en son izlediğim film 2:22'ydi. başlarda "ne alaka abi" diyorsunuz bazı sahnelerde, ama sonraki detaylardaki bağlantıları görünce dumur olabilirsiniz. tavsiye ederim, güzeldir.
nankörlüğün en kallavi örneğidir. yakınsınız diye, seviyorsun diye bir iyilik-fedakarlık yaparsın, o an ağzı kulaklarına kadar gider teşekkür etmekten kendinden geçer, sonra bir tartışma sırasında da " e yapmasaydın " der. işte öyle olunca boğazlayıveresi geliyo insanın.
serebro ile işbirliği içinde yaptıkları "blood diamond" adlı şarkıyla beni kendisine adeta aşık etmiş topluluktur.
açıkçası birkaç hedef var kafamda, umarım gerçekleştirebilirim.
öncelikle bu yaz iş bulup çalışmaya başlamam gerek, mümkünse bir dil kurumunda.
sonrası üniversiteyi bitirmek, mümkünse seneye.
ve en nihai hedefimse müziği kariyer haline getirmek, sevdiğim bir şeyi iş haline getirip hayatımı bunun üzerinden idame ettirebilmek.
öncelikle bu yaz iş bulup çalışmaya başlamam gerek, mümkünse bir dil kurumunda.
sonrası üniversiteyi bitirmek, mümkünse seneye.
ve en nihai hedefimse müziği kariyer haline getirmek, sevdiğim bir şeyi iş haline getirip hayatımı bunun üzerinden idame ettirebilmek.
fakirlikten dışarı çıkıp arkadaşlarla eğlenememenin timsalidir. (çok yaptım oradan biliyorum.)
insanı depresyona sürükler, doğum gününü mü kutluyorsun yas mı tutuyorsun bir süreden sonra birbirine karışır. hele bir de alkol alıyorsan, yandın dostum.
insanı depresyona sürükler, doğum gününü mü kutluyorsun yas mı tutuyorsun bir süreden sonra birbirine karışır. hele bir de alkol alıyorsan, yandın dostum.
arkadaşlar, şimdilik aklıma gelenleri yazıyorum. dahası geldikçe editlerim zaten.
*game of thrones
*lucifer
*flash
*the originals
*american gods (yeni bir dizi, çoğu zaman "bu ne amuğa" dedirtiyor)
*legion
*game of thrones
*lucifer
*flash
*the originals
*american gods (yeni bir dizi, çoğu zaman "bu ne amuğa" dedirtiyor)
*legion
sürekli gidip oradaki dede ve nineleri ziyaret etmek istiyorum, ama bir şekilde bir şey çıkıyor ve bir türlü gidemiyorum. haliyle içindeki ortam nasıl onu da bilmiyorum. o tontişler ne kadar iyi bakılıyor, ne kadar mutlular, ne kadar ziyaret ediliyorlar zerre fikrim yok. ama bir şekilde gidip ziyaret etmem lazım yoksa içim rahat etmeyecek.
ha bir de yaşlandığımda benim de içinde olacağım kurumdur kendisi. yani o güne kadar gidemezsem illa ki tecrübe ederim yaşlandığımda.
ha bir de yaşlandığımda benim de içinde olacağım kurumdur kendisi. yani o güne kadar gidemezsem illa ki tecrübe ederim yaşlandığımda.
valla arkadaşlar kimse kusura bakmasın, bugüne kadar düzenli ve uzun süreli tek ilişkim sigarayla olan ilişkim. bırakmıyor beni. ben neden bırakmak isteyeyim ki?
neyi günah olarak tanımladığınıza göre değişir bu. insanlar bir çok şeyi günah olarak tanımlandırabiliyor. ben inanmıyorum, o yüzden benim için hiçbir şey günah değil. ama inananlar açısından konuşmak gerekirse, dediğim gibi insanlar bir çok şeyi günah olarak adlandırabiliyor ve hal böyle olunca günah işlemeden yaşamak imkansız. size göre normal olan şey başka birine göre normal olmayabilir, günah olabilir. o yüzden diyorum imkansız diye.
