confessions

world of ideas

rom  · 26 Temmuz 2016 Salı

  1. toplam giri 266
  2. takipçi 16
  3. puan 2876

almanya'ya ilk kez gideceklere tavsiyeler

herr muller
Avrupa'da tek tek yaşadığım deneyimler ve gördüğüm buglari anlatmaya ilk başlamak istediğim ülke.

Öncelikle benim gibi yurtdışında master yapmak veya okumak gibi hayalleri olanlardan en çok mühendis ve mühendis adaylarının kafasına koyması gereken ülke diye düşünüyorum. Çünkü isveç vs gibi ülkelere de gitmiş biri olarak birincisi o ölü ülkelerde üniversite okumak istemezsiniz ikincisi almanya neredeyse her sektörde daha sağlam ve güçlü olduğunu zaten kanıtlamıştır en çok da en sağlam mühendis öğrencilerini çıkaran ülke almanyadir. Benim buraya en fazla verebileceğim bilgi anca bi haftalığına ilk kez giden oraları dolaşacak birine yetecek kadardır bastan anlasalim. Yaşama standardından fiyatlardan ve insanlardan bahsedelim; öncelikle sigara içen arkadaşlar için girişte konuyu açalım ki sonuna kadar okumak zorunda kalmasınlar evet havaalanında indikten sonra ilk bulduğunuz marketten son bulacağınız markete kadar neredeyse hiç birinde sigara kolay kolay bulamazsınız genelde makineler olur etrafta para atarsınız düşer veya arada köşede kenarda bi türk tekeli gibi ucuz bi market olur oralardan elde edersiniz. Sehirden sehire degisir bu arada hemen saldirmasin kimse berlinde böyle kölnde değil mesela. Her neyse, ortalama 6 buçuk euro camel fiyatıydı en son diğerlerini de ekleme çıkarma ile hesaplarsınız. Buradan da anlayacağınız üzere oralarda her şeyin fiyatı tl'nin degersizligi yuzunden oldukca pahali gelecek ilk bakista. Daha sonra en hayatı konulardan su konusu var. Sakin şu salaklığı yapmayin; bir şişe su en az 1 buçuk 2 euro bulabilirsiniz. Yani 8 liraya küçük su içeceksiniz diyorum size. Ha bir de ilk defa gidenler su diye 8 lira verip üzerine soda içecekler litrelerce gerçi bu baya ünlü bir şey artık herkes önlemini alıp gidiyordur herhalde. Almanların su degil mineralwasser ( mineralli su) içtiği baya ünlü bir olay zaten. Her neyse her gün belki de 20 30 lira azıcık suya verecek kadar cahil olmayın diye veriyorum bu bilgiyi çünkü ben de o cahil embeaillerdendim. Baktim tuvaletten banyodan şu içen var amk. Gidin musluktan şişenize su doldurun gençler avrupada nereye giderseniz sanırım öyleydi. Yani her yere gittim dikkatimden kaçmadıysa her yerde bi şişe ile idare edebildim :d. Bir diğer konu da yemek; zaten indikten sonra sağ sol her yer türk aq ülkesinde kesinlikle ülkenizdeki insandan kaçamıyorsunuz. Bu guzel bi şey tabi benim derdim.almancami geliştirmekti bu yüzden şikayet etmiştim. Her yer kebab döner zaten ama siz onları boşverin alman insani daha güler yüzlü görünce anlarsınız oradaki kebapcilarin bir tanesinden güzel bi cevap alamayacaksınız hatta türk olduğu belli olduğu halde sırf size yardım etmemek için sizi anlamıyorum diye almanca cevap verenler var. Neyse yemek konusu şöyle ortalama 6 7 euro ya bir öğün yemek yiyebiliyoraunuz. Mcdonalds gibi ucuza kaçayım derseniz de ortalama bi menü yine 5 euro oluyor en ucuza (Ben çok yiyorum belki daha ucuza bulabilirsiniz). Sonuç olarak yemek işi biraz tuzlu ben size diyim. Yani ucuza bir gezi diye giderseniz metroda orda burda leş gibi sokak kenarında satılan sandviçlerden almak zorunda kalacaksınız ki o da 15 20 liradan aşağı verecek bir şeyi yoktur. Daha sonra ulaşım konusu vardi; almanya dünyada belki bir numaradır tabi fransa ispanya ile yarışır ama gözümde bir numara. Burada kullandığınız otobüs hattı kadar metro ve tren bulunuyor ve şehirde her noktadan her noktaya hızlı bir tren veya metro mevcut. En sevdiğim olay da burada; metro başlangıçta çok pahalı geliyor 2.80 euro tek biniş bileti. Yani 11 liraya metroya biniyorsun aq dusunsene. Ama işte bi gariplik var hicbir tren veya metroda ne kapıda bi gişe ne bi görevli kimse yok. Isterseniz bilet almadan direk sokaktan aşağı inip trene binip istediğiniz yere gidebiliyorsunuz aynısı otobüsler için de geçerli. Olay güvende bitiyor, mesela güvenlik günde bi kaç kere kontrole giriyor rasgele oluyor bu olay. Ha bilet almadın diyelim zaten kimse bakmıyor diye işte o zaman sıçtın. Ama denk gelmedikçe belki günde 80 90 lira cebine kalabiliyor. Ben son gezimde asla bilet almadım ve ortalama 270 lira az harcamış oldum. Ulan daha yarisina bile gelemedim mola veriyorum daha sonra editlerim meraklisina
3

