confessions

oijya adam

Editör  · 9 Mayıs 2017 Salı

  1. toplam giri 219
  2. takipçi 14
  3. puan 4548

devletin kitap fuarları

oijya adam
"Aaa şurada fuar varmış gidip biraz kitaplara göz gezdireyim."diye girmiştim 2 hafta önce. Gözlerim felsefe, edebiyat, psikoloji ve kişisel gelişim kitaplarını aradı ama dolusuyla dini kitaplar gördüm. Fazlasıyla dini kitaplar olmasına rağmen bahsettiğim türde kitap neredeyse yoktu. Çok şaşırdım olum, fuarları bile ele geçirmişler korkuyom.

atatürk'ü eleştirmek

oijya adam
arkadaşlar, eleştiri demek hakaret etmek değildir. emin olun şuna atatürk'de kendi yaptığı hareketleri halkının eleştirmesini isterdi. saygısızlık olmadığı sürece yapılan eleştiriye, hakaret ile karşılık vermemeli ve eleştiriyi yapan kişi ile karşılıklı müzakere edilmelidir.

john f kennedy

oijya adam
Amerika Birleşik Devletleri'nin 35. ve en genç başkanı. 1963 yılında uğradığı suikast ile hayata gözlerini yummuştur. Eski asker olan ve fazlasıyla sevilen John F kennedy'nin katili Lee Harvey Oswald olarak tespit edildi. Lee Harvey Oswald d.p.d'nin önünde Jack Ruby tarafından öldürülmüştür.
(görüntüler, john f kennedy'nin ölüm anına aittir.)

hipoksemi

oijya adam
Kanda düşük oksijen demektir. son bir kaç aydır fazla umursamıyor olsam da bu durum, uykularımı bile etkilemeye başlayınca doktora gittim. eğer aşağıda ki durumları yaşıyorsanız, doktora gitmenizi öneriyorum.

Hipokseminin yaygın sebepleri şunlardır:

Hava yolu tıkanıklığı
Anemi
ARDS (akut solunum sıkıntısı sendromu)
Solunumu zayıflatan, uyuşturucu ve anestezikler gibi bazı ilaçlar
Konjenital kalp hastalığı (doğumda mevcut olan kalp bozuklukları)
KOAH (kronik obstrüktif akciğer hastalığı)
Anfizem
Yüksek irtifalar
İnterstisyel akciğer hastalığı
Zatürre
Pnömotoraks (akciğer sönmesi)
Pulmoner ödem (akciğer ödemi)
Pulmoner emboli (akciğerde damar tıkanıklığı)
Pulmoner fibrozis (Akciğerlerde bulunan hava keseciklerinin (alveol) çevresindeki dokular kalınlaşır ve kana oksijen geçişi zorlaşır.)
Şok
Uyku apnesi


Aşağıdaki durumlarda acil tıbbi yardım alın:

Aniden gelen ve iş yapma yeteneğinizi etkileyen şiddetli nefes darlığı
Baş ağrısıyla birlikte ciddi nefes darlığı, uykusuzluk, sıvı tutulumu ve yüksek irtifalarda öksürük (8000 feet veya yaklaşık 2400 metrenin üzerinde). Bunlar yüksek irtifa akciğer ödemi belirtileridir ve uygun bakım olmazsa ölümcül olabilir.
Aşağıdaki durumlarda en kısa sürede doktorunuza başvurun:

Hafif efor harcadıktan sonra ya da dinlenirken nefes darlığı
Egzersiz yaparken veya fiziksel olarak aktifken kötüleşen nefes darlığı
Nefes darlığıyla ya da boğulma hissiyle ani uyanmalar.

Sağlığınız, her şeyden önce gelmeli arkadaşlar. Bu durumu bir çoğumuz yaşıyoruz ama umursamıyoruz. Kendinize dikkat edin. Sevgilerle.

