nur yerlitaş

Evet, sözlüğünüzün abes, sinir bozucu, kan emici kanser yazarı codex geri döndü arkadaşlar. Bugün sizlere biraz bizi anlatacam.Baktım ki gündeme dair dişe dokunan bir şeyler yok sözlük bünyesine aktarmamı gerekli gördüğüm şahsi düşüncelerimi derledim sizin için, gidin bi bardak çay koyun, cıgaranızı yakın beni dinleme gayreti gösterirken.


Kahpeye Vurmak
Evet bu defa darağacı televizyon kültürünün geçici ürünlerinden olan Rasim Ozan Kütahyalı ve Nur Yerlitaş için kuruldu.
Vurun arkadaşlar, dehleyin, spam yağdırın. Hatta ana avrat var yok küfredin. Çünkü 21. yüzyıl Türkiyesinde hassasiyetlerin varlığı sadece reklamının yapılması için artık.
O diyor ki kusturmalı boşnak bilmemnesi, beriki diyor ki şehitler mehitler. Bunlara tanık olan on milyonlarca insan da aynı zekanın sığlığında , buna binaen linç kültürünün etkisinde tepkilerle çıkageliyor.
Rasim Ozan Kütahyalı zekası ve yorumlarıyla zaten safını ve toplum içindeki konumunu ayan beyan ortaya dökmüş hükumet yandaşı, kaypak ve çerez bir adamdır(!). Ama tutup da yıllara boyu ülkenin argosuna sirayet etmiş bi söylemi herkesin tanık olacağı bi şekilde dile getirmesi herkesin sinirini bozdu. Bunların nasıl insanlar olduğunu bilenler ciddiye bile almadı. Rantını sağladı gündeme geldi istediğini elde etti. Ama sosyal medyada vatandaşın verdiği tepki sizce ne kadar samimi? Whatsapp grubundaki arkadaşına boşnak saksosu şakası yapan adam sizce samimi mi? Ya da verdiği tepki gerçek tepkisi mi? Yoksa çığ etkisi mi ortaya çıkan kitlesel yorumlar? Bu tarz olaylar vuku bulduğunda genelde kısa bir anlığına sessizlik oluşur ve kendi düşünce yapısı olmayan insanlar genel algı üzerinde fikir geliştirirler. Bunun adı sürü psikolojisidir.Bugün insanlar ciddiye alınmayacak bir karakter olan Rasim Ozan Kütahyalıyı ciddiye almış olmasaydı üç gün sonra kimsenin aklına gelmezdi emin olun.


Aynı şekilde Nur Yerlitaş için de bi linç girişimi sözkonusu. Bu kadının seslendiği kitle, yaptığı iş, toplumda bulunduğu kalburüstü konum belli. Varsayalım ki gerçekten şehitlere saygısızlık yaptı . Gereği linç etmek mi? E aynı saygısızlığı biz her şehit vakasında yüzsüzce gerçekleştiriyoruz. Şehit haberinin gelmesiyle olayın detaylarına da bağlı olarak ülkedeki olumsuzluk en fazla iki üç gün sürer. Bunun nedeni bizim ikiyüzlülüğümüz. Bugün duyar kasan adam ertesi gün yine bara pavyona gider, bir diğeri gratis indirimi için kendini paralar. Instagram hikayelerinde gidilen mekanlar yine paylaşılır. Sen yine Dirilişi izler tarih şanı mastrübasyonu yaparsın. Ama tutup da sırf televizyonda göze görünen biri senin her günki tavrını açıkça dile getiriyor diye de linç başlatıp tepki gösterirsin. Neden? Çünkü toplum olarak ikiyüzlüyüz biz. Tepkilerimiz acımız bile samimiyetsiz. İçi çok önceden boşaltılmış bi şehitlik kavramı sözkonusu.