kedi vs çocuk

minimalist laik
1- kedi temizdir, her gün kendini yalar, gider kumuna isini halleder. Çocuksa 8-9 yaşında hala altına sıçar.

2-kedi huzur verir, o çıkardığı "mrr mrr" sesi insanı dinginleştirir. Ancak bebek sürekli ağlayarak kafa siker.

3-Dışarı mı çıkacaksınız ? Yemeğini koyun bırakın kediniz kalsin, ama çocuk öyle mi ? Görürsen bir dert götürmesen bir dert.

4-siz hiç kedisi yüzünden televizyon izleyemeyen birini duydunuz mu ? Ama çocuğunuz varsa o tv'de her gün cizgi film olur, adamakıllı haber izleyemezsiniz.

5-kedi maliyeti düşüktür. Gidip de kediye bez, kıyafet alır mısınız ?

6-kediler zekidir. Çocuğunuz ise 15-16 yaşına kadar salaktır.

7-kediler bilgilidir. Kediye gereken bilgi zaten genlerinden transfer olmuş,ama çocuk kendine lazım olan Bilgi icin illa okula gitmelidir.

8- kedi sirindir. Böyle tüylü, yumuşacık,sevimli bir şey. Bebekse daha ağzındaki salyayı tutamaz, sirinlik neyine ?

9-kedı sadıktır. Sakın hemen "ama kediler​ nankör bi kere tmm mıı" demeyin. Karşısında en nankör canlı var. yemeğini verdiğiniz sürece kedi sadıktır.

10- kediye bir şey olmaz. Siz hiç düz yolda düşüp "miyaaaaaaaav" diye ağlayan kedi gördünüz mü ? Biz yurda kedi soktuk manyak 2. Kattan atladı, bir de yukardan bize pis pis miyavlıyor.

Yok soyum devam etsin -sanki kraliyet veliahti doğuracak- yok içgüdü falan demeyin. Yalniz kalmak istemiyorsanız ve çocuğu islerinizi yapmak icin bir araç olarak görmüyorsanız çocuk yapmayın kedi alın. Hem karlı hem kazançlı. O kalan parayla da sen yaşarsın.

Kedi her halükarda alır.
1

refik halit karay

sahilkesimi17
milli mücadeleyi alaya alan yazar.
"bir patırtı,bir gürültü. beyannameler, telgraflar... sanki bir şeyler oluyor, bir şeyler olacak. ayol şuracıkta her işimiz, her kuvvetimiz meydanda. dört tarafımız açık. dünya vaziyetimizi biliyor. hülyanın, blöfün sırası mı ? hangi teşkilat, hangi kuvvet, hangi kahraman?(...) bari kavuklu gibi ben de sorayım:
"kuzum mustafa, sen deli misin?"
tabi sonraları sürgüne gönderildiği topraklardan, vatana geri dönecektir. fakat ne arı dili, ne edebi yeteneği beni kendisine çekememiştir.