öğretemeyenler

oijya adam
Ciddi manada diyorum ki bir çoğu işinin hakkını veremiyor. Hayatım boyunca sevmediğim tavırdır "ben şurada kıçımı kıvırır otururum, nasıl olsa devlet bana para veriyor." tavrı. Dünyanın en yaramaz insanı bile olsa, ona öğretmekle yükümlü! insanların bile onlardan vazgeçmesi kalbimi kırıyor. Herkese verilmiş belirli bir müfredat, kimse başka şeyler öğretmeye çalışmıyor bu çocuklara. Çizime aşık bir çocuğun kafasına vura vura matematik öğretmeye çalışıyorlar. Yapamayınca ise başarısız, işe yaramaz ve gelecekte statüsü düşük bir insan olarak damgalanıyorlar o okullarda.

bootstrap paradoksu

oijya adam
Aşırı derecede ilgi çekici konular, haydin beraber düşünelim.

Paradoksun en meşhur örneklerinden birini verelim: Bir bilim adamının karşısına kendi gelecekteki hali çıkar, ona gelecekte zaman makinesini bulduğunu söyler, nasıl yapılacağını anlatır, şemaları bırakır ve gider. Bunun üzerine bilim adamı makineyi yapmaya başlar, bittiğinde geçmişe gidip kendi geçmişteki haline zaman makinesinin şemasını teslim eder. Döngü bu şekilde sürüp gider, fakat sorun şudur: Zaman makinesini ilk kim bulmuştur?

yalnız yaşamak

oijya adam
1 senedir yalnız yaşıyorum sanırım. İlk 3 ay o kadar kötü bir şekilde geçti ki, kafamı yastığa koyduğum zaman acı çekiyordum resmen. Yemek yapmayı öğreniyorsun, kendine yetmeyi öğreniyorsun. Zaten o koca kalabalıkta yalnız hissediyorken kendini, bu yalnızlık fazla koymuyor insana. sonra eve geldiğin zaman o sessizlik mutlu ediyor. düşünceler derinleşiyor, 7.ay anlıyorsun sınavı geçtiğini. Arada poğaça göndermek isteyen olursa sevinirim.
2

anatomi

oijya adam
İnsan, hayvan ve bitkilerin yapısını, biçimini ve bu yapıyı oluşturan doku ve organlar arasındaki ilişkileri inceleyen tıp dalı, inceleme alanına göre bir çok bölüme ayrılır. Organ ve dokuları biçim ve yapılama göre inceleyen dala genel anatomi; bir bölgedeki organların birbirleriyle olan ilişkilerini inceleyene topografık anatomi; organizmalarda hastalıkların etkisini araştıran dalma patolojik anatomi; organların canlı gruplarına göre durumu karşılaştırmayla inceleyen dala karşılaştırmalı anatomi ve organları radyolojik yöntemlerle incelenmesine dayanan anatomiye de radyolojik anatomi denir. Tıp uygulamalan dışında anatomi, plastik sanatların da temelidir ve artistik anatomi diye bilinen bir dalı oluşturur. Ayrıca bitkilerin anatomisini inceleyen bitki anatomisi de özellikle fosil bitkilerde kullanılmaktadır. Anatominin tarihi MÖ 3000 yıllarına kadar dayanmaktadır. İbraniler'in 40 kemik, 360 kiriş ve damarı bildikleri yazılıdır. Yunanlılar'ın anatomi bilgisi ise çok daha gelişkindir. Hipokrates insan kadavralarında anatomik incelemeler yapmıştır, insan anatomisinin gerçek temelleri MÖ IV. yy'da İskenderiye Okulu tarafında atıldı.

Herophilos ve Erasistratus ayrı ayrı yerlerde ilk kez halk önünde insan ve hayvan vücutlarını keserek bilimsel bir disek-siyon yaptılar. Roma imparatorluğumda anatomi çalışmaları kısmen engellenmişse de, Galenos E. yy'da maymun ve domuzlar üzerinde araştırmalar yaptı. Bundan sonra dini inançlar yüzünden büyük engellerle karşılanan anatomi alanında, XII. yy'a kadar önemli bir araştırma yapılmadı.

