deist imam

"Eh yeter artık ulan tamam aday oluyorum" gibi bir psikolojiyle aday olduğunu düşündüğüm iş adamı. Umarım kendisi başkan olamaz ezeli rakibimizde aziz başkanı görmeyi her daim isteriz. Ancak ali koçun bu seçime girmesinin sebeplerinden bir tanesi de artık bu işin fazla uzaması. Yani demek istediğim şudur ki, seçilmezse "aday oldum seçmediniz, daha bir şey yapmam" demek içindir. Uzun süredir gelen "aday ol" baskısını başından atmak için aday oldu. Çünkü ali koç her daim aziz yıldırıma büyük bir sevgi ve saygı besleyen birisidir. Sosyal medyada fb taraftarları ali koçu istiyo fakat kongre üyelerinin büyük çoğunluğu aziz başkana bağlı. Ve o kongre üyelerinin ali koçu seçme ihtimalini yüksek bulmak polyannacılıktır. Ha düşük ihtimal gerçekleşebilir mi? Evet gerçekleşebilir, neden olmasın. Biz dursun belasından kurtulup mustafa cengiz başkanımızı seçtik mesela. Ancak fenerin üye yapısıyla bizim üye yapımız son derece farklı. Biz klübü rezil eden adamı bir sonraki seçiminde hemen def ederiz. Fenerin üyeleri ise "lidere biat" mantığıyla iş yaparlar. Ali koç eğer seçimi kazanmak istiyosa rekor derecede katılımı sağlaması şart. Çünkü aziz yıldırımın çok büyük bir oy potansiyeli var.

Edit: ali koç tayfası başarılı olmak istiyorsa gitsinler teker teker bütün üyelerin evine dayansınlar. Hayalci değil gerçekçi çalışsınlar. Sonucta aziz yıldırımın karşısında ilk defa bu kadar sağlam bir rakip var. Son toplantısında 4000 üyeyi topladı ali koç fakat aziz yıldırıma doğrudan bağlı olduğu söylenen 8000 üye var.

Yandaştır.

Zerre izlemediğim bir kanal yerine gelen zerre izlemediğim bir kanal. Ntvsporun güzel olduğu zamanlar yaklaşık olarak 5-6 yıl önceye falan tekabul ediyo. Özgür buzbaş-ali ece-kaan kural gibi isimler varken iyiydi ntvspor. Saçma sapan yayın politikalarıyla kendisini bitirdi ntvspor. Ha eğer belçika ligi sevenler varsa ntvsporu özleyebilir. Ama eğer kaliteli spor kanalı arıyorsanız adres ntvspor değil tivibuspordur.

Nihat doğanı survivorda döven adam gibi adam.

Kadıköy mü yoksa bağcılar mı diye düşündüren seçim. Tercihim bağcılardan yana.

Devlet laikse her dine eşit mesafede olmalı. Eğer budizm inancına sahip birisi kamu kuruluşlarında kendi inancını yansıtan şeyler giyemiyosa bir müslüman kadın da başörtüsü takmamalı. Ancak eğitim hakkı din, dil, ırk, yaş, cinsiyet, maddi imkan gibi farkları gözetmeksizin temel bir haktır. İlkokul ve lisede başörtüsü olmamalıdır çünkü bu seviyedeki öğrenciler reşit değiller. Ancak üniversite gibi kozmopolit bir yapıda her dini inançtan insanın özgürce bulunma hakkı vardır.

Kötü giden ekonomiyi belirttiğinizde "batı bizi kıskanıyor" demeleri
Dolar 4 tl oldu dediğinizde " sen ekmeği dolarla mı alıyon" demeleri
Toplam 51 şehit verilen afrin için "reis bizi münbiçe götür. Afrinden bir şey anlamaduk" pankartı açmaları

Vecihi hürkuş ismi çok yakışır bu havalimanına.

Çok ilginç ve değişik bir basketbolcu. Maç içerisinde çok gözükmez genelde ancak gözüktüğü bir kaç anda da en kritik şeyleri yaparak bir anda maçın yıldızı olur. Ne olduğunu anlamazsınız bile

Vatanını en çok seven işini en iyi yapandır. Vatani hizmet veya vatana hizmet nedir. Ülkeyi teknolojik ve kültürel olarak geliştirmek vatana hizmet değil midir. "Toprak parçası uğruna can feda etmem" lafı çok klişe ve içini dolduramadığınız vakit çok anlamsızdır. Peki bazı sorularım olacak. Bir mühendis arge ve ürge çalışmalarıyla yüksek teknoloji ürünleri geliştirse mi vatana daha faydalı olur yoksa ölse mi daha faydalı olur. Veya bir öğretmen bir nesile çağdaş, modern, demokratik, insancıl, bilimsel ve laik bir eğitim verse mi vatana daha faydalı olur yoksa ölse mi. Bir sanatkar sanatıyla insanları güzel yönde değiştirince mi vatana daha faydalı olur yoksa ölünce mi. Doktorlar halk sağlığını düzeltme yönünde yaptıkları çalışmalarla mı daha faydalı olurlar vatana yoksa ölerek mi. "Vatan kutsaldır!!! Vatan sana canım feda" lafı kof vatanseverlerin içi boş lafıdır. "Yeaa bir toprak parçası alt tarafı abiii" lafı bir baltaya sap olamamış tembellerin lafıdır. Vatan kutsalsa vatanı geliştirmek için çalışın var gücünüzle. Eğer bir bok olamamış tembel iseniz de vatanı ağzınıza almayın. Eğer vatanı çok seviyorsanız vatana en çok nasıl faydalı olabileceğinizi anlayın. Geliştirerek mi yoksa ölerek mi daha faydalı olursunuz bunu düşünün. Sonra da hür iradenizle verin kararınızı. Eğer nasıl daha faydalı olabileceğinizi düşünüyorsanız ve bunu dert etmişseni kendinize siz zaten çok iyi bir vatanperversiniz. Gerekirse ölürsünüz. Ancak yaşayarak ve gelistirerek daha faydalı olacaksanız ölmenize gerek yok. Bu vatanın her şeye ihtiyacı var. Ama boş beleş "yeaaa vatan nedir ki abiii, toprak parçası yeaaa" diyen tiplere ihtiyacı yok bu vatanın.

