confessions

sophos

Admin  · 13 Ekim 2017 Cuma

  1. toplam giri 3528
  2. takipçi 77
  3. puan 98215

polyuşko pole

sophos
(rusça: Полюшко Поле) en iyi sovyet şarkılarından, ''polyuşka pole'' şeklinde okunur. ''benim vadim'' anlamına gelir.

Şarkı Lev Knipper tarafından bestelenmiş, sözlerini Viktor Gusev yazmış 4. Senfoni "Komsomol Askerine bir Şiir" (Поэма о бойце-комсомольце)"nin 1. bölümü "Andante maestoso - Allegro"nun ikinci temasıdır. Knipper'ın bestesi ilk defa 1934'te Moskova'da Aleksandr Vasilieviç Gauk yönetiminde seslendirildi.

II. Dünya Savaşı'nda Sovyetler Birliği'nin yürüttüğü Büyük Vatanseverlik Savaşı sırasında bilinen parçalardan biri haline gelmiştir. Bu şarkı birçok defa yeniden yorumlanmıştır ve Sovyet grubu Poyuşçiye Gitarı (Rusça: Поющие гитáры) tarafından da rock parçası haline getirilmiştir.

ansambl aleksandrova

sophos
(rusça: Ансамбль Александрова)
kızıl ordu korosu olarak bildiğimiz koronun rusça adı, ''aleksandrov korosu'' anlamına gelir.

ismini ilk koro şefi olan aleksandr aleksandrov'dan almıştır.

ayrıca sık kullanılmayan uzun bir resmi adı vardır (Ансамбль песни и пляски Российской армии имени А. В. Александрова).

çok güzel bir logosu var.

aleksandr aleksandrov

sophos
tam adı: aleksandr vasilyeviç aleksandrov
(Rusça: Александр Васильевич Александров)
1883 - 1946 yılları arasında yaşamış sovyet besteci, kızıl ordu korosu'nun ilk şefi; sovyetlerin en önemli marşlarını o bestelemiştir: Bolşevik Parti Marşı, Sovyetler Birliği Marşı ve Rusya Ulusal Marşı'nın bestecisidir.

Bestelediği SSCB marşı sözleri değiştirilerek bugün Rusya Ulusal Marşı olarak kullanılmaktadır. Ayrıca bu marşların kökenini oluşturan yine onun yazdığı ''jit stalo luçşe'' (Жить стало лучше; Hayat Daha İyi Hale Geldi) marşıdır.

Kızıl Ordu Korosu'nda görevliyken halen Rusya'nın en ünlü Büyük vatanseverlik Savaşı marşları olan Svyaşçennaya Voyna (Rusça: Священная война / Kutsal Savaş) ve Nesokruşimaya i Legendarnaya (Rusça:Несокрушимая и легендарная / Yenilmez ve Efsanevi) adlı marşları da bestelemiştir.

kısa biyografisi:
1922'de Moskova Konservatuvarı'nda profesör unvanını aldı. 1937 yılında SSCB Halk Sanatçısı oldu. İki kez Stalin Ödülü'nü (1942,1946) kazandı. Kızıl Ordu Korosu'nun kurucularından biri olarak askeriyede de görev aldı ve 1943'te Tümgeneralliğe yükseldi.

tri tankista

sophos
(Rusça: Три танкиста) ''üç tankçı'' anlamına gelen sovyet şarkısı.

1937'de şiiri Boris Laskin (Борис Савельевич Ласкин) tarafından yazıldı ve müziği Pokrass Kardeşler (Братья Покрасс; Samuil, Dmitri ve Daniyil Pokrass) tarafından bestelendi.
II. Dünya Savaşı sırasında propaganda müziği olarak Kızıl Ordu askerleri tarafından okundu.

1939'da Traktörcü (Трактористы / Traktorist) adlı filmde kullanıldı.

v put

sophos
(rusça: В путь) (ingilizce: let's go) ''ileri'' (''gidelim'') anlamına gelen sovyet şarkısı ve film müziği.

1954'te müziği Vasili Solovyov-Sedoy tarafından bestelendi ve sözü Mihail Dudin tarafından yazıldı.

Anatoli Granik'in yönetmenliğini yaptığı 1955 yılı yapımı Maksim Perepelitsa (Максим Перепелица) filminde kullanıldı. 1959 yılında ise Vasili Solovyov-Sedoy bu şarkıyla Lenin Ödülü kazandı.

ayrıca ''Soldaten Marsch'' adlı Doğu Almanya Ordu Marşı bu şarkıdan yola çıkarak yazılmıştır.

belaya armiya çornıy baron

sophos
(rusça: Белая армия, чёрный барон)
Kızıl Ordu en güçlü (Красная Армия всех сильне, Krasnaya Armiya vseh silniy) adıyla da bilinen ''beyaz ordu kara baron'' anlamına gelen Sovyet şarkısı.

