youtube canlı jazz yayınları

jakoben
ömrümün üç yılını harcadığım cazı yeniden öğrenmeme belki de geri kafalı bir caz öğretisine biat ediyor olduğumu anlamama vesile olan yayınlardır.yayınlar başladığı anda caz severler yani insan ayrıntısının tiryakileri top yekün bir birilerine yazışma panosundan ''hi george, whats up steven, jessica how was your day'' gibilerinden girişmeleri cazcılarında iyice sapıttığını, aşk hayatları dünyanın en güzel başkentlerinde en sağlıklı versiyonlarına denk düşen bu insanların savaşsız, gerilimsiz ortamda bile yokluktan veya tüketmişlikten harap olduklarını bana göstermektedir.neyse ki radyo3 ün yazışma yerleri yok.derdi ki sevgili klasik müzik hocam mr. hüsrev isfendiyaroğlu; ''evlat sik sik güleceğine odaklan.dünyada tek eskimeyecek müzik türü şuan sana öğretmeye çalıştığım zımbırtı.beni sinirlendirme arjantine giderim.odaklan'' diye..evet canı sıkıldıkça arjantine gidip konser veren bir manyaktı..böyle burjuvazi ve basit zevkleri kendine dert edinen a salak komünistte bulamazsınız ha.neyse