tüm dinlerin yalan olduğunun kanıtı

madman
Tanrı'dan başlarsak, Öncelikle, olmayan bir şeyin yokluğu kanıtlanamaz, uçan pembe fillerin olmadığını kanıtlayamayacağınız gibi. Fakat belirli tahlillerle, sadece biraz beyninizi kullanarak size düşündürmeyi, sorgulamayı öğreteceğim. Tabii bu konuda tabularınız varsa ve ben kesinlikle sorgulamam diyorsanız yazının devamını okumayın. evet evet tam burada bırakın gidin.

konya gibi bir yerde Müslüman bir ailede namazlı abdestlii ve dinine düşkün bir gençtim. hatta o kadar ileri bir seviyeye ulaşmak istedim ki neden kuranı Kerim'i okuyup dinimin kitabını anlamayayım dedim. tüm bu sorgulama işi bu olaydan sonra başladı. Şimdi sizlere sorgulama evresinde öğrendiğim yaşadığım tüm olayları anlatacağım. Dikkat!

Sonsuz güçlü bir tanrı düşünüyoruz. bu tanrı imtihan ediyor her şeye gücü yetiyor, mükemmel bir varlık. tam anlamıyla kusursuz olan bir varlık hiçbir şey yapmaz, hele ki kendisini tapması için küçük ve değersiz varlıklar yaratması, tapmamayı seçilebilmek için irade vermesi, kendini göstermemesi ve bunun sonucunda varlığına inanmıyor onları işkenceyle cezalandırması onu kusursuz Değil, onu hayal edenler kadar kusurlu yapar.
- Ölmeye ve öldürmeye dayalı bu dev gladyatör arenasını yaratması onun tanrı değil sadist bir varlık olduğunu gösterir. Sürekli kusursuz bir düzenden bahsediyorlar ama aslında kusursuz bir düzen yok. örnek vermek gerekirse guguk kuşlarının diğer kuşların yuvalarına yumurta bıraktığı ve o yumurtadan çıkarak guguk kuşunun diğer kuşun yumurtalarını aşağı atıp o yuvanın yavrusu taklidi yaparak kendini beslettiği, anne kuşun da aradaki dev farkı anlamadığı kusurlu bir düzen vardır.(nat. geo. belgeselinde izleyebilirsiniz)
-başka bir örnekte, eşek arılarının bir örümceğin içine yumurta bırakması ve çıkan arıların örümceği canlı canlı içten yiyerek beslenmesi kusurlu bir düzenin göstergesidir.
Bir diğer Örnekte erkek aslanın çiftleşebilmek için diğer erkeklerin bütün yavrularını öldürülmesi ve bunun gibi hayvanların birbirine yaptığı inanılmaz eziyetler kusurlu bir düzenin parçasıdır.

-Doğa modern bir metropol değil bir gecekondu şehridir. gecekondu şehirleri aynen doğa gibi herkesin hayatta kalmak için boşlukları doldurduğu bir düzendir.

-Çocukken ölen bir insanın doğrudan cennete gideceği söylenir eğer bu hayatın amacı gerçekten bir imtihansa o zaman küçük bir çocuğun ölmemesi gerekir. imtihana gelmiş birinin sınava girmeden direk cennete gitmesi sınav kağıdı kalmadığı için bazı öğrencilerin direk sınavı geçmesi kadar büyük bir adaletsizlik ve saçmalıktır.

-Evrenin kendisi de kaos halindedir. mükemmel bir tanrı tarafından kurulup, ayarlanıp, çalıştırmamıştır. defalarca kere değişim geçirmiştir. dünya, bir gezegenle çarpışarak ayı oluşturmuştur, defalarca kere göktaşına maruz kalmış, defalarca kere süper volkanlardan, buz devirlerinden, Türlerin çoğunun yok olmasından geçmiştir.
İnançlı inançsız ayırmadan dünyanın her yerinde doğal felaketlerle rastgele insanlar sürekli ölmektedir. bunların hiçbiri kusursuz bir tanrının eliyle hazırladığı bir evrende var olamaz.