XIII. ve XIV. yy'lardı Bologna Üniversitesinde anatomik diseksiyonlar yapıldıysa da, Mondino'nun Anatomi adlı kitabında midenin küre biçiminde olması, karaciğerin 5 loplu olması gibi birçok yanlışlık yapıldığı saptandı. Anatomik tanımlarda ünlü Rönesans ressam ve heykeltraşı Leonarda da Vin-ci'nin katkısı yadsınamaz. Kalp, kaslar, kemikler ve hatta fetüs üzerine çalışmaları olan Vinci, ilk kez beyin içine sertleşen bir madde şırınga ederek beyin karıncıklarını belirledi.

Anatomi tarihindeki en büyük adlardan biri de çağdaş anatominin kurucusu sayılan Andreas Vesali-us'tur. Mikroskopun bulunuşu ile anatomi yeni bir aşama kaydeder ve mikroanatomi ya da histoloji doğar. Bugün radyoaktif izotoplar, elektron mikroskobu, doku kültürleri ve biokimyasal tekniklerin kullanımı ile anatomi yeni gelişmeler göstermektedir.

(kaynak:http://www.hakkindagenelbilgiler.com/anatomi-nedir-kisaca-tanimi-anlami-kisa-bilgi.html)

güne anlamlı bir şiir bırak

oijya adam
Durup dururken içimde bir şeyler kopup tıkıyor boğazımı,
Durup dururken sıçrayıp kalkıyorum yarıda bırakıp yazımı,
Durup dururken rüya görüyorum bir otelde, holde, ayakta,
Durup dururken çarpıyor alnıma kaldırımdaki ağaç,
Durup dururken bir kurt uluyor aya karşı bahtsız, öfkeli, aç,
Durup dururken yıldızlar inip sallanıyor bir bahçede, salıncakta,
Durup dururken mezardaki halim geçiyor aklımdan,
Durup dururken kafamda bir güneşli duman,
Durup dururken hiç bitmeyecekmiş gibi bağlanıyorum başladığım güne,
Ve her seferinde sen çıkıyorsun suyun yüzüne...

-Nazım Hikmet

dünyaya veda notları

oijya adam
herkesin yapması gerektiğini düşündüğüm durumdur. buyurun benim ki; Gözlerimi kapattığım zaman bile hayatın gerçekliği değişmiyor artık. Dostlar kusura bakmayın ama bazı adamların tek bir kaçış yolu vardır. Uzun zamandır sizleri önemsemiyorum, bunun farkındayım. Sizin dünyanızda bana yer olmadığını bir çok kez gösterdiğiniz için ise teşekkür ediyorum. Ne yazık ki gözlerinizin içerisine baktığımda ruhunuzu değil, etiketin üzerine yazılmış rakamlar görüyorum. Bu yüzden hayatın en gerçekçi kısmı bana ait. Acı, lakin gerçek olanından bahsediyorum. Yıllardık alışık olduğunuz şeyleri, unutturan acıdan söz ediyorum. Yürümeyi, sevişmeyi, uyumayı ve sevmeyi unutturan acı. Gerçekliğin bağrından sizleri koparıp alan acı, mutsuzluk denilen duyguyu ortaya çıkarmayan acı. Aynaya baktığınızda; "bu ne amına koyayım ya!" dedittirmeyen bir acıdan söz ediyorum, aynaya bakmamanıza neden olan bu aptal şeyden. Yaşamak için umutlandıran şeyden bahsediyorum size. Başka bir kimlik yaratmanıza neden olan şeyden. Ölmemeniz için direten ama içten içe yok eden, öldüğünüz zaman bile içinizi rahatlatmayacak olan türden bir acıdan söz ediyorum size. Canınızı sıktı değil mi? Peki bunu yaşayan insanlara bir baktınız mı hiç? Bakmadınız değil mi? Zaten bakacak kadar cesaretiniz olsaydı, sahte hayatlarınız kabullenmeye değer olurdu sanırım. Yazacak o kadar çok konu verdiniz ki bana, yazamadım, biliyor musunuz? Benim yazmamın tek nedeni ise acımı azaltmaya çalışmaktı. Göz yaşlarım yüzünden kaç tane sigarayı kırdım, bilmiyorum. Başka biri olduğuma o kadar çok inandım ki, kendimle ne kadar çeliştim, bilmiyorum. Ben her geçen gün ölüyorken, nefes almak ciğerlerime düşen bir ateş oluyorken, gerçekten bedenimin toprağa gömülüşü mü olacak göz yaşlarınızın nedeni? En acı şey değil midir insanlara yaşadığımızı göstermeye çalışmak? Islak dudaklara bir öpücük kondurmak değil midir tek amacımız? Malesef, kurudu ve topraklaştı dudaklarım.