"İki ihtimal var. Ya evrende yalnızız. Ya da evrende yalnız değiliz. İki olasılık da eşit derecede ürkütücü"

Arthur c. Clarke

Uzaylı tanımına gelecek olursak. Hepimiz uzaylıyız. Mikrodan makroya gidecek olursak. İstanbulda yaşayam birisi istanbulludur, dolayısıyla türkiyelidir, avrupalı/asyalıdır, daha genişlersek dünyalıdır, en sonunda da uzaylıdır. Bu basit bir mantıktır. Uzaydaki bütün yaşam formları uzaylıdır. Dolayısıyla uzaylı terimi yerine dünya dışı yaşam formları demek daha doğrudur. Dünya dışı yaşam formlarının varlığını ise şu anki teknolojimizle bilmemiz mümkün değil. Eğer başka bir yaşam formu varsa ve bizden çok daha ileri bir teknolojiye sahiplerse biz onların gönderdiği mesajları algılayamayız. Eğer bizden çok daha düşük teknolojileri varsa bu sefer de onlar bizim gönderdiğimiz mesajları algılayamıyo. Ancak kesin bir şekilde var ya da yok demek aptallıktır. Daha kendi güneş sistemimizi bile tam keşfedemedik ki biz. Samanyolu galaksisinde bizim gibi binlerce yıldız sistemi var. Evrende samanyolu galaksisi gibi milyonlarca galaksi var. Bi de gözlemlenemeyen evren diye bir şey var. Bizim gözlemleyebildiğimiz evrenin(teoride) yarı çapı 46.5 milyar ışık yılı. 1 ışık yılı 9.5 trilyon kilometredir. 9.5 trilyon ile 46.5 milyarı çarpdığınız zaman gözlemleyebildiğimiz(teoride) en uzak mesafeyi bulursunuz. Fakat dediğim gibi biz daha kendi sistemimizi tam bilmiyoruz. Şöyle düşünün ki biz yıllardır marsı keşfetmeye çalışıyoruz. Mars dünya arası mesafe 55 milyon-77milyon kilometre arası. Gözlemlenebilir evrenin bu mesafeye oranı ortalama olarak 6693.2 katrilyon. Hayal sınırlarını zorlayan bir mesafe.

Son olarak, eğer bu tip uzay konularıyla yakından ilgileniyorsanız dünya dışı yaşam formlarının(eğer varsa) herhangi bir insan formunda olmayabileceğini. Enerji formunda olabileceğini de biliyosunuz demektir. Ve dünya dışı yaşam formlarının olması hiç de mantıksız değildir. Belki de bugüne kadar onlarla iletişime geçemememizin sebebi henüz onların mesajlarını algılayabilecek düzeyde olmamamız veya henüz bizim mesajlarımızın onlara ulaşmaması olabilir.

Edit: pek çok kişi tarafından kabul gören bir teoriye göre bütün evren bizim gözlemleyebildiğimiz evrenin 10^23(10 üzeri 23) katıdır.

Arjantin. Dünyanın faal olan en iyi 3 teknik direktöründen birisi olan pep guardiola'nın da dediği gibi;
"Messi hangi takımdaysa o takım favoridir."

Bu sezon cska moskovaya karşı euroleague kupasını alması çok zor olan takım. Wanamaker büyük umutlarla geldi fakat olmayınca olmuyor diye bir şey gerçekten de varmış. Udoh ve bogdanovicin yerini tam olarak dolduramadılar. Guduric ve melli kesinlikle onların seviyesi değil ama iyi oyuncular. Bobby dixondan geçen seneki katkıyı almak da zorlanıyolar(bunda dixonun yaşı ve son dönemlerdeki sakatlıkları da etkili). Şu an f4ün önemli adaylarından bir tanesi ancak geçen seneki efsane sezona göre önemli güç kaybettiği de bir gerçek. Üstüne üstlük sırf bize nazire olsun diye aldıkları sinan güler kenarda havlu sallamaktan başka bir şey yapmıyo. Hepsini birleştirip karşısına son dönemlerin en dominant cska moskovasını koyunca euroleague şampiyonluğu bu sezon uzak ihtimal olarak görünüyo. Bu arada belirtmekte fayda var. Zalgiris kaunas takımı muhtemelen 5-8 arası bitirecek normal sezonu ve o kadar garip bir takım ki ilk 4teki takımların hepsini eleyip f4e kalabilecek bir potansiyelleri var. Eğer fenerbahçe zalgiris ile eşleşirse belki de ilk 4 takımları için en zor eşleşmeye sahip olabilir.

Futbolda fanatik ancak basketbolda basketbolsever bir şekilde galatasaray taraftarlığı yapan benim sevindiğim bir hadisedir geçen seneki euroleague şampiyonluğu. Ezeli rakibimiz bu denli atılım yaparken biz ise sezona erman kunter-can topsakal gibi iki tane basketbol düşmanıyla başladık sezona ve saçma sapan yabancı transferleriyle pivotsuz bir şekilde. Rakibimiz avrupanın en önemli takımlarından birisiyken bizde pota altında ege arar falan oynuyo işte. Abv dursun özbek

Halk düşmanları(kim üstüne alınırsa alınsın. Zerre umrumda değil)