-Mesela insanda hiç bir dış etken olmadan doğuştan gelen genetik bozukluktan kaynaklanan öldürücü veya ömür boyu sakat bırakan hastalıklar, insanın mükemmel olmadığının en büyük kanatlarıdır.

-Bir yaratıcı var mı yok mu bilmiyoruz fakat dinler kesin olarak insanlar tarafından yazılmıştır.

-Birbirinden izole yaşamış farklı topluluklar, bilimsel yetersizlikler nedeniyle sadece kendi bulundukları coğrafyada, yaşadıkları olayları anlatan efsaneler üretmişlerdir.

-Mesela İslam dininde yaz kış gibi farklı mevsimlerin, buzulların, Yanardağların açıklaması yapılmamıştır. Yanardağa yakın yaşayan kabilelerde öfkelenen volkan tanrıları varken, farklı mevsim yaşayan topluluklarda soğuğun habercisi olan tanrılar vardır.
Gökkuşağı gören bir toplumun mitolojisinde renkli yılan tanrısı, türkler gibi doğaya önem veren topluluklarda ise ilk insanların kaynağı olan hayat ağacı bulunur.

-Yaratılış Mitolojilerinin sayısı yüzün üzerindedir.
Herhangi birine soracak olursan oda bu mitolojilerin hepsinin insan uydurması olduğunu söyleyecektir, tabii ki kendininki hariç.

-----Bu noktada sorulması gereken soru şudur: "neden diğer 100 küsür yaratılış hikayesi gerçek değil de benimki gerçek? neden bir peygamberin hira dağında konuştuğu, domuzu ve alkolü yasaklayan, namaz, oruç gibi ibadetler talep eden, sonra ilk insanı bir çift olarak 7000 yıl önce çamurdan yaratan, insanları öldükten sonra cennete ya da cehenneme koyacak olan tanrı hikayesi gerçek de, mesela ilk insanın hayat ağacından geldiği hikaye uydurma?

---- bu soruyu sormak ilk adımdır ve cevabı evet o da gerçek değildir.


-Musa'nın peşine düşen ve takip sırasında ölen firavun olayı hiçbir tarihi kayıtta yoktur. bu kadar büyük bir olayın yani 2 milyon kişinin Mısır'dan kaçmasını, Firavun'un bütün ordusuyla bu kölelerin peşine düşmesinin ve geri dönmesinin Mısır kayıtlarına geçmemesi imkansızdır. Mısır'da firavun ve ordusunun bir anda yok olduğu bir dönem olmamıştır. yarılan denizin içinde bulunan asker ve at arabaları ile ilgili de hiçbir kalıntı bulunamamıştır.

-Adem ve çocukları ve bütün peygamberler bellidir. İstediğiniz kaynaktan hayat ağaçlarına bakabilirsiniz. yaklaşık 7000 yıl önce yaratılmıştır. ancak insan şimdiki haliyle bile 250.000 senedir yaşamaktadır. 12.000 sene önceye ait tarımla uğraşan insan kalıntıları hatta daha ilkel İnsanlara ait 1.200.000 yıllık taştan aletler bulunmuştur.

-Diğer efsanelerde olduğu gibi semavi dinler de coğrafyalarının ve zamanının dışındaki olaylardan bahsetmez. buzul çağından, dinozorlardan, mamutlardan hatta o coğrafyada bulunmayan penguen, kanguru gibi hayvanlardan bahsedilmez.

-Güneş, ay ve yıldızlardan bahsedilirken, gezegenler görünürde yıldıza benzediği için gezegenlerden ayrıca bahsedilmez, onlar için şeytanın atış taneleri ifadesi kullanılır.(Mulk 5)

