aytunç altındal

2kilobiyik
türkiye'nin, 'komplo teoricisi bunlar' denilerek yaftalanmaya çalışıldığı ama 'konusunu gerçek hayattan aldığı' için engellenemediği çok değerli bir gazetecisidir. Gizli örgütlerden Adolf hitlere, vatikan'a kadar bir çok konuda bilinmeyenleri açığa çıkarmıştır. Ayrıca Isaac Newton'un bu zamana kadar bilinmeyen bir kitabını yayınlamıştır. Başka bir rahatsızlığının tedavisi için isviçreye gitmiş, kendisine akciğer kanseri teşhisi konmuş, 1 ay içerisinde vefat etmiştir. Ailesi ve doktorları zehirlenmiş olabileceğini düşünmektedir. Şaka değil. Türkiye'de böyle şeyler daima kapatılır. Kerimcan durmaz'ın yılda kaç tl kazandığı konuşulur.
pencere
ergenlik yıllarımda bu adamı tv'de gördüğümde bende şaşkınlıktan beynimin suyu akarak dinlerdim rahmetliyi. daha sonraları altındal'ın anlattıkları konularla ilgili başka kitaplarda okuduktan sonra söylediklerinde büyük çelişkiler farkettim. kurgusal ve komplosal zekası dehşet iyi bir adamdı rahmetli. fakat söylediklerinde en ufak bir gerçeklik payı yoktu. tam da kıraathanede orolet içerken dinlenecek şeyleri, türk televizyonlarında bilimsel gerçeklik diye yutturup ekmeğini kazanmayı bilirdi.
entelektüel yanının yüksek olduğu kanısındayım. gerçeklerin bu kadar çarpıtılabilmesi ancak böyle bir entelektüel seviyeyle yapılabilir zaten.
vücutta hızlı yayılan bir kanser sonucu aramızdan ayrılmıştır. vefat etmeden bu hastalığı da uluslararası komplolara bağlamıştır.
sophos
Yukarda sevildiğini gördüğüm: bilgisizlikten olsa gerek, tatlış gözüken komplo teorisyeni siyasal islamcı yazar. Bugünkü akplilerin, hatta ölen kadir mısıroğlu'nun zihniyetinde denebilir. islamın doğru olduğunu düşünüp bunu komplo teorileriyle savunuyordu. Hristiyanlara ve yahudilere fundamentalist (köktendinci) deyip laf islama geldiğinde islamda öyle bir şey yok, terör örgütlerinin ideolojilerinden kaynaklanıyor diyip sıyrılmaya çalışıyordu.

Atatürk'ün harf devrimini eleştiren, karşı çıkan muhafazakarlardandı.

Daha da kötüsü: Atatürk'ün saklanan vasiyeti olduğunu, bu vasiyetinde hilafeti aslında kaldırmadığını ve yeniden getirmek istediğini, bu vasiyetin açıklanmasını kenan evren'in yasakladığını söylüyordu. Türkiye'de laiklik terkedilip osmanlı sekülerizmine yönelinmeli diyordu. Şeriat güzellemeleri yapıyordu yani. neo-osmanlıcı saçmalıklarla; laikliği getiren ve halifeliği kaldıran atatürk'ü, hilafet isteyen biri gibi göstermeye çalışıyordu. Bu fikirlerini Süreç dergisi'nde yazdı.

ilgilenenlere link bıraktım, konuyu Cengiz özakıncı'dan kaynaklarla daha bilimsel şekilde okuyabilirsiniz.
https://ataturk.org.au/gazete-makaleleri/cengiz-ozakinci/yeni-hilafet-tuzagi/
https://mobile.twitter.com/cengizozakinci/status/487654719444496384