manowar

oijya adam
eskiden askerlere dinletildiği söylendiği için siyaset konusu olmuş ve uzun süre gündemden inmemiş bir gruptu. Tabi ki amerika birleşik devletleri bunu yalanlamıştı. Heavy metal grupları arasında favorim; Black sabbath'dır benim. Yaptıkları müziğin konuları genel olarak Kahramanlık içerir ve birde türkçe şarkıları bulunmaktadır.

yapaylık

oijya adam
insanların fazlasıyla yapay ve yüzeysel olduğunu hissettiğin ilk an midene giren hafif sancı, gerçekliğin en sağlam tokadı oluyor. yıllardır bu durum karnımı ağrıtır ve samimiyetsizliğin ortasında küfür ediyorken bulurum kendimi.
4

cringe seviyenizi arttıracak yazılar

oijya adam
Keyifli okumalar efendim.



Din ve bilimin, samimi ve akılcı olarak uygulandıkları sürece, daima uyum içerisinde oldukları çok açık bir gerçektir. Bu açık uyumun bir göstergesi de geçmişte ve günümüzde yaşayan, buluşları ile insanlığa önemli hizmetleri dokunmuş "iman eden bilim adamları"dır.


Yüzyıllardır dinin kendilerine sağladığı özgür aklı, sınırsız düşünme yeteneğini kullanarak bilime büyük katkılarda bulunmuş olan birçok bilim adamı bulunmaktadır. Bu kişiler, hem bilimin, dinle tam bir uyum içinde olduğunu göstermiş, hem de bilime ve insanlığa önemli hizmetlerde bulunmuşlardır. Newton, Kepler, Leonardo da Vinci, Einstein gibi bilim tarihine yön veren ünlü bilim adamları yaptıkları gözlemler ve araştırmalar sonucunda evreni yaratanın Allah olduğunu ve herşeyin Allah'ın hakimiyetinde olduğunu savunmuşlardır. Dahası, bilimin temel prensipleri inançlı kişiler tarafından ortaya atılmış ve çağdaş bilimin doğuşunda dinin önemli bir rolü olmuştur.

Bilimle uğraşan, yeni keşifler yapan bir bilim adamı, aslında Allah'ın yarattığı sanatı derinlemesine inceleyen, ondaki detayları fark etmeye ve yakalamaya çalışan kişidir. İşte bu nedenle, dinle bilim ayrılmaz bir bütündür ve bilim adamı da, Allah'ın sonsuz gücünü, sanatını, yaratmasındaki benzersizliği ortaya koyan kişidir. Bu yüzden sanılanın aksine bilim adamları Allah'ın varlığını, birliğini en çabuk fark eden kişilerdendir.

Bu yazımızda geçmişten günümüze, modern bilimi kuran ve geliştiren inançlı bilim adamlarını ve bu kişilerin bilime yaptıkları hizmetleri ele alacağız. Bu bölümde yer verilen bilim adamlarının tümü evrenin ve canlı sistemlerini Allah'ın yarattığına inanmışlardır. Nitekim Allah pek çok ayetle yaratılmışlar üzerinde düşünebilmenin, Allah'tan gereği gibi korkup sakınmanın, O'nun büyüklüğünü, yüceliğini kavrayabilmenin bir yolunun "ilim sahibi olmak" olduğunu haber vermiştir. Konuyla ilgili ayetlerden bir tanesi şöyledir:

Göklerin ve yerin yaratılması ile dillerinizin ve renklerinizin ayrı olması, O'nun ayetlerindendir. Şüphesiz bunda, alimler için gerçekten ayetler vardır. (Rum Suresi, 22)

Din ve bilimin, samimi ve akılcı olarak uygulandıkları sürece, daima uyum içerisinde oldukları çok açık bir gerçektir. Bu açık uyumun bir göstergesi de geçmişte ve günümüzde yaşayan, buluşları ile insanlığa önemli hizmetleri dokunmuş "iman eden bilim adamları"dır.