-Biri size bu evreni yaratan tanrı ile iletişime geçtiğini ve bu tanrının her şeye gücünün Yettiğini, zamanında başka kavimlere de peygamberler gönderdiğini ama ona inanmayı reddettikleri için felaketlerle yok edildiğini söylese(Nuh tufanı olayı, Lut kavmi vs) ve sizden de kötü kalpli mekkelilere karşı savaşmanızı istese, neden yine bu gücünü kullanıp Mekkelileri yok etmiyor?
Bu savaşın sizin için bir imtihan olduğunu, size meleklerle yardımcı olacağını ve asla yenilmeyeceğinizi söylese, daha sonra uhud savaşında yenilseniz, bunun da imanınızı sınamak için bir imtihan olduğu söylense, seneler sonra Moğollar Müslümanları dümdüz ederken bu bahsedilen melekler ortalıkta gözükmese, Moğolların başına hiç bir felaket gelmese Ve biri hala çıkıp bunlar da İmanınızı sınamak için bir sınav dese ne düşünürsün?

-Musa, firavunun karşısında bastonunu yılana çevirmiş.(yersen) madem inandırmak istiyorsa kendisini gösterseydi? eğer imanını sınamak için kendini göstermediyse o zaman bastonu neden yılana çevirdi?

-Biz şüpheye düşenlerin gözlerine perde çektik, kulaklarını ağırlık koyduk isteseydik iman ettirdik şeklinde bir açıklama var. kendisine kolaylık dini diyen bir dinde tanrının sadece bir kişiye görünüp herkesin kayıtsız şartsız ona inanmasını beklemesi ve hatta şüpheye düşenlerin işlerini daha da zorlaştırmak için gözlerine perde çekmesinin mantığı nedir?

----Bu durumun gerçek sebebi insanları şüphelenip sorgulamaktan bile korkar duruma getirmek. çünkü sorgulayan kişi böyle bir tanrının hayal ürünü olduğunu fark edecektir. her toplumda bir uyarıcı geldiği anlatılır. Japonlara kim geldi? Kızılderililere kim geldi? Aborjinlere kim geldi? vs.

-İhramla avcılık yapmayı, büyü yapmayı yasaklayan bir sürü ayet olduğu halde, tecavüzü ya da pedofiliyi açıkça yasaklayan tek bir ayet yoktur. bir çok hastalığa ve sakatlığa neden olan akraba evliliği yasaklanmamıştır?

-ibrahim'in tanrı istedi diye çocuğunu kesecek olması olayında tanrı istedi diye bir insanı sorgulamadan çocuğunu dahi kesmesi övünülecek bir özellik midir yoksa insanları korkutup itaatkar hale getirmek için kullanılan bir telkin yöntemi midir?

-Neden dualar sadece bazen işe yarar? neden bir tanıdığının bir tanıdığına edildiğinde işe yarar ama sen ettiğinde iyileştirmez? neden dua şovlarda ki kötürümü ayağa kaldırır da senin kötürüm tanıdığını ayağa kaldırmaz?

-Bu dinci kesimin kullandığı birkaç yöntem var, bir tanesi numeroloji sahte bilimi. herhangi bir kitapta uygulandığı zaman, her kitapta işe yarayan bir sistemdir.( örnek: 19cu avam kesimi)

-Başka bir örnek de, Bilime ve insanlığa aykırı olan ayetlerin yanlış çeviri olduğu iddia edilmesidir. apaçık olması gereken ayetler neden yanlış yorumlanmaya bu kadar müsait? ayetler mükemmel ama bizim aklımız ermiyorsa neden çoğunluğu anlayamayacağı şekilde kasıtlı olarak yazılmış? neden muhteşem bir kitabı anlamaya aklı ermeyen insanlar bu kitaptan sorumlu tutuluyor?
-Ayetlerden gizli anlam çıkarmaya çalışan kesimi zaten biliyorsunuzdur.

--1400 yıl önce çölde yaşamış Araplara hitap eden, peygamber adına Mekkelilere karşı savaştıkları taktirde o Arapların ihtiyaçlarını karşılamaya yönelik meyve yeşilliklerin içinde ev, hizmetkar, kadın gibi vaatleri olan bu dinin tanısı gerçekse onun cennetine gideceğimi onurumla cehenneme gitmeyi tercih ederim.

