tutzhee

1 aylık ilişkinin bio'ya yazılması

hayır anlamadığım şey, nasıl türkçülük ile kürtçülüğü bir tutabilirsiniz ki? dünyada yedi tane bağımsız türk devleti var, türkçülük bu yedi devletin birleşmesini ve şu an bağımsız olmayan türk devletlerinin de aramıza katılıp bağımsız olmasını yani kısaca bütün türklerin tek bir devlet altında toplanmasını amaçlıyor.
benzer gaye olabilir lakin onca türk devleti var iken tutup da kürtçülük ile bir tutulması saçmadır. çünkü biz başkalarının topraklarında gidip devlet kurma çabasında değiliz zaten onca devletimiz var. o yüzden ikisini bir tutmak saçmalıktır.

bu arada belirtmeliyim ki değerlerimize, vatanımıza göz dikmediği müddetçe herkes istediğini olabilir.

fotoğrafta gördüğünüz masum ata foşik saldırı foşiklerden tiskiniyorum bilmem ne

şam takma isimli kadıköy acil adlı müzisyen oluşumunun üyelerinden biri olan genç çocuk. internette video paylaşmış açıkçası kıllattı. özet olarak bu çocuğun babası mafya isimleriyle anılan biriymiş. işte bu çocuğa ağır bir uyuşturucu içirmişler. küçük bir aile faciası esnasında çektiği videolarda babam beni bu selo tayfası ile tanıştırdı o soktu aralarına falan diyor. selo'da kadıköylü bir rapçi bu çocukların ağabeyi imiş. neyse çocuğun bir videosu daha var akil bir şekilde durumu açıklamaya çalıştığı. özet olarak demek istiyor ki; yıllarca kandırılmışız. bu rapçi tayfa sedat peker gibi botokslu mafyalara çalışan onların uyuşturucu trafiğine destek olan bir oluşum ve kadıköy acil isimli müzik yapılanması (ki bence hepsi öyle) rap müzik adı altında insanları aydınlatan değil aksine aptallaştıran bir müzikalite politikası gütme emirlerini bu mafyalardan ve devletten alıyormuş. benim yorum yapmam gerekirse; bu çocukları ben kadıköyde görüyorum. selo denilen serseriyide. milletin kafasına rakı bardağı fırlatan bir ruh hastası. neyse. rap falan dinleyen birisi değilim. fakat çocuğun dedikleri kesinlikle cuk oturuyor. bu müzik piyasası, topyekün sadece bu çocuklar kümesi değil, gençleri apolitik düzeyde tutarak aptal yaşantıya mahkum edip, mafyalaşmış devletin hakimiyetini sürdürmesini aydın bir gençliğin önüne geçmesini amaçlıyor. hatta tıpkı ,tv dizileri gibi diğer yayınlar gibi. örgütlüler. bu genç ağır müptezel kardeşimizi tebrik ediyorum. kendisince açıklamaya çalıştığı videoyu atayım ;


ama izlemenize gerek yok. ben daha güzel açıkladım diye düşünüyorum durumu. doğrucu ve dokuz köyden kovulucu kankamız azcık müptezel ama aferin ona

aslında bunlar bildiğimiz şeyler. içeriden bir elemanın çözümlemesini görünce heyecanlandım sanırım. sevindim kendisi adına

Az kaldı sevgilim,inan bana.Yirmi gün kaldı sadece.Sensiz geçen günlerimin ne tadı ne tuzu var.Ne aldığım nefes ne de attığım adım mutluluk veriyor sensizken.Sana kavuşacağım günü sabırsızlıkla bekliyorum.Yirmi gün sonra tekrar eskisi gibi olacağız.Birlikte eskisi gibi zaman geçireceğiz.Aramızdaki özlem son bulacak.İnan bana,sadece yirmi gün.Hele şu amına koduğumun sınavı bir geçsin senin başından kalkanın amına koyayım.

Öznesi gizli olarak kaleme aldığım eleştirilerin bir çoğunda tenkit ettiğim şahıs genelde ben oluyorum.

