pozitif ateizm - ateist

azadi
Pozitif ateistler genel olarak herkesin dilinde dolaşan tanrı kavramını reddeder. Özel olarak inceleyecek olursak insanların düşüncelerinde farklı farklı tanrılar bulunmaktadır. İsteyen herkes; düşündüğü şeye istediği gibi sıfatlar ve yorumlar katarak bunun adına tanrı diyebilir. Bu pozitif ateistlerin düşünceleriyle bağdaşmaz. Bizler genel olarak evrenin yaratıcısı, doğmaz-büyümez-ölmez, canlıları yaratan, evreni düzene sokan, sonsuz güce sahip, sonsuz bilgiye sahip, her yerde olabilen bir tanrının varlığnı sorgularız. Eğer bahsedilen tanrı bu tarz özelliklere sahipse, onun kesinlikle olamayacağına dair bazı saptayışlarımız vardır. Bunların çeşitli konular altında özetleyeceğim. Pozitif ateizm bildiğiniz gibi bütün dinleri ve teizme dayanan inançları tamamen reddederken, deizmin tanrıları hakkında çeşitli yorumlara sahiptir. Çünkü deistlerin belirli bir tanrıları yoktur, istedikleri tarafa çekebilirler. Yinede biz bu tür inançlarıda mantıksız buluyoruz, bunun sebeplerini şöyle sıralayabiliriz:

– Kavranamazlık (noncognitivism): Bu düşünceye göre tanrı kavramı tamamen insan hayali olduğu için hiç bir şekilde sıfatlarla veya düşüncelerle anlatılamaz. Bir kişinin tanrısını başka bir kişi hayal edemez. Bu şekilde bir düşünceyi birazcık kurcalayınca tanrı kavramının gerçekten mantıksız olduğunu ve hiç bir anlam ifade etmediğine dayanır. Kavranamayacak bir düşünceyi tanrı olarak görüp bunu kabullenmeye tamamen karşı çıkan pozitif ateistler bu düşünceyi sıkça savunur.

– Doğru seçim argümanı (Argument from Correct Choice): Genel olarak şu şekilde ifade edebiliriz ki; evrende ve dünyada olan bütün olaylar belirli kanunlara göre olurlar. Bu olaylar fizik kanunları, kimya kanunları veya yerçekimi teorisi gibi çeşitli kurallar bulunup tüm olaylar bunlara göre devam etmektedir, aksi görülmemiştir. Bu sebeple biz teizmde ve bazı deizm tanrılarında olan “tanrı bütün olayların sorumlusudur, her şeyi o yönetir” düşüncesine karşı çıkarız. Aslında bütün olaylar tanrı veya başka bir varlığın istediği gibi değil olması gerektiği gibi yürümektedir.

– Transendent oluşun absürdlüğü ve bunun 'kişi' olma kavramı üzerine etkileri: Tanrı genel olarak bahsedildiği üzere düşünebilen, evrendeki olaylara yön verebilen hatta evreni yaratan varlıktır. Fakat bu düşüncede evren-zaman-yer bağlantısı yüzünden evren olmadan bir varlığın olamayacağı vurgulanır. Eğer bir tanrı düşünmeliysek bu evrenden sonra oluşmalıdır ve kendiliğinden oluşamayacaktır denilir.

– Ölçek argümanı (Argument from Scale): Teizme karşı savunulan bu düşünce tanrının evreni insan için yarattığı düşüncesine karşılık bahsedilmektedir. Aslında dünyanın sayısız gezegen içinde sadece bir tane olduğu onun yaratıldığını değil tesadüflere denk geldiğinin bir kanıtıdır. Dünya dışında bulunan sayılamayacak kadar cisimden insanlar faydalanamamaktadır ve faydalanamayacaktırda. Eğer üzerine düşünülürse evrenin insan için oluşturulmuş gibi görünmediği anlaşılacaktır.