-----Boşuna korkmayın arkadaşlar size yalan söyleniyor boş vaadlerle kandırılıyorsunuz, boş tehtidlerle korkutuluyorsunuz.

-----------------Sizi aza kanaat edip şükretmesini öğütleyenler neden hep kendileri en zengin insanlar ya da neden kendinden emin olduğunu iddia eden din aynı zamanda karşı çıkanları en çok susturmaya çalışan din? eğer gerçekten bu dinin doğruluğu kesinse neden yalan olduğunu iddia edenler öldürülüyor veya hapse atılmaya çalışılıyor?

-------- Tapmıyorum, itaat etmiyorum, korkmuyorum---------

**Çok uzun oldu farkındayım. Günlük defterim var benim oraya duyduğum, gördüğüm olayları ve bunun gibi tanrının olmadığını ispatlayan yazıları yazıyorum. Daha yarısını yazamadım buraya. İlgi olursa editleyip devamını da yazarım. efe abiye selamlarımı söylüyor teşekkürlerimi iletiyorum ayrıca.




3
madman
Ayrıca şöyle bir yazı paylaşmak istiyorum;
Sevgili Allah'ım.... Muhterem peygamber efendimize yazdırdığın yüzlerce sayfadan birinde sabun ve antibiyotiğin tarifini verseydin, milyonlarca insanı ölümden kurtarmış ve gönderdiğin tuğla büyüklüğündeki kitabın bir işe yaradığını dosta düşmana göstermiş olurdun. Başka bir sayfaya resimli namaz hocası kitabı gibi başı şöyle bağlayın, namazı böyle kılın yazsaydın mesela, onlarca mezhebin , mezhep savaşlarının falan önüne bir iki sayfada geçmiş olurdun. Ey bağışlaması bol rabbim beddua etmeseydin mesela, '' Ol '' dedin mi oldurduğuna daha iyi kanaat getirirdik. Allah yolunda cihada çağırmasaydın üzerinde giyecek çaputu olmayan müminleri... '' Olum siz durun ben koca allahım lan topyekün yere sokarım bunları '' deseydin, hep geçmiş kahramanlıklardan örnekler vererek babil kuşlarını, lut kavmini anlatmak yerine bir ateş topu gönderseydin mürşiklerin üzerine '' alın bakın hayatlarını nasıl fanta portakala çevirdim önce hüplettim sonra gümlettim'' deseydin... Peygamber efendimizin çok fena şekli olur , sahabe-i kiram bi rahat yüzü görür , bu ateteist ateyizlerde sana iman ederdi. Sevgili allahım belki sağlam bir kafayla yeni bir kitap yazmanın, adam akıllı, kadına kıza pek düşkün olmayan yeni bir peygamber göndermenin vakti gelmiştir...
1
kargalı karga paşa
Entry giren yazarı boşu boşuna zahmet ettiği parmaklarına yazık ettiği konudur. Ilgili konunun kurulu olduğu argüman en basit mantık ve ontolojik argümanların konusudur. Yok olan şeyi kanıtlayamamak, pembe fil, tetikçi, ölümcül deney etc.

Hep söyledim yine söylüyorum bu konularda eleştirel tutarlı veriler ortaya atmak için önce felfese ve teoloji ve teolojinin kavramlarına hakim olunmalı daha özgün ve geçerli veriler ortaya koyulmalıdır. Aksi takdirde yukarıda entryde bahsedilen örümcek ve eşek arısı, guguk kuşu gibi bir takım önerme ve analojilerin öncelikle hatalı, bu tür önermelerde straw man denen mantık hatasını peyda ettiğinizi ve boş retorikten ileri gelen savlar ortaya attığınızı fark etmeyeceksiniz. (bkz:mantık hataları ) (bkz:karikateist +9 itemleri)

Evrenin içerisindeki değişim oluşum süreç ya da argümanın diliyle felaketlerin "kusursuzluk" kavramıyla ilgisi yoktur. Zaten yaratılışın (eleştirilen şey Kur'an olduğu için) Kur'an da kusursuz olduğuna dair bir iddia yoktur. Aksine her şeyin sebepler doğrultusunda yok olabileceği Tanrı'nın söylemidir. Bu noktada argüman kendi içinden çökecektir.

