turgay fişekçi

pencere
Pazar günleri beklerim seni
Öğleye dek uyumuşsundur
Ayçiçeği gözlerini açtığında belki görmek ister beni

Pazartesileri seni beklerim
belki işe gitmemişsindir
canın bir film izlemek ister
çayı demler beklerim

Salıları seni beklerim
sanayide çalışan çocukların haftasonunu beklemesi gibi

Çarşambaları seni beklerim
büyük bir kemin yirmi dört saat açık gözleri gibi

Perşembeleri seni beklerim
bir annenin evlat yolu gözleyen gözleri olur gözlerim

Cumaları yorulmuşsundur
belki beni görmek seni rahatlatır

Cumartesileri beklerim seni
çocuklar beklerken öğretmenliğini.
*
Sabahları seni beklerim
elinde iki simide kahvaltıya gelişini

Akşamları seni beklerim
günün yanaklarından boynuna inişini

Geceyarıları seni beklerim
yolda kaldım, gel beni al deyişini

Karlı günlerde beklerim ayaklarını ısıtan bakışlarımla
botlarının bağlarını uzun uzun çözüşünü izlemeyi

Yağmurlu günlerde
saçlarından ışık damlalarının süzülüşünü

Güneşli günlerde
meyvaların olgunlaşma sabrıyla beklerim.

Hindistan' dan gelen uçaklarda beklerim seni
Amerika' dan gelenlerde
İskelelerde seni beklerim
Dolmuş duraklarında seni

Ebrularında yayılırken hayatın sonsuz damarları
Küçük bir leke olabileyim diye günlerinde
Sonlanmaz bir bekleyişle,
İlk beklediğim gün gibi
Hiç beklememişim gibi beklerim seni.