– Materyalist (apologetics): Tanrılar ne olursa olsun neredeyse hepsi bir maddeye dayanamamaktadır. Genellikle bir enerji veya güç olarak nitelendirilip, o varlığın kavranamayacağını belirterek bu konuyu kapatmaya çalışan inançlılara karşı bir tezdir. Bizim bildiğimiz kadarıyla akıl-güç-düşünce ve bunun gibi kavramlar maddesel varlıklara dayanır. Akıl olması için, düşünce olması için beynimize ihtiyaç vardır. Beyini olmayan bir varlığın düşünmesi, kararlar vermesi ve hatta evreni yaratıp ona düzen vermesi düşünülemez. Bu kadar kudretli bir varlığın bir maddeye dayandırılması gerekir fakat böyle bir madde de yoktur. Sonsuz bir uzay olduğu için bu düşünceyle çeşitli tanrılar çürütülemezken, teizmde olan “tanrı her yerdedir” düşüncesi tamamen mantıksız görünmektedir.

– Occam'ın usturası (Occam's razor): Tanrı sadece bir fazlalıktır. Onun varlığını tartışmak bile gereksizdir. Teizme dayanan inançların zaten mantıksız olduğunu bildiğimiz için, bir tanrının varolduğuna dair bir kanıt yokken, onu hayalimizde canlandırıp varlığı hakkında tartışmak gayet saçmadır. Böyle bir düşünce bilimlede çelişir.

– Kötülük problemi: Teizme göre tanrı iyidir ve iyi insanları cennet denilen yere, kötüleri ise cehenneme yollamaktadır. Fakat sonsuz güce sahip bir tanrının yarattığı evrende kötülük yapacak düşünceler barınıyorsa bu onun suçudur. Kişilerin düşünceleri ve istekleri çevre şartlarına göre gelişir. Birisi hırsızlık yapıyorsa bu onun eğitimi ve küçüklüğünde yaşadığı olaylarla bağlantılıdır, bunu o kişiye bağlayıp ona kötü sıfatı takan bir tanrı olamaz. Olur diyorsanız ise biz kabul edemeyiz.

– İnançsızlık argümanı (Argument from non-belief): Bir önceki düşünceye benzer bir şekilde inançsız olmak kişinin elinde değildir, bunu sebep gösterip sonsuz süre cehennem tehtiti boş bir tehdittir, bunu bir tanrı söylemiş olamaz.

– Big-bang ve termodinamiğin ikinci yasası: Big-bang; evrende tesadüfen (fakat mutlaka olacak) bir olaydır ve sonucunda evrenin bu şekilde yerleşmeme ihtimali vardır, belkide canlı yaşamasına hiç imkan olmayabilirdi. Eğer tanrı olsaydı bunu daha kolay ve basit bir şekilde sağlayabilirdi. Evreni tanrı yarattı demek ise zaten başlıca bir sorundur ki “tanrı nasıl oluştu peki” sorusu herkesin açıklayamadığı ve aklımızın yetmeyeceği ileri sürülerek kaçınılan bir konudur. Eğer evrenin oluşması için bir tanrıya ihtiyaç duyuyorsak, tanrının oluşması içinde bir sebep görmeliyiz.

– Evrim gerçeği: Gelişmiş bir canlı olmak evrim sürecini gerektirir. Tanrı gibi her şeyin sonu olan bir varlık bilimsel olarak imkansızdır!

Bunlar gibi çeşitli düşüncelere dayanarak tanrı denilen varlığın aslında olmadığını anlayabiliriz hatta bunun hakkında tereddütlerimizden tamamen kurtulabiliriz. İlk olarak tüm bildiklerimizi unutmak ve mantığımızla düşünmek gerekmektedir. Acaba tanrı denilen kavramın olması ne kadar olası?

Eğer düşüncelerini sizi doğru yolda götürürse sizinde pozitif ateist olmak için bir engeliniz kalmaz.

Kısacası pozitif ateizme göre; tanrının varolması mümkün değildir!
bu başlıktaki tüm girileri gör