(bkz:suicidal thoughts)

Feministim.
Matematik im çok fevkin fevkidir.
Arapçam şahane.
29umdan gün altım.
Kaldırım daşlarına şiir sokakta yazarım tükenmezle

Hiç kimsenin tam olarak düşündüğü kişi değilim.

1 seneyi aşkındır ateistim. rahmetli dedem de dinine pek bağlı bir insandı. islamcıların 'gerçek islam bu değil' mottoları var ya hani, işte tam olarak onu yansıtan bir insandı. gerçekten karekteri itibariyle de çok güzel bir adamdı. aynı zamanda koyu da bir atatürkçü idi. neyse fazla uzatmayayım bu başka bir girinin konusu.

2 sene evvel yani ben daha dini yeni yeni sorgulamaya başlarken vefat etti. yanında olamadım çünkü o istanbul'da bense okul dolayısıyla samsun'daydım. ama vefat etmeden önce ki son konuşmamızda öldükten sonra her ayın ikinci cuması ona bir cüz kuran-ı kerim okumamı istedi. vefatından itibaren bu ritüeli bir kez olsun kaçırmadan yerine getiriyorum. biliyorum çok saçma. neresinden tutsanız elinizde kalır. ama hissediyorum. belki islam, belki hristiyanlık, belki de musevilik ya da sayamayacağımız kadar çok dinden biri doğrusudur. belki de benim inandığım üzere hepsi çöptür. fakat hangisi doğru olursa olsun. onun bana her ayın ikinci cuması yukarıdan tonton yanaklarıyla, ecevit bıyıklarıyla ve vakur duruşuyla gülümsediğini hissedebiliyorum.

nur içinde yat dede.

Burada Atatürk'çü maske kullanarak tehlikeli düşüncelerini saçan insanlara karşı mücadele etmek için varım.
Zaten yazdıklarım pek zorlarına gidiyor olmalı ki eksiliyorlar, gerçekler acıtır.
Hiç bir alanda Kemalizmin yanlış savrulmasına veya yönlendirilmesine izin vermem.

Rahatça yalan söyleyebiliyorum. Ne yalan söyliyim söylediklerimin %95'i yalan.

Sadece 1 kişiye aşık oldum

Konyaliyim

Edit:lan niye bunu beğenip hatırlatıyonuz sürekli. Entrynin üstünden bir yıl geçmiş.

Şampiyon cimbom

Galatasaray'ın golleri = İmamoğlu'nun oyları

Ağzı açıldığı zaman devlet terörü diye çığırtkanlığa başlayıp sonrasında silahlı terör örgütünün aleni memuriyetini üstlenen bir partiyi destekleyip atatürkçülüğünü(!) gözler önüne sermiş çekirdek kabuğundan yazarları bize göstermiş başlıktır. Laiklikse laiklik, atatürkçülükse atatürkçülük. amma velakin ağalar, gavatlığın alemi yok.

Bu üniversiteler kendilerine özel üniversite denilince darılıyorlar.Artistlik olsun diye vakıf falan diyorlar kendilerine.Ama özel okulsunuz oğlum işte.Genelde bir yeri kazanamayıp baba parasıyla bir şeyler başarmaya çalışan züppelere öğretim veriyorsunuz.

okumamanın insana fayda getireceği kitaplardır. Marx ve Engels'in yazdığı ve takipçilerinin genişlettiği her bir teori, her bir analiz, her bir tanıtlama, her bir tanım reddedilemeyecek biçimde yanlış, gerçeklikle hiçbir alakası yok. Lenin'in emperyalizm tezi? Yanlış. Marx'ın gelişimi yaratan tek şey materyal şartlardır tezi? Yanlış. Sermayenin tek elde toplanması? Yanlış. Finans-kapital? Yanlış. Sınıf analizi? Yanlış. Tarihsel materyalizm? Yanlış. Engels'in antropolojik tezleri? Yanlış. Ne doğru peki? Hiçbir şey. Marx'ın iktisada kattığı hiçbir şey yok, dünyaya gram faydası olmadı, ardında milyonlarca ölü bıraktı.

adıma feyk fotoğraflar atılıyormuş kınadım.