Yani sanıyor musunuz ki bu ağır eleştirileri yöneltip Yerlitaş'ı küfür yağmuruna tutan güruh ülkesinin iyiliği için gayretle çalışıyor? Var mı öyle bir düşler Türkiyesi? Cevabı biliyoruz.Yine günü kurtaracak gaz alıcı sözler. Ben söyleyeyim size, şehitler ölür, vatan da bölünür. Ama bu adam bir ideal uğruna ülkesinde bişeyleri değiştirebilmek için bi eylemde bulunmaz. Yine alacağı arabasının kredisini düşünür, nereden yalakalık yapsam da bi yere kapağı atsam , nasıl askerde çürüğe ayırtırım kendimi diye kafa yorar. Maaşını bekler, vergi yüküne , çiğnenen mahremiyete, bizzat mevcut hükumet tarafından ihlal edilen kanunlara tepki göstermez. Çünkü yaşamak ve ölmek, günü kurtarıp maaşı doğrultmak için vardır o vatandaşımsı. Verilen tepkiler ve kamu vicdanı da ortada. Çoğunluğun fikrine göre şekillenen bir vicdanımız var. Bu konuları aptalca bir şekilde dile getiren insanların dil uzatabileceği konumdan birileriyken her şey yolunda. Ama aynı şeyi Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı fiiliyata dökerken , şehidin kardeşine ; abin de bu mesleği seçmeseydi diye bir söylemde bulunurken kimsenin sesi yok. Neden? Çünkü ikiyüzlüsün, ikiyüzlüyüm . Millet olarak ikiyüzlüyüz. Yerlitaş ülkedeki genel görüşün acınası bir yansımasıdır. Linç edilmesi gereken esas olguysa bizlerin vicdanıdır. İyi günler.

ünlü stlist mi desem modacı mı desem iste ikisinden biri. sosyal ağ canlı yayınında sarf ettiği, şehitler mehitler, sözünden sonra sosyal ağlarda idam edilen kişi.

şimdi öncelikle sakince değerlendirirsek bu kadın türk askerinin şehit olmasına üzülmek zorunda mı. gerçekten soruyorum. yahut bu duruma üzülüp kahrolup sosyal ağlarda s*kimsonik duyarlılık gösterisinde bulunan insanlar gerçekten mi üzülüyor.

iğneyi batıralım kendimize. bu şehitlik ordu askerlik muhabbetlerini yapan insanların kaçı oğlunu askere yollamak istiyor, bu paylaşım yapan insanların kaçı bedelli bekliyor yahut yüksek lisans yapıyor. vs vs. bu ülke insanının vicdanı yok, gözleri kör, ruhsuz. hangi etnik unsursa aitse.

bu kadının açtığı canlı yayına girip şehitler diyen hangi davar, asıl onu merak ediyorum. "hain bölücüler şanlı askerimizi şehit ettiler" edebiyatının çürümüşlüğü, mantıksızlığı ve kimlerin çıkarlarına hizmet ettiğinin kabak gibi ortada olması bir yana; o yayın politik bir yayın değil, nitekim yayını açan nur yerlitaş da bir modacı ve her yerinden buram buram apolitizm akan birisi. yani şöyle bir sorsalar "siyaseti ve dünyada olup bitenleri en anlamayan meslek grubu hangisidir" diye, çoğumuzun aklına ilk modacılık gelir, bundan eminim. öyle bir alakasızlık yani. nur yerlitaşın yayınına girip "şehitlerden" bahsetmek, unutulmazfilmler'e girip "burada neden brazzers filmleri yok" diye şikayet etmek gibi bir şey. veya bir balık mezatına gidip büyük baş hayvan aranmak. örnekler çoğaltılabilir.

başka bir yerden örnek vereyim. bundan birkaç sene önceydi, öğrenci kolektifleri (ya da gençlik muhalefeti, ikisinden biri) "beyaz şov"da slogan atıp eylem yapmışlardı. bir de pankart vardı sanırım.

aşağı yukarı aynı argümanlar kullanılarak bu da eleştirilebilir. beyaz şovun ne yapımcıları politik, ne izleyicileri politik, ne de orada konuşulan konular politik. siyaset yapmayı bırak, herhangi bir vesileyle izlemek bile saçma olan bu programa gidip en radikal, en militan sloganları haykırmanın manası neydi?