vedat türkali

pencere
benim en sevdiğim romancıdır. türk edebiyatının başına gelmiş en güzel şeylerdendir. sanat hayatının yanında kişisel ömründe de hakikatin savaşçısı olup bedel ödemiş insanımız.

bir ortamda kendimi komünist olarak nitelerken aklıma hemen ustamız düşer ve utanırım. (bir an kendimi ikirciklikli yakalarım) kişisel yaşamı ve ideolojini bu kadar paralel yaşamış bir insanla aynı gökyüzü altında yaşamışken kendimi komünist olarak niteliyebilmem için 40 fırın ekmek yemem lazım diye düşünürüm.

iddia ediyorum ki büyük ustamızın ''bir gün tek başına, güven ve yalancı tanıklar kahvesi'' romanlarını okuduktan sonra kendinizi olduğunuzdan çok daha büyümüş hissedeceksiniz. türkali'nin böyle bir amacı yoktur romanlarını yazarken ama iç sesinizle daha barışık bir hayat süreceksiniz.

iyi ki geçtin dünyamızdan vedat türkali.
bu başlıktaki tüm girileri gör