alın size gerçek lux

türkiye'de kanser vakalarının artmasının en önemli sebebi.
radyasyon seviyesi karadeniz'de 3 kat, marmara'da 2 kat artmış. karadeniz'de birçok insan kanser olmuş (bkz:kazım koyuncu). satılamayan radyasyonlu çayları ve fındıkları halka kakalamışlar. eski sanayi bakanı cahit aral halkı kandırmak için radyasyonlu çay içmiş.
bu yüzden abd'de 1980-1996 arasında Türkiye'de 5 ay geçirenlerden kan alınmasına izin verilmiyor.

değerli hocam psikiyatrst kerem doksat'ın bir deneyimini paylaşmak isterim.

hocamızın çalıştığı üniversitede öğretim görevlisi bir kadın dersin ortasında sürekli lavobaya gidip, sonrasında sırılsıklam bir şekilde sınıfta ders anlatmaya devam ediyormuş.
idare, bu hanımefendinin kerem beye muhayene olmasını salık vermiş.
kadının anlattığına göre uzaylı bir sevgilisi varmış. bir gece canı bu uzaylıyla sevişmek istememiş. uzaylı manita da bunu kendi gezenin genelevine satmış.
o gün bugün uzaylı müşteriler olur olmadık yerde ziyarete geliyormuş. kadın da dindar bir kadın olduğu için dersin ortasında abdest alıp gelmekteymiş.

kerem hocanın anlattığına göre kadın çok çirkin bir kadın. normal şartlarda kendisine bir cinsel partner bulması zor. kadının beyni de mutlu olması için böyle bir oyun tertiplemiş. kerem bey, bu hanımefendiye bazı ilaçlar yazıp gönderir.
bir kaç hafta sonra bu hastayı okulun koridorlarında görür. kadıncağız, paspal ve çok mutsuz haldedir. kerem bey sorar; "hocam bu haliniz nedir?"
kadın şöyle cevaplar;
"hocam sizin verdiğiniz ilaçları kullandıktan sonra hiç bir ziyaretçi gelmedi."
kerem bey hastasına ilaçları bırakmasını salık verir.

bu tıbbi anı, paranormal cinsel aktiveteler hakkında doyurucu bir yanıt olmuştur umarım.

tanıdığım feminist 7-8 türk kızı stili bu şekildeydi. herşeyden bihaber ama işini bilen

Tutzhee adlı yazarın görüşlerine katılıyorum. Ben de Sakine Cansız ve ermeni soykırımıyla ilgili görüşlerini desteklemiyordum, antipati duyuyordum. Lakin bu seçim güvenimi kazandı. Kusursuz bir şekilde çalışarak, oylarımıza sahip çıkarak 31 Mart'ın zaferinde onun da emeği çok büyük. Kısaca eleştireceksek biz eleştirebiliriz, Akp'lilerin Canan Kaftancıoğlu'na tek bir söz söylemeye hakkı yok.

lise hayatım boyunca kullandığım ilaç. 36lığını kullanıyordum. iğrenç yan etkileri olan bir ilaç. uykusuzluk, depresyon, iştahsızlık... ne ararsan var. kendi isteğimle bıraktım ama şu an gayet iyi durumdayım.

rehberlik ve araştırma merkezleri(ram)'nde dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu özel öğretim kapsamında inceleniyor. ram müdürüyle yaptığımız bir konuşmada bizlere dehb olanların ramlere gelmesinin veya ilaç kullanmasının çok yanlış olduğunu, etiketlenmenin psikolojik olarak hastalık tetiklediğini ve belirtileri arttırdığını söylemişti.

Önümüzdeki seçim sürecinde izleyecek olduğumuz adil olmayan karşılaşmadır. Erdoğan'ın, istanbul'un bütün ilçelerinde tek tek miting yapacağını açıklamasıyla start bayrağı çekilmiştir. Her şeyi beklerdim de bu kadarını beklemezdim doğrusu. Bu kadar rezil bir sürece şahit olacak millet olarak, şanslı kişileriz bence. Değerinizi bilin.