Verilen argümandaki rakamlar tamamiyle çöp olmakla birlikte uydurmadır. Var olan peygamberlerin seceresi gibi bir durum söz konusu değildir. Hele ki Musa'nın 2.000.000 kişi ile mısırdan kaçması istatistiği damamen demogaji ve safsatadan ibarettir.

Kur'anı anlamak için okuduğun söyleyen argüman yazarı arkadaş eğer kur'an ı gerçekten anlamak isteseyerek okumuş olsaydı bence ayetler hakkındaki sorularına yine başka ayetlerle cevaplar bulacaktı. Hatta farkında olmadan soru olarak sorduğu ayetlerden birisine muhattap olmuş durumdadır.

Kuran'ın metodolojisinde sorgulama yasağı sorgulamaktan korkutmak gibi kavramların aksine sorgulamaya tesvik vardır. Kur'an'da yer alan ve insanlara yapmasi en cok soylenen seylerden biri dusunmek ve akletmektir. Ayrica Tanrı Kur'an'da yine kimseye inanacaksin inanmak zorundasin gibi bir metodoloji sunmaz. Tercih sistemi devrededir.

Tecavüzü veya pedofiliyi açıkça yasaklayan bir ayet yoktur diyerek argüman kendini bir kez daha içten içe çökertmektedir. Tecavüz sadece bedenen değil hak ve hukuk alanında da Kur'an da işlenmiştir.

Ayrıca genel bir yargı ile argumanı tuş etmek gerekirse, Tanrı tanımının iyi bilinmesi gerekmektedir. Monoteizmin savunduğu Tanrı modeli mutlak iyi, mutlak kötü olmak gibi kavramlar barıdırmamaktadır. Mutlak iyi veya mutlak kötü Tanrı modelleri evvela Tanrı tanımına felsefi olarak terstir. Antropomorfizm ya da Deizmin ön gördüğü bir tanrı modeline inanıyorsanız o başka tabi. Ancak onlarda farklı sorunlar doğuracaktır.


Sanırım daha fazla uzatmanın anlamı yok. Sözlükte her geçen gün karikateist ve efe aydal +9 itemli sözde din tanrı eleştirisi ve bilimcilik kasma entrysi görmekten midem bulandı artık. Kayda değer bir eleştri bilmediğim ilgilenebileceğim insanlarda özel mesajdan ekleşip skypetan ordan burdan zaten fikir alış verişi yapar eder görüşürüm ki bunlardan birisi de bir süredir pek görüşemesek de siz onu genelde karikateist admini Alfa (bkz:mehmet mirioglu) olarak tanırsınız kendisidir.

He birde. "Bilim! Bilim! Tinri yilin bilim gircik!" yapmayın cidden komik oluyor. Bilimin amacı Tanrı'nın varlığını ya da yokluğunu ispat etmek değildir. Tanrı yada inançlara meydan okumak hiç değildir.

Element uydurmayın.
2
madman
Ayrıca şöyle bir yazımı da paylaşmak istiyorum. Kimseyle polemiğe girmek gibi bir niyetim yok çünkü sizler ( dinci avam kesimi) ne kadar şaşaalı cümle kursanız da allahınızın gerçek yaratıcı olmadığını anlamanız için size yapılabilecek hiçbir şey yok. Siz tapmaya devam edin. Başında da dedim zaten eğer sorgulamayacaksan hiç okuma diye ama yine de üşenmemiş okumuş cevap yazmışsınız. Bize karışmayın, allahınızı bizden uzak tutun da ne b*k yerseniz yiyin.

