildir. tabii, markette bulunan hazır ürünlerin aynısı olan markaları temin eden bakkalları değil görece izole yerlerde bulunan köy bakkallarından bahsediyorum markasız büyük oranda pazardan ya da başka bir yerden temin edenlerden. daha iyi mi daha kötü mü olduğunu söyleyip spoiler vermeyeyim deneyin görün.

ismini antik çağdan savaş tanrısı ares'in oğlu thrax'tan aldığı kabul edilir. thrax'ın sembolü olan yaldızlı kalkanın günümüzde artık harabe kalmış olan bölgedeki pagan tapınaklarında işlenmiş olduğu görülür. aynı zamanda trakya türkiye'de ki insanların aklına doğal olarak edirne ve çevre illerinden ibaret gelse bilse yunanistan ve bulgaristan'dan da toprakları kapsayan büyük bir bölgedir. türkiye'nin trakya toprakları doğu trakya, bulgarların trakyası kuzey trakya ve yunanistan toprakları içinde kalan trakya batı trakya olarak geçer.

Крылья:

bir zamanların güneşi batmayan imparatorluğu,fazla ömrü kalmamıştır. ikinci dünya savaşı sonrası süper güç devlet olma özelliğini abd ve sscb'ye kaptırdıktan sonra (sadece ingilizlerde değil tüm avrupa için geçerli bu. eskiden dünya siyaseti avrupa'dan belirlenirdi.) en çok toprak kaybeden imparatorluktur. bir asır önce neredeyse dünyanın yarısında kendi kraliyet bayrakları (union jack) dalgalanıyordu. kanada,malta,kıbrıs,hong kong,güney afrika,hindistan (british raj), honduras ve aklıma gelmeyen birçok ülkede dalgalanıyordu union jack'in çeşitli versiyonları ve union jack'e sahip olmayıpta ingiliz sömürgesi ve yarı sömürgesi birçok devlet vardı.(mısır gibi) günümüzde ise dandik birkaç ada hariç elle tutulur avustralya ve yeni zelanda kaldı. onların bile kendi içinde ''lan bu union jack'i kaldırıp kendi bayrağımızı mı oluştursak acaba?'' tartışması dönüyor. nitekim yeni zelanda birkaç yıl önce bir bayrak referandumu yapmış ancak sağcı kraliyet yanlısı partilerin desteğiyle union jack muhafaza edilmişti. şunu söyleyeyim, ingiltere her zaman eski sömürgeleriyle teması koparmayaya çalışan bir ülke bu amaçla kurulmuş commonwealth var ancak bu eski günlerinden eser kalmadığı gerçeğini değiştirmiyor. kaybettiği süveyş krizinden sonra dış politikada neredeyse bir kez bile abd karşıtı politika izleyemedi. bu haliyle, yeni başkana yalakalık yapan nüfuzunu kaybetmiş eski başkanları andırıyor.

aynı zamanda içinde de çatlak sesler yükseliyor. (bkz:141988) iskoçya, ikinci bir bağımsızlık referandumu, kuzey irlanda ise bağımsız irlanda ile birleşmek istiyor ve birlik yanlıları ilk kez bu kadar ağır bir yenilgi yaşadı. ingilizlerin ''tamam,tamam saldım sizi'' demeyeceği malum ancak nasıl bir politika izleyeceği merak konusu. ne olursa olsun azınlıkların haklarını topla tüfekle bastırmaya çalışan dandik ortadoğu kabile devletleri gibi bir politika izlemeyeceğini düşünüyorum. he yaparsa da, uyuyan ira hücrelerini uyandırırlar hiç istemedikleri olaylar gerçekleşir.tüm bu sıkıntıların yanında ab'den ayrılmaya çalışıyorlar. çomar ingilizler ''ab'den ayrılalım muhteşem britanya imparatorluğunu yeniden kuralım'' diye düşündü büyük ihtimalle çünkü brexitçilerin çoğu kırsal ve yaşlı kesimden çıktı.

2019 seçimleri için yaş ve tercih edilen parti grafiği:

tarihinde ilk kez ingiliz egemenliğinden çıkıp irlanda cumhuriyeti ile birleşmek isteyen cumhuriyetçilerin kraliyet yanlılarını geçip üstünlüğü sağladığı ülke. aynı zamanda artık iskoçya da tam bağımsızlık yanlıları unionistleri tokatladı. iki ülke de ab'den ayrılmak istemiyor ve ab'den iki kez çıkmayı onaylayan ( biri brexit diğeri brexitçi johnson'un partisine verilen 2019 desteği olmak üzere) ingilizlerle yollarını ayırmak istiyorlar. önümüzdeki yıllar çok ilginç gelişmelere sahne olabilir. konuyla alakalı oldukça güzel bir yazı:

https://odatv.com/ulkeyi-parcaliyor-15121926.html

sivil uçak vurduğunu kabul etmiş ülke,sıçtıktan sonra sıvamıştır. aynı zamanda, geçtiğimiz günlerde yaptığı füze saldırısının ardından yaptığı ''seksen abd askeri öldürüldü'' açıklamasına karşılık abd tarafından kayıp verilmediği ölenlerin ırak askeri olduğu açıklaması yapılmasıyla haklı olarak bu günlerde herkesin alay konusu olmuştur. devlet aklın molla olursa olacağı bu. tez zamanda iğrenç rejiminin devrilmesi dileğiyle.

dünyanın en kolay işi hele de türkiye'de. iş denilebilirse tabii. meclise gitme zorunluluğun bile yok yat yat para kazan ömür boyu da maaş bağlansın. hem hakları da sınırsıza yakın bundan daha boş beleş ve getirisi fazla bir iş var mı dünya üzerinde?

genel olarak ispanya'da ki orospu evladlarının destek verdiği takım. barcelona ile oynadığı maçlar katalan derbisi olarak bilinir ancak bu derbi futboluyla değil espanyol taraftarlarının ve futbolcularının şerefsizlikleriyle meşhur bir derbidir.

bu:
https://twitter.com/TransferMerkez/status/687526808447791104

ya da bunun gibi:
http://www.hurriyet.com.tr/sporarena/galeri-barcelona-derbisinde-ahlaksizlik-mac-boyunca-pique-ve-shakiraya-41412879

tıpkı ülkenin coğrafi konumu gibi doğu ve batı arasına sıkışmış, her ne kadar resmi olarak 1950'den beri sürekli batı bloğunda gibi gözükse de ne batı bloğu tarafından batılı olarak görülen ne de batılı ruhu taşıyan politikadır. hem doğuya hem batıya aynı anda göz kırptığı için iki taraftan da güvenilir olarak gözükmez bu yüzden de türk dış politikasının tutarlılığı yoktur. on yıllık zaman diliminde bile radikal değişikler yaşayabilmektedir.

bölgede amerikan koca seven devletlerden sadece biri. tarihi olmayıp ülkesinin sınırları cetvelle eski kocaları ingilizler tarafından çizilenlerden.

komünist hükümet düştüğünden, tarihinin en iyi lideri doktor necibullah'a köpek muamelesi yaptığından ( tıpkı libya gibi ) beri götü kurtaramayan ülke. 40 yıldır aralıksız savaştadır ve 40 yıl daha savaşta olacak gibi görünmektedir. ne demişler, her millet hak ettiğini yaşar daha beterini görmeleri dileğiyle.