lux

özür dilerim

format bekçisi yazar. bkz'lı entrylerin allahı

"Demokratik konfederalizm bir devlet sistemi değil, halkın devlet olmayan demokratik sistemidir. Başta kadınlar ve gençler olmak üzere halkın tüm kesimlerinin kendi demokratik örgütlenmesini yarattığı, politikayı doğrudan ve özgür-eşit konfederasyon yurttaşlığı temelinde, yerelde kendi özgür yurttaşlık meclislerinde yaptığı bir sistemdir. Dolayısıyla öz güç ve öz yeterlilik ilkesine dayanır. Gücünü halktan alır ve ekonomi de dahil her alanda öz yeterliliğe ulaşmayı benimser. Demokratik konfederalizm ... klan sisteminden ve aşiret konfederasyonlarından günümüze kadar uygarlık tarihi boyunca devletçi toplum merkezileşmesine girmek istemeyen doğal toplumun demokratik komünal yapısına dayanır."

öcalan'ın demokratik konfederalizme dair görüşleri.

devlet kavramını reddeden ideolojidir. çaredir.

devletsiz sistemin her zaman savunucusu olmuş anarko komünist.
varlık içinde büyümüş, başarılı bir eğitim hayatı olmuştur. ancak o babası gibi olmayı reddeder. zamanının büyük bölümünü okumaya ve dergi çıkarmaya ayırır. daha sonrasında gezginlik hayatı başlar. ilk durağı sibirya olur. sibirya onun hayatında bir dönüm noktasıdır. devlete karşı hayal kırıklığı duymaya başlar. işçi hareketlerine olan ilgisi artar ve isviçre'ye gider. anarşizmi benimsemesi de burda başlar.
1.dünya savaşında alman emperyalizmine karşı tutumu anarşistler tarafından ayıplanır.
1921'de Rusyada ölür. ancak bu kadar varlık içinde büyümüşken hayatını işçi sömürüsüne karşı gelmeye adaması ve önemli eserleriyle (bkz:karşılıklı yardımlaşma) tarihte kendine güzel bir yer edinmiştir.
en önemli eserleri: (bkz:karşılıklı yardımlaşma), (bkz:etik), (bkz:ekmek'in fethi)

eğer bu güzel insanı tanımak isterseniz otobiyografik bir eser olan (bkz:bir devrimcimin anıları)na göz atabilirsiniz.

"siyah zeytinin rengini, yeşil zeytninin cinsini bildirdiği için böyledir" şeklinde açıklaması olan yazım kuralıdır.

faşist tdk

yine ben. hırsımı alamıyorum. ağzımı bozmadan küfür etmeye geldim.
tamam ucuzsun, suyun sıcak yemeğin var eyvallah da ucuz olduğunu bu kadar belli etme ya. banyoya gireyim dedim girmez olaydım. karşılaştığım manzarayı anlatsam beni asla affetmezsiniz o yüzden anlatmıyorum. çöplükte yaşamaktan farksız burası bunu bilin de.

haber okudum bugün sandviçten haşere çıktı diye. olm bizim her yemekten böcek, toprak falan çıkıyor. normal değil mi bu? ben mi alıştım pislik içinde yaşaya yaşaya. kendimi sorguluyorum artık.

edit: tüm nefretimi kusmaya geldim. başlıyorum. i

yurtta yaşamaya başladığım ilk günden beri kadınlardan iğreniyorum. ulan bir insan tuvalet kapısına niye burnunun çöpünü siler? neden sifon çekmez? neden tuvaletten çıkınca elini yıkamaz? neden neden nedeeeennnn çok mantıksız. yazık burda çalışan ablalara. burası eskiden erkek yurduymuş. daha temizdi dediklerinde inanmamıştım yaşayarak öğrendim maalesef. allahınızından bulun pislikler.

yemekler... ah canım yurdumun 300 yıllık kokuşmuş tavukları. ahhh hele o sinirli ağza kıtır kıtır gelen etler yok mu mm enfes. salata yemiyorum ama veganım ben. bizim salatalara böcek koyuyolar.

hırsızlık. bizim burda bi çamaşırhane var. 25 makine kapasiteye sahip(yurt 1500 kişilik) sabah 8de kuyruk başlar. çamaşır atma kuyruğu değil bu randevu alma kuyruğu. neyse bi şekilde alırsım randevuyu yıkarsın çamaşırları. abla der gel 3te al çamaşırlarını. bi gidersin senin çamaşırların yerinde yeller esiyor. asla da kavuşamazsın o çamaşırlara. bi de bazıları ultra yetenekli. allah fazladan skill vermiş bunları. kilitli dolaplı falan açıyolar değişik.

üst ranzada yatmak. ben üst ranzada yatıyorum. yataklarda korkuluk yok. duvara yapıştırıyorum kendimi çok düşmemek için. geçenlerde bi kız düştü ağzı yüzü dağıldı valla çok üzüldüm.

uzun lafın kısası allah kimseyi bu çukura düşürmesin. mapusluk zor.

adını görmekten sıkıldığımız satılmışın teki. midemi bulandırıyor bu herif.

iki basamaklı sayıları görmüşüz yine mutlu oldum.
ben hala bu sözlük için umutsuz değilim. sözlük için uğraşıyoruz da ama bu sabır, emek ve biraz da para gerektiriyor. neyse. elimizden geleni yapmaya devam.

lise hayatım boyunca kullandığım ilaç. 36lığını kullanıyordum. iğrenç yan etkileri olan bir ilaç. uykusuzluk, depresyon, iştahsızlık... ne ararsan var. kendi isteğimle bıraktım ama şu an gayet iyi durumdayım.

rehberlik ve araştırma merkezleri(ram)'nde dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu özel öğretim kapsamında inceleniyor. ram müdürüyle yaptığımız bir konuşmada bizlere dehb olanların ramlere gelmesinin veya ilaç kullanmasının çok yanlış olduğunu, etiketlenmenin psikolojik olarak hastalık tetiklediğini ve belirtileri arttırdığını söylemişti.

cumhurbaşkanının hezimetiyle sonuçlanacak yarıştır.
ama şunu da söylemeliyim ki hepimiz korkmalıyız. ak partinin elinde korkunç bir güç var. sonuçlar beklediğimiz gibi olmayabilir. işte o zaman susmak zamanı olmayacaktır.

inkar etme çabaları boşunadır. katliam olduğu gayet ortada. ancak en sol kesimin bile bunu kabul etmemesinin nedeni emri Atatürk'ün verdiğinin düşünülmesi. bununla ilgili resmi bir kaynak yok. Atatürk mü değil mi bilemeyiz. siz de koyunluk yapmayı bırakın bu yüzden.
ayrıca orda katledilenler çocuktu, kadındı, yaşlı insanlardı. bir köy komple bombalanıyor ve sen "çocuklar öldü mü bilmiyorum" diyorsun. bu kadar iyimser olma.
hepimiz atatürk'ü seviyoruz ancak bu yaptığınız atatürkçülük değil koyunluk. Atatürk'e tapan herkes kendine kemalist demesin lütfen. özellikle de adı kemalisthatun olanlar :)

yemenlilere satılması planlanan futbol kulübü. 23 haziranda göreceğiz kim kimi satıyor swh

ben bunu yeni gördüm. offf harika

yemek saatleri arasında tartışmasız en zevk verici olandır. geri dönüşü çok güzel olur. bol bol yağlanırsınız.
malum ramazandayız. yurtta sahur başladı. ben de oturdum sigara böreği yiyorum. nasıl mutluyum anlatamam. yarını düşünmeden yiyorum. pişman olcam.