DİNİNİZİ HİÇ SORGULADINIZ MI?
Müslüman mısınız? Evet bu uzun yazı sizin ateist olma rehberiniz olacak. Bu yazı herkes içindir, isterseniz 15 yaşında bir ergen olun, isterseniz üniversiteyi bitirmiş olun, isterseniz tarikatçı olun, isterseniz laik kemalist falan olun fark etmez. Hemen başlayabiliriz.
Şüpheci olun:Şimdi, Kur'an'ı okumadın, hadis kitapları hakkında hiçbir fikrin yok. Peygamberin hayatını da öyle detaylı şekliyle bilmiyorsun. Ama dininden %100 eminsin öyle mi? Aklında neredeyse hiçbir şüphe yok değil mi? Ayet eleştiren bir ateist gördüğünde hemen sinirleniyor musun ya da hemen refleks gibi ''yanlış çeviri, arapçası öyle değildir, ayeti cımbızlama'' şeklinde savunma mı yapıyorsun?
Mesela ''kadınlar İslam dininde aşağılanıyor'' denildiğinde hemen ''eskiden kızlar diri diri gömülüyordu'' lafına mı sığınıyorsun? Ateist gördüğün zaman ''ya bu mükemmel kainat, bu müthiş canlılar tesadüfen mi oluştu salak'' mı diyorsun?
Farkındaysan tamamen ezbere konuşup bilmediğin bir şeyi savunuyorsun. Bunun nedeni çocukluğundan beri kafana aşılanan kutsallardır. Çocuklar ebeveynlerinin söylediği her şeye inanırlar ve bu inançlar kolay kolay değişmez. Bu yüzden Türkiye'de, Arabistan'da veya Suriye'de doğanlar Müslüman; ABD'de doğanlar Hristiyan, Hindistan'da doğanlar Hindu oluyor. Dinden çıkma vakaları din değiştirme vakalarından çok daha fazladır.
İşte buradan sorgulamaya başlayabilirsin! İslam'a göre Müslüman olmayanlar sonsuza kadar cehenneme giderler. Sonsuza kadar yanarlar. SONSUZ kavramının üzerinde hemen 5 dakika düşün. Sonsuza kadar cehennem cezası aldığını düşün. Kötü bir insan olduğun için değil, inanmadığın için sonsuza kadar yanacaksın.
Mesela İngiltere'de doğdun ve Hristiyanlık sana çocukluktan beri öğretildi. İşte bu cehennemlik olman için yeter. Tabi İngiltere'de doğmuş olsaydın Müslümanların cehenneme gideceğini düşünecektin.
Şüphecilik burada başlıyor. ''Neden inanıyorum?'' diye soracaksın kendine. Neden? İslam neden diğer dinlerden daha iyi? "'Hristiyanlıktan daha iyi, daha mantıklı ve daha mükemmel olduğu için mi Müslümanım yoksa Türkiye'de doğduğum için mi?'' Bu sorular genelde dinsizliğe giden yolda sorulan ilk sorulardır.
Ben bir ateist olarak söyleyebilirim ki, kendi inancımdan olmayan insanın sonsuz bir azaba maruz kalacağı fikri müslümanken bile beni hep içten içe rahatsız ederdi. Bu sorunun bir cevabı yok. Bütün dinler diğer dinleri dışlar ve yanlış görür. Bu sorgulamaya başlamak için tek soru değildir.
Farklı bir soru daha üretelim. İslam doğruysa neden bütün ama bütün İslam ülkeleri bilimde, demokraside, kadın-erkek eşitliğinde ve insan haklarında en geri? Eğer Müslümansanız beyniniz otomatikman şunu söyleyecektir; ''Ya onlar yanlış uyguluyor, İslam'ı anlamamışlar.'' Kabul et, bu söylediğini ayetlerle ve hadislerle destekleyerek kanıtlayamazsın.
Bunu söylemenin nedeni dogmatik olarak inandığın dini bir refleks olarak korumaya girişmen. Hemen Kur'an'ı ve hadisleri araştırmalısın. Bakalım sorun nereden kaynaklanıyor? Evet ateist olma yolunda ilerliyoruz, bu tarz sorulardan daha çok vardır.
Mesela neden Semavi dinler denilen üç din de sadece Ortadoğu'nun küçük bir bölümünde ortaya çıkmıştır? Neden Japonya'ya yollanan bir peygamber ismi geçmez? Bu soruları sordukça ve derinlere indikçe yeni sorular ortaya çıkacak. Dinde bütün soruların cevabı hiçbir zaman verilememiştir.
Kutsal kitabınızı ve peygamberinizin hayatını okuyun:Gerçekten inanıyor musunuz? Bugüne kadar mutlaka roman okumuşsunuzdur. Peki kendi yaratılışınızın sırlarının yazdığı iddia edilen, kainatın en önemli kitabını okudunuz mu? Güya bütün evrenin yaratıcısının sözlerini hiç merak ettiniz mi?
Ben cevabı vereyim, aslında çok da merak etmediniz. Evet inandınız, evet belki cuma namazına veya bayram namazlarına gittiniz. Ama aslında %100 emin değilsiniz. Sevdiğiniz bir şarkıcının röportajını mutlaka okudunuz, ama bütün evrenin hakimi pek de umrunuzda değil.