Rus İç Savaşı sırasında 1920'de şiiri Pavel Grigoriyev (Павел Григорьевич Григорьев) tarafından yazıldı ve müziği Samuil Pokrass (Самуил Яковлевич Покрасс) tarafından bestelendi. Propaganda müziği olarak Kızıl Ordu askerleri tarafından okundu ve Kızıl Ordu'nun marşı haline geldi.

Şiirindeki "Kara Baron" Beyaz Ordu'nun komutanı Pyotr Vrangel (Пётр Николаевич Врангель)'dir. "Revvoyensovye" (Реввоенсовет) ise Lev Troçki'nin başkanlık ettiği Cumhuriyet Devrim Askeri Sovyeti (Революционный Военный совет Республики, kısaca: Реввоенсовет Республики, daha kısaca: РВСР)'dir.

2

boşnak

sophos
müslüman bosnalılar için kullanılan osmanlı'dan gelme kelime.
tüm bosnalılar müslüman olmadığı için (yaklaşık %50'si müslüman) bosnalı demek uygundur; kendi dillerinde, kendilerine ''Bosanac'' derler.

rodion romanoviç raskolnikov

sophos
dostoyevski'nin suç ve ceza romanındaki ana karakter.

adı, Родион Романович Раскольников; ''radion romanoviç raskolnikof'' şeklinde okunur.

dostoyevski öyle güzel yazmıştır ki Raskolnikov'un alyona İvanovna'yı öldüreceği günün tüm detaylarını okuyucuya ustalıkla aktarır. Raskolnikov'un kaygıları, düşünceleri, duyguları okurun beyninde daha da net şekillenir.

ayrıca raskolnikov bir nihilisttir aslında, değerlerinden kopmuştur, sonra kendine gelmiştir;
Raskolnikov'un üniversite yıllarında yazdığı yazılar da Nietzsche felsefesiyle paraleldir. Raskolnikov, üstinsan düşüncesinden bahseder. Tarihe adını yazdırmış olan Napolyon, Muhammed gibi kişilerin sokaktaki insanlardan farklı olduğunu söyler. Sokaktaki insanlar, üstinsanların dediklerini yapmak için vardırlar. Yalnızca Napolyon, Muhammed gibi kişilerin yaşamları değerlidir. Raskolnikov da kendisini onlardan sayar. Bu sebeple üniversitedeki hukuk eğitimini yarıda bırakmıştır. Yazılı adaletin gücüne inanmaz, dine inanmaz, Katerina İvanovna gibi insanların yaşamaları için hiçbir sebep yoktur ona göre. Ancak gözden kaçırdığı bir nokta vardır. Üstinsanlar bunları düşünmezler onlar zaten yapmaları gerekeni yapmak için doğmuşlardır. Cinayetleri işledikten sonra büyük bir vicdan azabı duyar. Bu yalnızca katil olmanın getirdiği bir sonuç değildir. Raskolnikov, üstinsan düşüncesini kaybetmiştir, inandığı tüm değerler çökmüştür.

-dostoyevski'nin bütün roman kişileri gibi, yazarın kendisi gibi, o da birbiriyle çelişen ikiz bir kişilik taşır. bir yandan gözünü kırpmadan iki cana kıyacak kadar gaddar ve katı yüreklidir. diğer yandan, arabanın altında ezilen marmeladov'un ailesine bütün parasını çıkarıp verecek kadar merhametli ve iyi yüreklidir.

raskolnikov, özellikle ''binlerce genç, körpe hayatı'' kurtarmak için tefeci koca karıyı öldürdüğü halde, aldığı paralara el bile sürmemiş, bunları götürüp bir taşın altına saklamıştır. bu davranış ancak dostoyevski'nin kişilerine özgü bir çelişkidir.

koca karıyı öldürdükten sonra ''ben koca karıyı değil, kendimi öldürdüm'' inancındadır.-

Raskolnikov kendinden başka hiçbir şeye inanmıyor, kendini halktan tamamen soyutladığını fark edince kurtuluşu polise teslim olmakta buluyor. Sürgünde ağır işler yaparak manevi anlamda günahlarından kurtulmayı ve halkın arasına tekrar girmeyi umut ediyor.
103 /