Tüm zamanların en büyük bilim adamı olarak nitelendirilen Isaac Newton'un evrene bakış açısı, aşağıdaki sözlerinde çok açık bir şekilde ifade bulmaktadır:

Güneş Sistemi'nin, gezegenlerin ve kuyruklu yıldızların harika sistemleri yalnızca akıllı ve güçlü bir varlığın kudretiyle sürebilir. Bu varlık yalnızca dünyanın ruhunu değil herşeyi yönetir, O Allah'tır".

Aynı şekilde ünlü bilim adamı Kepler'in de çalışmalarını, dini inançlarının yönlendirdiği bilinmektedir. Fizik ve kozmik fon radyasyonu alanında yaptığı çalışmalar nedeniyle 1978 Nobel fizik ödülünü alan Arno Penzias, Johannes Kepler hakkında şöyle bir açıklamada bulunmuştur:

Bir merkezin etrafında dönme fikri, inançlı biri olan Kepler'e kadar uzanmaktadır. Kepler Kutsal Kitaba inanan bir dindardı. Allah'a inanıyordu... O günden beri, yüzyıllar boyunca müthiş bir mücadele olmuştur. Umutlar hala bilim adamlarında. Kepler ise bu umudu inancından elde etmişti.

GALİLEO GALİLEİ (1564 - 1642)

Galileo Galilei, teleskop kullanarak gökyüzüne bakan ilk kişidir. Galilei, hem Dünya'nın yuvarlak olduğunu söylemiş, hem de Ay'daki karanlık bölge, kraterler ve tepeleri ilk ortaya çıkaran kişi olmuştur. Bilime yaptığı bu büyük hizmetlerle tarihte önemli bir yeri olan Galilei, duyuları, konuşma yeteneğini ve zekayı insanlara verenin Allah olduğuna ve bunların en iyi şekilde kullanılması gerektiğine inanıyordu. Doğanın bir Yaratıcı tarafından tasarlandığının her haliyle açık olduğunu savunuyordu. "Tabiat hiç şüphesiz, Allah'ın hiç vazgeçemeyeceğimiz, okunması gereken diğer bir kitabıdır" diyen Galilei, Allah'ın Kitapları ile yarattıkları arasında hiçbir çelişki olamayacağını, çünkü her birini Allah'ın yarattığını söylüyordu.
ISAAC NEWTON (1642-1727)

Tüm zamanların en büyük bilim adamı olarak kabul edilen Newton, hem matematikçi hem de fizikçiydi. Newton'un bilime yaptığı büyük hizmetler hatırlanacak olursa; bunlardan en önemlisi yerçekimi kanununun keşfidir. Newton, kuvvet ve ivme arasındaki mükemmel ilişkiyi kütle kavramı ile bağdaştırmış, etki ve tepki prensibini bulmuş, bileşke kuvvetlerin sıfır olması halinde hareketli cisimlerin hızının hiç değişmeyeceği tezini ortaya atmıştır. Newton'un hareket yasaları, 4 yüzyıldır en basit mühendislik hesaplarından, en karmaşık teknolojik projelere kadar her alanda uygulanmaktadır. Newton'un sadece çekim konusunda değil, mekanik ve optik gibi temel konularda da çok önemli buluşları olmuştur. Işığın 7 rengini keşfeden Newton, böylece optik adı verilen yepyeni bir bilim dalının da temelini atmıştır.

Newton bilimde çığır açan bu buluşlarının yanı sıra, ateizmi reddeden, Yaratılış'ı savunan ciddi eserler yazmış, "Yaratılış tek bilimsel açıklamadır" düşüncesini savunmuştur. Newton, mekanik evrenin kendi deyimiyle "bu hiç durmaksızın çalışan dev saatin" ancak güçlü ve üstün akıl sahibi bir Yaratıcının eseri olabileceği gerçeğine inanıyordu.

Newton, bilimsel araştırmalarını yapma gayretinin ardındaki sebebi Principia Mathematica adlı eserinde şu sözlerle ifade etmiştir:

"Bizler Allah'a muhtaç, aciz kullar olarak, kendi aklımıza göre Allah'ın aklının büyüklüğünü ve yüceliğini görmeli ve O'na teslim olmalıyız.