biri bir şeyi yanlış anladığında en çok kullandığım tepkidir "yok be oğlum" . tabi yazı dilinde böyle yazmam, direk "yokbeolm" der geçerim. bu kadar basit bir hikayesi vardı aslında
gerçekten sapyoseksüel olanlardan mı, yoksa kendini sapyoseksüel olarak tanımlayanlardan mı bahsediyoruz şimdi?
aynı olduklarını sanabilirsiniz ama kesinlikle değiller. zira kendini sapyoseksüel olarak tanımlayanların çok büyük bir çoğunluğu sırf "ortam" yapabilmek için bu durumu kullanıyorlar. lakin gerçekten sapyoseksüel olanlar öyle mi? canlarım benim.
sapyoseksüeller kişinin dış görünüşünden çok bilgi ve kültür birikimine, bundan daha da önemlisi bu bilgi ve kültür birikimini nasıl değerlendirdiklerine önem verirler. karşı cins ya da aynı cins olması, güzel ya da yakışıklı olması, çirkin olması, şişman ya da çok sıska olması, çok kısa ya da çok uzun olması, kısacası vücudunun herhangi bir özelliği onları cezbetmez. onlar için aslolan beyindir, kullanılışıdır.
beyin sevici demeyin be, çok çirkin geliyor kulağa. o ne öyle ölü sevici gibi?
aynı olduklarını sanabilirsiniz ama kesinlikle değiller. zira kendini sapyoseksüel olarak tanımlayanların çok büyük bir çoğunluğu sırf "ortam" yapabilmek için bu durumu kullanıyorlar. lakin gerçekten sapyoseksüel olanlar öyle mi? canlarım benim.
sapyoseksüeller kişinin dış görünüşünden çok bilgi ve kültür birikimine, bundan daha da önemlisi bu bilgi ve kültür birikimini nasıl değerlendirdiklerine önem verirler. karşı cins ya da aynı cins olması, güzel ya da yakışıklı olması, çirkin olması, şişman ya da çok sıska olması, çok kısa ya da çok uzun olması, kısacası vücudunun herhangi bir özelliği onları cezbetmez. onlar için aslolan beyindir, kullanılışıdır.
beyin sevici demeyin be, çok çirkin geliyor kulağa. o ne öyle ölü sevici gibi?
Christina perri - human
john lennon - imagine (pentatonix cover)
panic at the disco! - emperor's new clothes
john lennon - imagine (pentatonix cover)
panic at the disco! - emperor's new clothes
kardeş, yalnız o dördüncü şarkı adele'in şarkısıysa şayet, set fire to the rain... for the rain değil :D
edit: yorum yapıyorum sanıp girdi girmişim. neyse, o halde hadi söyleyelim:
aktivite: herhangi bir platformda oyun oynamak ya da arkadaşlarımla toplanıp alkol alıp muhabbet etmek
müzik: rap, hip-hop, rnb ve yabancı pop (az biraz da senfonik metal)
edit: yorum yapıyorum sanıp girdi girmişim. neyse, o halde hadi söyleyelim:
aktivite: herhangi bir platformda oyun oynamak ya da arkadaşlarımla toplanıp alkol alıp muhabbet etmek
müzik: rap, hip-hop, rnb ve yabancı pop (az biraz da senfonik metal)
panic at the disco! - emperor's new clothes
her ne kadar yeni bir şarkı olmasa da gayet güzel bir şarkıdır, tavsiye ederim.
her ne kadar yeni bir şarkı olmasa da gayet güzel bir şarkıdır, tavsiye ederim.
ziyadesiyle tiksindiğim olay. her şeyi beklerdim ama bebekli bir kadına bunun yapılması dinci kesimin ne kadar gerici ve şuursuz olduğunu bir kez daha kanıtladı bana. yazıklar olsun.