adı üzerinde katliamdır. eskiden çok kınardım bu olayı. fakat şimdiye bakınca dersimdeki isyancı aşiretlerin türk versiyonu olan tarikatlar türedi ve onlara karşı acımasız bir tutum sergilemeyen hatta onları içinde özümseyen ve bütünleyen bir devlet tutumu var. dersimdeki aşiretler cumhuriyet düşmanıydı. bunlarda öyle. ve günümüzde tarikatların yedikleri boklarda ortada.. haklarımızı yiyorlar bedavadan milyon dolar para alıyorlar. binlerce genç işsiz o gençlerin küçük versiyonlarının götlerini de medreselerinde döllüyorlar. dersim operasyonu jakoben bir kimliktedir. kötülüğün meşru olabildiği bir yerde buna maruz kalıp itiraz etmeyenlerde kötüdür. şöyle ki yaşadığımız gerici faşist teröre karşı tek reaksiyonumuz oy kullanmak. binlerce ailenin hayatlarını kaydırdılar.belki de her gün taşıtlarda,sokaklarda falan o yok olan ailelerin bireylerinin yüzlerine utanmadan bakabilen bir yurttaş olarak aralarında bulunuyor olabilirim. biz n'apıyoruz bu gaddarlığa karşı? ben mesela otuz bir çekiyorum hala. şimdi bunlar dibimde yaşanırken, bu kötülüğün egemenliğine karşı savaş açmayıp da teslim ettiğim korkak benliğim suçlu değil midir? bu ibneleri yarın akıllanmış bir tsk bombalasa arada bende kaynasam iyi biri mi yok olmuş olur? nah işte dersimdeki de bence böyle bir mesele. tabi bebeler öldüyse kötüdür.ama aşiret egemenliğine doğacak olan bebelerde mutlak suretle kötü birer birey olacaklardır.o yüzden doğurtmadılar. aydınlanmanın gericilikle mücadele biçimlerinden biridir bu yöntem. felsefi yanı tutarlıdır. günümüze bakınca da haklılığı var.şöyle ki; dediğim gibi kötülüğe, gericiliğe karşı mutlak bir terör tutumu olmadığı zaman herkes kötüleşmeye başlar mücadele edemezsiniz. şimdiki devlet işte. bunlara müsamaha gösterdi benim masum müslümanlarım dedi artık temizleyemiyor çünkü ele geçirildi.bilmem anlatabiliyor muyum my sweet bacıkeyşın ? fakaat gelelim ki neyse ki bombalanmış, gericilerden temizlenmiş bir dersim var ki bugün türkiye'nin en aydınlık yeri oldu. evet bu aydınlanmayı belki de orada ölenlerin torunları, birazda o operasyondaki ölümler sayesinde bilenerek kendini gerçekleştirdi. bence artık sıra dersim hariç geri kalan tüm anadolu'da :))) bu arada bence de adı tunceli ama orada yaşamıyorum ve oranın halkı ne demek istiyorsa onu desin. böyle aydınlık, vicdanlı, ilerici olsunlar da istiyorlarsa fransa desinler

sen ona arkadaş gözüyle bakıyorken o sana farklı duygular besliyorsa kötü bir durumdur. kaçınılmaz son arkadaşlığınızın da bozulmasıdır.

gayet sığ, ırkçı, insanların vatan, millet gibi değerlerini sömürüp, bir diğerininkini aşağılayarak popülarite edinmeye çalışan biri. dikkat ederseniZ sadece değerler üzerinden tartışmalara ırkçı yaklaşımlarla girileri olan, bu yönde bir polemik, kaos ortamı yoksa herhangi bir kayda değer girisi olmayan biri.
Bu tür insanların hem sözlüğe, hem ülkeye zarar verdiği kanısındayım.

Keşke türkçe de öğretselermiş dediğim.

bir hayliyle ota boka atlayıp kaşınan yazar.
kimler geldi kimler geçti, haddini bil yoksa çoğu kişi gibi buradan ağlayarak gidersin.