Allah sonsuz ve mutlaktır; gücü sınırsızdır ve herşeyden haberdar olandır; varlığı sonsuzluğa dayanır; herşeyi yönetir, yapılan ve yapılacak olan herşeyi bilir. O sonsuz ve sınırsızdır; ... Daimidir ve vardır; Varlığı daimidir, her yerde mevcuttur; her zaman ve her yerde var olmasıyla O, tüm zamanı ve aralıklarını yaratır."

GEORGE LEMAITRE (1894-1966)

George Lemaitre evrenin yaratılışını ifade eden Big Bang teorisini ortaya atmıştır. Lemaitre, evrenin bir başlangıcı ve sonu olduğunu, bunun da pek çok insanın Allah'a inanmasında önemli bir rol oynadığını savunmuştur. Aynı zamanda bir din adamı olan Lemaitre, dinin ve bilimin insanlığı aynı gerçeklere ulaştıracağına inanıyordu.

Wernher Von Braun (1912-1977)

Wernher von Braun, dünya çapında tanınan en popüler uzay bilimcilerden biridir. Wernher von Braun, II. Dünya Savaşı sırasında ünlü V-2 roketlerini geliştirerek Alman roket mühendisliğine önderlik etmiştir.

NASA'nın direktörlüğünü de yapan Dr. Braun, aynı zamanda güçlü bir inanca sahip dindar bir bilim adamıydı. Yaratılış ve doğadaki tasarım için şöyle demişti:

"İnsan eliyle uzayda uçmak şaşırtıcı bir başarı ama uzay, kapılarının çok az bir kısmını insanlara açıyor. Bu delikten evrenin geniş esrarına bakmak, Yaratıcıya olan kesin inancımızı onaylıyor. Evreni var eden üstün bir Aklı tanımayan bir bilim adamını ve gelişen bilimi reddeden bir din adamını anlamakta güçlük çekiyorum."

Wernher von Braun, Mayıs 1974'te yayınlanan bir makalesinde şöyle diyordu:

"İnsan, tasarım ve amaç olmadan, evrenin kanunu ve düzeni ile bırakılamaz. Evrenin ve onun barındırdığı herşeyin şaşırtıcı yönlerini daha iyi anladıkça, zaten bu amaçla yaratılan tasarımda hayrete düşülecek çok daha fazla neden bulmuş olduk... Tek sonuca inanmaya zorlanmakla -yani evrendeki herşeyin tesadüfen oluştuğuna inanmaya zorlanmakla- bilimin tarafsızlığı ihlal edilmiş olur... Rastgele meydana gelen hangi işlem bir insanın beynini veya bir insan gözünün sistemini oluşturabilir?..."
Albert Einstein ( 1879-1955 )

20. yüzyılın en önemli bilim adamı olan Albert Einstein aynı zamanda Allah'a olan inancıyla da tanınmaktadır. Bilimin dinsiz olamayacağını savunan Einstein'ın din ve bilimle ilgili bir sözü şöyledir:

"Derin bir imana sahip olmayan gerçek bir bilim adamı düşünemiyorum. Bu durum şöyle ifade edilebilir: Dinsiz bir bilime inanmak imkansızdır."

Einstein, evrenin tesadüflerle oluşamayacak kadar harika bir düzene sahip olduğuna ve evrenin Üstün Akıl sahibi bir Yaratıcı tarafından yaratıldığına inanıyordu.

Yazılarında Allah'a olan inancından sıkça söz eden Einstein için, evrendeki doğal düzenin harikalığı son derece önemliydi. "Dinsiz bir bilim topaldır;" sözleriyle Einstein, dinle bilimin nasıl ayrılamaz bir bütün olduklarını ifade etmiştir.

Einstein, "Tabiatı araştıran herkesin içinde bir çeşit dini saygı" olduğunu belirtmiş ve şöyle demiştir:

"Bilimle ciddi şekilde uğraşan herkes tabiat kanunlarında bir ruhun, insanlardan daha üstün bir ruhun olduğuna ikna olur. Bu yüzden bilimle uğraşmak, insanı dine götürür."