Aslında hiç emin değilsiniz. Üzerinizde günlük hayatta hissetmediğiniz bir toplumsal baskı vardır her zaman. Bunu toplum bilinçli olarak yapmaz. Herkes inanıyordur, bu yüzden doğal bir baskı oluşur. Şöyle düşünün, kalabalık bir caddede yürüyorsunuz. Bir anda herkes sol tarafa koşmaya başlıyor. Kimse sizi zorlamamasına rağmen istemsiz olarak sol tarafa koşmak istersiniz. ''Bu kadar insan yanılıyor olamaz'' psikolojisi vardır insanda.
Şimdi bu mükemmel olduğu iddia edilen kitapları anlayarak okumanızın vakti. Okurken düşünün, gerçekten bunları Tanrı söylemiş olabilir mi? Gerçekten burada yazılanlar mükemmel mi? İki şık var ortada, ya kitapta yazılanlar Tanrı sözü, ya da hepsi Ortadoğu masalı. Buna sizin mantığınız karar verecek.
Kafa karışması ve Şüphe:Pek çok insan kafaların karışmasını, şüphelenmeyi olumsuz bir şeymiş gibi lanse eder. Oysa bir insanın kafasının karışması düşündüğüne işarettir. Düşünmeyen bir insanın kafası da karışmaz. İnancından hiçbir zaman şüphe etmeyen insanlar, körü körüne inanmışlardır.
Korku:Evet anlıyorum. Biraz şüphe bile korkmanıza neden oldu. O zaman benim yöntemimi uygulayın. Ben Allah'ın varlığından şüphe etmeye başladığımda cehennemi boylayacağım için korku hissetmiştim.
Fakat dönüp dua etmiştim ''Ben bu kadar araştırma yapıyorum, eğer varsan beni kendine yönlendir''. Ortadoğu hikayelerinde anlatılan cehennem gerçekten ürkütücüdür. Bunu Kur'an'da da göreceksiniz. Bu korkuyu aşmak gerçekten zor bu yüzden birçok insan 100 tane dinden çıkmak için sebep varsa, 1 tane dinde kalmak için uydurduğu sebebe sarılıyor.
Objektif olmak için korkuyu yok etmeniz gerekiyor.
Varoluşu Merak edin:Eğer 18 yaşına kadar geldiyseniz ve ''Nereden geldim, nasıl oluştum?'' diye sormadıysanız bu dinden aldığınız hazır cevaplar yüzündendir. ''Allah yarattı, imtihana yolladı''. Evet iki cümleyle bitiyor. Ama eğer bilimsel olarak nereden geldiğinizi araştırmaya kalktığınızda çok fazla şey okumanız gerekiyor. Bu da dinin neden bilime engel olduğunu açıklıyor.
Din kanıta dayanmadan bir cevap verir ve herkes buna inandığı için kimse merak etmez. Ayrıca çok büyük bir baskı olduğu için kimse ''Acaba bizi Allah mı yarattı?'' diye soramaz.
Eğer bu soruları sormamakta ısrarlıysanız ya korkağın tekisinizdir ya da zekanızda problem vardır. Bir maymun hiçbir zaman varoluşunu sorgulamaz. İnsanı maymundan ayıran tek şey budur.
İnançsızları anlamaya çalışın:İnsanların neden dinden çıktıklarını merak ediyor musunuz? Tahmin etseniz ne dersiniz? ''Cahiller, bilgisizler, nefislerine yenik düşmüşler, ilgi çekmeye çalışıyorlar, ahlaksızlar vs..'' gibi cevaplar aklınıza geliyorsa, işte bu tam da inançsızları anlamamanızın sebebidir.
Peşin hüküm verdikçe hiçbir zaman anlayamazsınız. Mesela inanmayanlara cahil demek komik, çünkü inançsızlar genelde din hakkında daha bilgili oluyorlar. Toplumda ilginç bir algı var, ateist deyince ''dinle alakası olmayan insan'' anlaşılıyor.
Aslında ateist normal dindarlardan çok daha fazla din bilgisine sahiptir. Dinlerle, mitolojilerle ilgilenir, bunları merak eder, gecelerce üzerinde düşünür belki de. Normal dindarlar hiçbir şey düşünmeden bütün evrenin gerçekliğine ulaştığını düşünürken, ateistler için hala cevaplanması gereken sorular vardır.
lazman
tüm dinlerin uydurma oldugu mantikli geliyor fakat, elimde bulunan telefonu bile yapan bir işçi olmasi gerekirken koskaca kainati yapan bir işçinin (tanri demek istiyorum aslinda) olmayacagi mantiksiz geliyor.
gralder
2025Yılını bekleyin.2025 yılında şuanki teleskoplardan katlarca büyük olan yeni teleskopun yapımı biticek. Ve 80milyon ışık yılını görebileceğiz.Ve ara ara sinyal aldığımız yerleri bildiğimiz için ordaki akıllı yaşam formlarınının gezegenini sanki ordaymış gibi gözlemleyebileceğiz. Ve farklı akıllı yaşam formlarının olması demekte dinlerin yalan olduğunu kanıtlar. Çünkü ;
4 büyük kitap dünyaya inmiştir
peygamber denilen kişiler dünyada yaşamıştır.