"Türkiye'de hanımların giyim kuşamına,başörtüsüne özel yaşamlarında hiç kimse karışmıyor.Ancak burası hiç kimsenin özel yaşam mekanı değildir.Burası devletin en yüce kurumudur.Burada görev yapanlar devletin kurallarına,geleneklerine uymak zorundadırlar.Burası devlete meydan okunacak yer değildir.Lütfen bu hanıma haddini bildiriniz."

isteyen istediğine inanır a*k dün düşünce özgürlüğünden bahsedip sonra böyle ay buna inanıyo ay böyle yapıyo diye entry girmeyin bu ne perhiz bu ne lahana turşusu.

günümüz ünlü masalcılarından. öyleki La Fontaine 'ye taş çıkaracak bir hayal gücüne sahip. bu adamı oturup saatlerce dinleyen masal severler var. ülkecek kandırılmayı seviyoruz.

Irkçılıktan kastınız herhangi bir ırkı ve milleti sevmemek ise o hastalık değil düşünce özgürlüğüdür, karışamazsınız. Lakin sevmediği bir millete durduk yere sırf sevmiyor diye şiddet bazında eylemler söz konusuysa o zaman hastalığı geç o kişi vicdandan yoksun bir ırkçıdır.

eğer allah var ise şayet endişelenmesi gereken bizler değil ülkenin çoğunluğunu oluşturan ; kulaktan dolma bilgilerle hayatına yön veren kişilerdir. sonucta onca şeyin hesabını vermek zor olacaktır

ideolojik karmaşanın vermiş olduğu tramva sonucu olaylara normal tepki veremeyen
pkk+ komunist + anarşist + ........ karması insan türü

Genel itibariyle kürt ailelerinin 8-10 çocuk sahibi olması , çocukların çalışacağı yaşa gelince (genellikle ergenlikten itibaren) kazanılan paranın 8'e 10'a katlanması , elde edilen kazancın doğru harcanması örnek olabilir.

hep değil fakat yeri geldiğinde küfür etmesi çok doğal bir durum. hangimiz etmiyoruz ki.

Gay değil benim gibi bir travestidir. Konyadayiz PM atin

Konyada oturduğu için gey olduğunu itiraf edemeyen yazar. Bu konuda yardımcı olabilecek iyi kalpli arkadaşlar mesaj atarak kendisini rahatlatabilir.

Bir köy sokağına dikilmiş karatahta önünde, elinde tebeşirle, bakkala ve kasaba dilinin nasıl yazılacağını öğreten başka bir Devlet Başkanı var mıdır?

Kenneth Wiiams, “Can Kemal Keep It Up?”, The Evening Standart, 13.10.1933

Çoğu kezban gerçekten de. Gerçekte olmadıgı şekillere giriyor çoğu sırf ilgi için.
Edit: ne eskilediniz? Ben de kızım, ben de türküm (yani türk kızıyım swh) buna öz eleştiri denir benim tanıdığım insanlar böyle hiç kusura bakmayın tek önemsedikleri snapchat instagram takipçi sayıları ne yapayım öveyim mi bu tarz insanları

Edit: yıllar önce yazdığım bu aşırı davranış bir yana bu konuda değişen düşüncelerimi yazmak istiyorum. Türk kızları kezban filan değildir, evet içinde malları vardır ama çoğu güzel ve harika kızlardır. Basit insanlar bile olsalar, hayattan aşırı beklentisi olmayan sıradan insanlar bile olsalar hep kibardırlar ve iyilerdir. Kezban olanları çoğunluk değil azınlıktır, bunlar ise kezbandan çok hayattaki en büyük şeyin evlenmek ve çok para edinmek olduğuna inandırılmış zavallı şahıslardır.

Ay şöyle kezban, böyle kezban. Abi af edersin de size göre kim kezban değil? Almış gitmiş bir "kezban" lafı. İyice cıvıyorsunuz bir kelime üzerinden. Evet kezbanım diye kabul mü edeyim? Bir iki erkeğin teorileştirdiği "basit" yargıyı sorgusuz kabul edip yaşayayim mi? Ay ne kadar kezbanca! Değil mi!! Hadi bırak ya hadi bırak. Size göre kezban olduk hadi. Siz de bize göre potansiyel or*spu çocuklarisiniz biz çıkarıp da bunu diyor muyuz lan? Nedir bu kezban sevgisi bir doyamadiniz değil mi haydi bir de buradan bakin

Atatürk'ü sevmiyorum ama saygı duyuyorum

tam olarak düşüncelerim