Einstein'in dine bakış açısını, aşağıdaki sözlerinde de görmek mümkündür:

"Din duygusu ne zaman kaybolsa, bilim, ilhamı olmayan bir deneyciliğe dönüşüyor."

Günümüzün İman Eden Bilim Adamları

Michael J. Behe

Evrenin ve tüm canlıların akıllı bir tasarımın ürünü olduklarını savunan ünlü bilim adamlarından bir diğeri de Michael J. Behe'dir. Behe, Pennsylvania'da Lehigh Üniversitesi'nde biyoloji profesörüdür. The New York Times ve Boston Review gibi ünlü gazetelerde pek çok makalesi yayımlanan Behe, Darwin's Black Box (Darwin'in Kara Kutusu) isimli kitabın da yazarıdır. Evrim teorisinin biyoloji açısından kabul edilmesi imkansız bir teori olduğunu kanıtlayan bu kitap, uluslararası alanda 80'den fazla baskı yapmıştır.

Behe, "indirgenemez komplekslik" adını verdiği bir kavramla evrim teorisinin imkansızlığını kanıtlamaktadır. Bu fikre göre, canlı bedenlerindeki pek çok organ, pek çok farklı parçanın birarada ve uyum içinde çalışmasıyla işlev görmektedir. Eğer bir parça işlevini kaybederse bu bütün organizmaya yansıyacak ve canlı fonksiyonlarını yitirecektir. Bu yüzden tesadüfi ya da aşamalı bir varoluşun söz konusu olması mümkün değildir.

Michael Behe, Darwin'in Kara Kutusu isimli kitabında şöyle demektedir:

"Bunlar doğanın kanunları tarafından, tesadüfler sonucu veya bir ihtiyaçtan dolayı tasarlanmamıştır; aslında bunlar önceden planlanmıştır. Tasarımı yapan ise, sistemlerin en son halinin nasıl olacağını en iyi şekilde bilmektedir; bu nedenle sistemlerin oluşacağı her adım da planlanmıştır. Yeryüzündeki hayat da en basit örneğinden en kritik parçalarına kadar, bu akıllı dizaynın sonucudur. Akıllı dizaynın sonucu aslında tüm gerçekliğini kendi içinde barındırmaktadır. Biyokimyasal sistemlerin akıllı bir tasarımcının eseri olduğunu anlamak için, yeni bir prensibe dayalı mantık veya bilim de gerekmemektedir. Son kırk yıl içinde biyokimya dalında yapılan çalışmalar zaten bu gerçeği görmeye yeterlidir ve ortaya konanlar da günlük hayatımızda rastladığımız unsurlardır."

Dr. Allan Sandage
Günümüzün en tanınmış gök bilimcisi olan Dr. Allan Sandage, sonradan dini kabul eden bir bilim adamıdır. 1998 yılında "Bilim Allah'ı Buluyor" kapak konulu Newsweek dergisine verdiği röportajda Sandage, dini kabul etmesini şöyle açıklıyordu:

"Beni bu sonuca götüren, dünyanın bilimle anlaşılamayacak kadar karmaşık olmasıydı. Varoluşun sırrını anlayabilmem ancak imanla mümkün."

Philip Johnson
Chicago Üniversitesi'nde hukuk profesörü olan Johnson, evrim teorisinin ideolojik yanını içeren pek çok araştırmanın da sahibidir. Johnson bu konuda Darwin on Trial, Reason in the Balance, Objection Sustained isimli kitapları başta olmak üzere pek çok makalenin de yazarıdır. Evrim teorisine karşı verdiği büyük mücadele ile tanınan Johnson, aynı zamanda Allah'a iman eden bir bilim adamıdır. Johnson'ın Allah inancını ifade ettiği sözlerinden bazıları şöyledir:

"Dindar biri olarak Allah'ın varlığına ve yaratıcılığına inanıyorum."

