düğün sezonu

hena
Bu sezon yaklaşmakla birlikte annem tarafından zorla piste sürüklenecegim, tanimadigim ve akrabam oldugunu iddia eden kisiler tarafindan minciklanacagim sezondur. Pistte oynayan çocuklar ve mikrofon ayarlamalari, zorla kaldirilan halaylardan sonra ayaklara kara sular inmesi ile eve geldiginde ölmektir.
zeybek
fotoğrafçıların eski şaşalı günlerdeki gibi para kazanacağı dönemdir. şöyle ki yine vesikalık falan filan para kazanırlar fakat her cebe giren kamera ve fotoğraf kağıdının kıymetini bilmeyen bir neslin doğuşu ki teknolojiyle doğru orantı var nesil naapsın, bu adamlar para kazanamaz oldu. gerçi düğünüdür dış çekimidir albümüdür iyi para kazanırlar ama neyse.

sonuçta küçük altınlar, genç kızların yaşlarını aşan ve ileride bir miktar pişman olacakları topuklu ve abiye giydikleri, baba nezaretinde yudumlanan ilk biralar, kız kıza danslar ve hiçbir zaman memnun olmayacak akrabalar.

hoş geldin sırf legal sevişebilmek için bunca cefaya katlanan gençlerin toyu.
codex cumanicus
İnsan cinsinin çiftleşme döneminin gelişinin habercisidir, o sezon hit olmuş şarkı tercihen roland marka bir klavyede, tonunu hangi etnik müzik kültürüyle ayarladıklarını bulamadığım über lsd etkili elektro bağlama ile çalındığında anlayın ki düğün sezonu gelmiştir. Akşam saat yediden itibaren sokaklarda değişik renklerde tarikat müridlerininkine benzer kıyafetli kadınlar ve jöle katmanlı takım elbiseli erkekler görmek mümkündür. Tamamlayıcı unsurların sayılmasını gerekli gördüğüm evre. Göstermelik kesilip tadı bulaşık süngeriyle eşdeğer olan düğün pastası, karışımda leblebiye ve çekirdeğe abanılmış poşet kuruyemiş, elinde işletmenin büfesinden aldığı aburcuburla ışıkların kapandığı andan damat ve gelinin arasından pırtan küçük çocuk, kafası sim deryasına bulanmış, etleri zorla girebildiği saten elbisesinden firar eden ergen kızlarımız, halayda daha kondisyonlu olduğu için sizi ölümüne sürükleyen ruh hastası, sadece takı töreni detayları için orada bulunan fotoğrafçı, klavyesinden çaldığı abiligubidik şarkılarda dinleyiciyle muhabbet eden sazcı, ota boka para isteyen kız tarafı, ışıklar kapanınca kına gecesi ritüeliyle ortamı egzorsist ayinine çeviren gelinin arkadaşları ve son olarak

(bkz:enişteye ait kartal slx in bagajında dönülen düğün)
the spook
geldiğini evimin yanında verilen mevlit ile anladığım sezondur. Adam ölüyor mevlit veriyorlar, düğün yapıyorlar mevlit veriyorlar, gerdekte yanınızda background olarak da verin bari.
harflervekibrit
iki insanın toplumun bakış açısıyla meşru şekilde sevişebilmesi için biz dıdısının dıdısı akrabalar olarak karşılıklı geçip çifte telli oynuyoruz, masrafına filan hiç girmiyorum bak ve kimse bunu saçma bulmuyor. Neden kimse "düğün" mefhumunun ne kadar saçma bir şey olduğunu fark etmiyor?
Herkes birbirinin düğününü geçmek derdinde ve kızlarımız, yazıktır ki özellikle kızlarımız gereksiz bir sidik yarışındalar. Evlenme teklifi, istemesi, nişanı, düğünü(iki düğün genelde), dış çekimi, klibi(bu da yeni çıktı), ertesi seneye de bilgilerimizi tazelemek için tekrar tekrar yapılan aynı paylaşımlar... Düğün hayatının merkezinde ki zaten o yaşına kadar bunun için yaşamış. siz salak mısınız, dediğimizde evde kaldım diye kıskandığımı düşünen kadın güruhu. Birileri bu çılgınlığa dur demeli.
Şuraya da umut sarıkaya'nın ilgili çizgisini bırakayım efendim:

tamam evde kaldım, herkes de evlenecek diye bir şey yok bence yav! 😉
9
yonetim
Düğün sezonunda ki en yorucu işler kesinlikle düğün öncesi hazırlıkları. Gelinlik & damatlık seçimi, düğün salonu ayarlaması, davetli listesi çıkarma, yemekli ise menü hazırlama, düğün davetiyesi seçimi, ailelerin örf ve adetleri vs derken gerçekten insan yoruluyor. Hem keyifli hem yorucu yani. Diğer konuları bilmem ama arayanlara internetten araştırma yapmalarını öneririm. İnternet sitelerindeki fiyatlar piyasaya göre daha uygun. Hemde dükkan dükkan gezmeye gerek kalmadan seçim imkanı var. Koca katalogları tek tek inceleyip model seçmek gerçekten çok zor. İnternet davetiye seçimi konusunda oldukça faydalı.