2025'te görüşmek üzere.
edit1: 2025 yılında dünyanın yeni bir altın çağ yaşayacağını düşünüyorum. Sonuçta artık dünyanın gözü açılmış olucak.
edit2: o kadar bilgi verdim artılayın bea swh
yedi bela makasl sincap
ya şimdi net hatırlamıyorum cümleyi ama sevdiğimiz bi abimiz olan michael sikkofield abimiz ne demiş: birisinin bi yalana inanmasını istiyorsanız ona 99 tane doğru verin 1 yanlış verin. böyle bir şeydir sanırım,kendi uzmanlık alanında farklı bi konuda kullanmıştı bunu.
insanlar da çok çeşitli azizim.bazıları da çok zeki.binlerce yıl önce milyarlarca insanı arkasından sürükleyecek bi sistem kurulabilirdi bence de.
hani tüm dinler yalan diyemem, ama bi yaratıcı varsa o çoktan insanları siklememeye başlamış supernaturalda dean winchester ın dediği gibi.
i am groot
Yalan olsa da olmasa benim için fark etmiyor artık. Dinin iyilik getirdiği bir yer var mı şu an? Benim dinim dürüstlük, çalışkanlık, mutluluk falan olsun. Kirli dinleriniz sizin olsun. Tecavüzcüleriniz, uçkur hevesiniz, nefretiniz, teRbiyesizlikleriniz, barbarlığınız sizin olsun ben böyle iyiyim.
(bkz:yallah arabistan'a)

edit:imla
5
diaryofjane
Hepsinin ceza-ödül sisteminin birbiriyle benzeşmesi ve buna rağmen birbirlerini yalanlıyor olmaları, dünyayı güzel bir yer haline getirecek sıkı tembihlerden ziyade, mantığı olmayan, yıllar geçtikçe değişebilecek kuralları dikta etmeleri, iyi ve kötüyü, doğru ve yanlışı değil inananlar ve inanmayanları ayırmaları.