"... Materyalist evrime meydan okumayı ilerletmek istiyorum. Gelin Yaratanın etrafında birleşelim."
http://www.google.com/http://www.turkish-media.com/forum/topic/46915-bilim-yaraticinin-varligini-kabul-ediyor/
2

thurisaz

oijya adam
yağmurlu bir gecenin içimizi işleyişine yoldaşlık eden şarkılara sahip gruptur. gökyüzüne çıkarıp yere çakması bir oluyor. şehvet ve tutkunun bir araya getirdiği koca kaos.
4

laik sözlükten tanışıp gerçek hayatta buluşmak

oijya adam
Mesela düşünsenize, buluşuyorsunuz falan işte sizin entrylerinizi okuyor ve takip ediyor. Baya sohbet ediyorsunuz derken bir gözleriniz kararıyor falan, bir açıyorsunuz gözleri bir evde, eller ve kollar bağlı. Laik olmayan ama laikmiş gibi davranan ajanlar sizi paket ediyor. İnternetten iki bin ya da üç bin kişiyle tanıştım ama sadece 10 tanesiyle arkadaş oldum beyler. Totoyu kollayın malum ramazan falan sinirli oluyorlar.

istenilenin olmaması

oijya adam
Bir çok konudan örnek verebiliriz aslında ama gözlemlediğim kadarıyla bir çok üniversite okuyan insan, istediği yeri kazanamayıp başka bir bölümü okuyor. haliyle iş dünyasına atıldıkları zaman istemedikleri bir işi yapıyor ve mutsuz oluyor. karşısında bulunan insanı bir yere kadar çekebiliyorlar mesela. insanlar tam anlamıyla yaşamak için zorunlu çalışıyor ve hayallerinden çok uzaklarda ölüyorlar.
1

satanist

oijya adam
Yanlış bir düşünce tarzı, araştırma yapılmadığı fazlasıyla göze çarpıyor. Satanist olan insanlar kedi, köpek veya benzeri hayvanlara zarar vermezler. Aksine bir çoğunun evinde kedi, köpek beslediğini biliyorum. Sadistlik ile satanistliği karıştırmamak lazım. Bununla birlikte satanizm'in bir çok farklı çeşidi vardır. Geleneksel, sembolik ve direk kötü tarafının ele alındığı çeşitlere ayrılmıştır aslında. Kimisinin kökeni Sümer mitolojisine dayanır, kiminin ki ise paganizme. Yani sokakta gördüğünüz, baphomet tşörtlü gençlerin çoğu sizi öldürmek istemiyor veya kanınızı içmek falan bundan emin olabilirsiniz. Metal konusuna gelirsek, Tanrıya karşı en net şekilde tutum gösteren tür black metaldir. Genel olarak metalde siyaset, haksızlık, aşk, sevgi ve öfkeyi görebilirisiniz. Son olarak hayvanlara zarar veren tipler ise kesinlikle okumamış, cahil insanlardır.

hayatın anlamı

oijya adam
Hayatın belirli bir anlamı ya da amacı yoktur bana kalırsa. Kendimiz yaratırız onları ve kendimiz bocalarız defalarca. Hayata pek fazla değer verilmemeli aslında, doğmadan önce neysek öldükten sonrada o olacağız nasılsa.

cino

oijya adam
Sarı paketi, ucuz fiyatı ve çocukluğumuzun baharıdır. salçalı ekmek yıllarına yetiştirememiş olsalar da bizi, yapacak bir şey yok. metal slug, tekken 5 ah ne özledim be...

ütopik hayaller

oijya adam
Uzun zamandır düşünüyorum. var oluştan itibaren kadın ve erkeğin birbirine ihtiyaç duyduğunu herkes biliyor. En azından büyük çoğunluğu bu durumda. Amacım kimseyi ayrıştırmak ya da huzursuz bir ortam çıkarmak değil. iki cinsiyetin de fikirlerini merak ediyorum. 2 farklı adaya, bin kadın ve bin erkek bırakılsa ve her insanın ömürü 300 yıl olsa. 300 yıl bir süre sonra hangi ada daha gelişmiş ve yaşanılabilir bir yer olurdu? Benim fikirlerim kadınlardan yana, bunun nedeni ise kadınların daha fazla uyum içerisinde yaşayacak olmaları. erkeklerin adası ise belirli bir zamandan sonra kaosa yenik düşecektir büyük ihtimalle.