yazarların yurtdışı tecrübeleri

e ror
bir ara 36 saatliğine st. petersburg'a gitmiştim. sıkca dostoyesvki ve tolstoy okuduğum döneme denk gelen bir aralıktı. uyumadan, ruhumda hafif bir ürperti ile dolaştım durdum.

neva nehri'nin kıyısına geldiğimde, dostoyevski'nin suç ve ceza'sı gözlerimin önüne geldi. raskolnikov'un yaşlı tefeci kadını öldürmeye gittiğinde buradan hızlı adımlarla, bir akşamüstü geçtiğini hatırladım.

biraz daha yürüdükten sonra şehrin yoksul kısmına gelmiştim, en azından şehir merkezine göre yoksul kısmına. ezilenler kitabını çantamdan çıkarıp, en sevdiğim 20 sayfalık bölümünü tekrar okudum. nataşa'nın yaşlı babası Nikolay İhmenev canlanmıştı zihnimde.

çar'a ihanetten yargılanan genç dostoyesvki ve 20 arkadaşının idam cezasının uygulanacağı meydana sürükledi ayaklarım. bir anda 1800'lere döndüm. idam mangasını ve dostoyesvki'yi zihnimde canlandırdım.

hayatımın bir çok anından çok daha güzel geçen, neredeyse 36 saat boyunca kimseyle konuşmadığım bir buçuk günü geride bırakmıştım.

eğer rus edebiyatına meraklı, özellikle de dostoyesvki okumuş biriyseniz, st. petersburg en iyi tercih.
bu başlıktaki tüm girileri gör